Sevda Karaca: “Amerikan tekeli işçilerin haklarını gasp edip paravan şirketle ortadan kayboluyor”
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, İzmir’de faaliyet gösteren TPI Kompozit fabrikalarının kapatılma söylentileri ve işçilerin mağduriyetine ilişkin açıklamalarda bulundu.
TPI Hak Gasp Ediyor, Bakanlık Seyrediyor
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Sevda Karaca, 2012’den beri İzmir’deki 2 fabrikasında dünya çapında rüzgar türbini kanadı üreten en büyük firmalardan biri olan TPI Kompozit’in ‘iflas’ bahanesiyle başka bir şirkete devredilmesi ve kapatılma söylentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şirketin hala kâr etmesine ve büyümesine karşın iflas göstermesine “Finansal darlaşma bahane, işçilerin haklarını gasp edip üstüne paravan çekmek şahane!” şeklinde tepki gösterdi.
Fabrikanın devredildiği XCS Composites L.L.C.-FZ adlı şirketin Türkiye’de yatırım geçmişi bulunmadığını ve paravan olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Karaca, “Sürecin belirsizliği ve yaratılan umutsuzluk, işçileri baskı altına almak için bilinçli bir şekilde yürütülüyor.” dedi. İşçilerin haklarının korunması, belirsizliğin ortadan kaldırılması ve mağduriyetin giderilmesinin Çalışma Bakanlığının asli görevi olmasına karşın Bakanlığın seyrettiğini vurgulayan Karaca “Bir Amerikan tekeli geliyor, yıllarca işçileri öğüterek kâr üstüne kâr elde ediyor. İşçiler greve çıkınca ‘finansal sorunlarım var’ diyerek fabrikayı ne olduğu belirsiz bir şirkete devrediyor. Çalışma Bakanlığı utanmasa ardından bir tas su döküp ‘güle güle yiğidim’ diyecek! Bu ne sorumsuzluk!”
“Mücadele asıl şimdi başlıyor”
TPI işçilerine seslenen Karaca, mücadelede birlik çağrısı yaptı: “Zor zamanlardan geçtiniz. Hem grev öncesinde hem de grev sırasında yapılan hatalar eleştirilebilir, ama tam da şimdi daha fazla birlik olmanın zamanı! ‘Ne yapacağız biz şimdi, her şey bitti’ demek yok. Mücadele asıl şimdi başlıyor. Sendikanın başkanından temsilcisine kadar tüm sorumluların katıldığı toplantılarla yol haritası belirlenmeli ve en geniş katılımla hayata geçirilmeli. Fabrika önü mücadelenin merkezi hâline getirilmeli. Bekle-gör denilecek zaman değil, işçiler mücadelenin tüm yöntemlerini sendikalarıyla birlikte masaya yatırmalı. Birlikte karar almalı, kararları birlikte uygulamalı. Fabrika önü mücadelenin merkezi hâline getirilmeli.” dedi.
Sadece hukuki mücadelenin yeterli olmayacağını ifade eden Karaca, “İzmirli işçilerin, sendikanın örgütlü olduğu tüm işletmelerdeki işçilerin desteğini sağlayacak, onlardan öğrenecek, onlara öğretecek eylemler planlanmalı” dedi.
Karaca, işçilerin örgütlenme gerekliliğine dikkat çekerek, “TPI işçilerine hep söyledik, yine söylüyoruz: Fabrikada bölüm bölüm, vardiya vardiya işçi komiteleri kurmalısınız. Komiteler, bir tek işçinin bile dışında kalmayacağı şekilde örgütlenmek, zorlukları birlikte aşmak ve zaferi birlikte sahiplenmek demektir. Dün ‘yapılırsa iyi olur’ dediklerimiz artık zorunludur” dedi.
Karaca, TPI
işçilerinin mücadelesinin sadece bir fabrikanın kapanmasına karşı değil, tüm
işçilerin haklarının korunmasına yönelik olduğunu belirterek sözlerini şöyle
tamamladı:
“TPI işçileri yalnız değildir. Emek Partisi olarak yanlarındayız. Bu mücadele,
işçilerin gasp edilen haklarını koruma ve tüm işçilerin geleceğini savunma
mücadelesidir.”
Karaca ve Bayhan’dan Ortak Soru Önergesi
EMEP Milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan, konuya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ortak yazılı soru önergesi verdi. EMEP Milletvekilleri Bakan’dan şu soruların yanıtını istedi:
- TPI Kompozit Türkiye’deki faaliyetleri, kâr durumu ve işçi hakları açısından Bakanlık denetimleri nelerdir? İşçilerin haklarının gasp edilmediği nasıl teyit edilmektedir?
- TPI Kompozit’in kapatılacağı yönündeki iddialar doğru mudur? Doğruysa kaç işçi işini kaybedecektir? İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının, içeride kalan ücret ve alacaklarının ödenmesi için Bakanlığınız hangi adımları atacaktır?
- İşçilere bilgi verilmeden gerçekleştirilen devir işlemi, Anayasa’da güvence altına alınan çalışma hakkı ve İş Kanunu’nun açık hükümlerine aykırı değil midir? Bakanlığınız bu açık hukuksuzluğu araştırmak, sorumluları tespit etmek ve işçilerin hak kayıplarını önlemek için herhangi bir inceleme veya yaptırım süreci başlatmış mıdır?
- Uluslararası tekellerin Türkiye’de, “yatırım” adı altında işçilerin haklarını gasp etmesine izin verilmesi Bakanlığınızın bilgisi ve onayı dahilinde midir?
- XCS Kompozit L.L.C.-FZ’nin Türkiye’deki yatırım ve faaliyet geçmişi nedir? Bakanlığınız bu devri ve işçilerin haklarının korunmasını nasıl denetlemiştir?
- Bu devir işleminin bir “paravan devir” olup olmadığına ilişkin bir soruşturma ve inceleme yapılmış mıdır? İşçilerin bu kaygılarını giderecek bir açıklama yapacak mısınız?
- Bu devir ve iflas işlemlerinin işçilerin greve çıkması sonrasında yaşanmasını Bakanlık nasıl değerlendiriyor? Bu sürecin işçi haklarına etkisi ve Bakanlığın müdahale planı nedir?
- Şirketlerin iflas ve devir işlemleri sonrasında işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için Bakanlık hangi mekanizmaları devreye sokacaktır?
- Uluslararası bir tekel olan TPI’nin Türkiye’de işçi haklarını açıkça yok sayarak faaliyetlerini sonlandırması, ülkemizde faaliyet gösteren diğer uluslararası sermaye grupları açısından da emsal teşkil edecek niteliktedir. Bu durumun tekrarını önlemek üzere herhangi bir yasal veya idari adım atmayı düşünüyor musunuz?
- TPI işçileri 13 Mayıs’tan bu yana grevdedir ve 4 aydan fazla süredir hiçbir ücret almamıştır. Grev sürecinde işçilerin uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi, patronun yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi ve işçilerin sosyal haklarının korunması yönünde herhangi bir inceleme, yaptırım veya destek sağlanmış mıdır?
- Grev sürecinde yaşanan bu uygulamaların, işçilerin anayasal hakkı olan sendikalaşma, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarını çiğnemeye yönelik bir girişim olarak değerlendirilip değerlendirilmediği ve bu durum karşısında yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı Bakanlık tarafından açıklanacak mıdır?
- İşçilerin geçen süre içindeki maddi ve manevi mağduriyetinin giderilmesi, devri alan şirketin işçilerin haklarını tam olarak karşılaması için Bakanlık hangi güvence ve önlemleri almayı planlamaktadır?