Mannheim’da Özgürlük Standı

Almanya’nın Mannheim kentinde, NCK-Ma.Lu (DKTM ) Türkiye’de İmralı Hapishanesinde 25 yıldır tutuklu ve tecrit altında bulunan Abdullah Öcalan için “Abdullah Öcalan’a Özgürlük” standı açıldı.

Enver Enli (Mannheim)

Mannheim Wasserturmda açılan bilgilendirme standında bildiri dağıtımı ve halka bilgilendirme yapıldı…

Yaklaşık iki saat süren stant olaysız sona erdi.

Standa dağıtılan bildiri metni;

ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK KÜRT SORUNUNA SİYASİ BİR ÇÖZÜM

Avrupa kurumlarına insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı gösterme görevlerini yerine getirmeleri yönünde acil çağrı

Abdullah Öcalan, Kürtlerin en önemli siyasi temsilcilerinden biridir ve dünya çapında milyonlarca Kürt tarafından siyasi temsilcileri olarak görülmektedir. Şubat 1999’da uluslararası istihbarat operasyonu kapsamında kaçırılarak Türkiye’ye götürüldü. O tarihten bu yana Türkiye’deki İmralı Cezaevi Adası’nda bulunuyor ve uzun yıllar boyunca dış dünyayla her türlü temastan izole edilmiş durumda. Tecridi, uluslararası hukukta tanımlandığı şekliyle, onu işkenceye ve diğer zalimane ve

aşağılayıcı muameleye maruz bırakıyor.

Öcalan’ın güvenliği ve sağlığı konusunda her zamankinden daha fazla endişe duyuyoruz. Bir hapis cezası türü olan tecrit, uluslararası alanda bir işkence türü olarak kabul edilmektedir. Abdullah Öcalan’ın cezaevinde olduğu süre boyunca bu tür işkencelerin 43 aydır devam etmesi son derece tehlikelidir. Ceza olarak “disiplin cezası” Asılsız iddialarla toplantıların engellenmesi ve ölüm tehdidi alındığı iddiası.

Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), AB, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası kurumlar, Türkiye’de, özellikle de Türkiye’de cezaevlerinde uygulanan insanlık dışı tecrit uygulamalarına son verilmesi için somut önlemler alınması konusunda giderek

artan bir baskı altında. Türk devleti ile Kürt temsilcileri arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlamasının anahtarı olan Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik muamele. Komite ve diğer Avrupa kurumları (AB ve Avrupa Konseyi), Abdullah Öcalan davasında Türkiye’yi kendi hukukunu ve uluslararası hukuku sistematik olarak ihlal etmesinden dolayı sorumlu tutmakta sürekli olarak başarısız oldu. Avrupa Konseyi, AB ve CPT kendi yetki ve görevlerini yerine getirmek için daha fazlasını yapabilir ve yapmalıdır.

Yukarıda adı geçen tüm kurumları, AİHS standartlarını uygulaması ve AİHS’nin 3. maddesine uyması için Türkiye’ye baskı yapmaya çağırıyoruz. Yeterince konuşma ve tereddüt oldu, şimdi hemen harekete geçme zamanı. Tüm Avrupa kurumlarını, uyulmadığı takdirde bir Üye Devlet olarak

Türkiye açısından önemli sonuçlar doğuracak somut önlemler almaya çağırıyoruz. Bu nedenle aşağıdaki tedbirlerin uygulanmasını öneriyoruz:

AKPM kapsamında, Abdullah Öcalan’a yönelik işkenceye varan ciddi uluslararası hukuk ihlalleriyle ilgilenecek özel bir komite oluşturulmalıdır.

Türkiye’nin sözleşme ihlallerinin önüne geçilmelidir. Şu anda Türkiye hükümeti, şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası uygulayarak ve umut hakkını inkar ederek dolaylı olarak idam cezasını yeniden gündeme getirdi.

Kürtlerin temsilcisi Abdullah Öcalan’a derhal avukatları ve ailesiyle görüşme fırsatı verilmeli ve eninde sonunda Türkiye’nin onlarca yıllık istikrarını

güvence altına alacak adil ve demokratik bir siyasi çözüm bulmada rol oynayabileceği koşullar altında serbest bırakılmalıdır. Kürtlerle çatışma.

Bu tedbirlerin uygulanmaması durumunda Türkiye’ye derhal yaptırım uygulanmalıdır.

Uluslararası kampanya Öcalan’a Özgürlük: Kürt sorununa siyasi çözüm