19 Mart cadı avının ardından geriye kalanlar | Ergün Aslan
Nolur… nolur… başa yeniden geçince beni buralarda unutmayın.
30’u geçkin itirafçı, onlarca pişman, bir de bunlar kadar hapishanelerde unutulmamak için yalvaran… (!)
İmamlar.
Sadece çalanlarla, çalanlara mübah gören trollerin halleri böyle değil ki.
“Oylar ilericilere” dediklerinin, koşarak imamlara oy vereceğini bile bile ellerini kirletmeden yaşadıklarını zanneden… (!)
İnsanların halleri de böyle.
Ne öğrencilerin İmam’a ulaşabilmek için polis bariyerlerine dayandığını kabul edebilmekteler, ne de öğrenciler polis bariyerlerine dayandığında İmam’ın ve trollerinin parti içerisindeki muhaliflerine karşı cadı avı başlattığını da ret edebilmekteler.
Sayfalar dolusunca; muhaliflerini tehdit eden, hedef gösteren trollere, Topal Osman’a övgüler dizen İmam’a “mağdur” dedikleri yazıları, gazeteleri de şahitliğimizi yaparken…
Tabii bu esnada İmam’ın ve trollerinin cadı avına maruz kalmış insanların hallerinden hiç bahis edenler de yok.
Hani mağdur… (!)
İnsanlar için 19 Mart’ta sokağa çıkmışlardı ya.
Hadi, akçeli, pavyonlu, cadı avı işleriyle koltuğundan edilen, partisinin kapısından dahi giremez getirilen Kılıçdaroğlu’ndan, milletvekili hırsızlıklarıyla suçlanan diğer Altı Masa’dakilerden de vazgeçelim.
Sonuçta; sayfalar dolusunca ve sayfalar dolusunca Yavaş’ın faşistliğini gördükleri kadar, akçeli işlerle, cadı avlarıyla muhaliflerini sindiren, Topal Osman’a övgüler dizen İmam’ı görmeyen insanlarla aynı potaya düşerek; her biri Alevi katilinin avukatı, her biri de Demirtaşların cezaevlerine girmede parmağı olan insanları savunacak halimiz de yok.
Ama bunların; “Bu kadar yetkiyi dervişlere verseniz onları da azdırırsınız.” diyerek, “suçların nedenlerini” sistem sorunu olarak görüp onu değiştirmek için bir program ortaya koymuş olmalarından söz edenler de yok.
İmam’ın ve 19 Mart tayfalarının asıl mağdur ettiği de buyken…
Altılı, üçlü masalar karşısında asıl mağduriyeti yaşayan biz proletaryalar olmamıza rağmen, yine de bu yüzden Altılı Masa’ya sahip çıkmışken;
Kapılarına dayananların, kapılarına dayanacak kadar da cesur olamamışken;
İmam’ın gazlaytingliğinin terbiye ve disipline ettiği; fazla lak lak yapmayan, boş konuşmayan, cesur, hedefe kilitlenmiş, zafere belli bir kişinin veyahut grubun yol göstermesiyle daha çabuk ulaşılacağına inanan insanlar içerisinde politika yapmak daha kolaylarına geldi.
Sonuçta her… (!)
Parti disiplin ister.
Bakunin’in dediği gibi: “Bu partilerin ve devletin doğasında vardır.”
Ara sıra da demokrasi mücadelesini sadece İmam’a mağdur, 19 Mart cadı avına da halk hareketi, Tayyip’e de tek adam diyerek yürütemeyeceklerini fark ettikleri zamanlarda ise demokrasi mücadelesini Saraçhanelerde değil de AKP ile MHP’de diyalogda görmüş Dem’lilere sararak sürdürmek kolaylarına geldi.
Sanki biz proletaryaların ve Kürtlerin gözü önünde Saraçhanelerin ve İmam’a güzellemelerin yolları, Kadıköylerde “oylar imamlara” diyerek de döşenmemiş gibi.
Hatta kimileri işi daha da ileri götürerek;
Yine sanki; Saraçhanelerin yolları Kadıköylerde döşenirken, zamanları hiç olmamış gibi, “Kitle ayakta, politik tartışmalara ve karar almalara zaman yok.” dediklerine de hiç kimse tanık olmamış gibi, işleri zamanın kısıtlılığına sığdırmadan, politik kararlarını kongrelerinde almayı önceliklendirmiş Kürtleri; derviş, mesih yaratmakla suçlayacak kadar ileri gitmiş, Kürtlerin yanında olmaktansa Topal Osman’a övgüler dizen İmam’ın yanında olmayı da daha demokrat bir tavır olduğunu söylemekten de kaçınmamışlardır.
Lakin;
İmam’ın, proletaryaları suistimali üzerine kurulmuş söylemleriyle,
Talat’ı öven Yavaş’ı yazılarıyla gördükleri kadar; trolleri, Topal Osman’ı öven İmam’ı görmemeleriyle,
Çevrecilerin, grevindeki işçilerin taleplerini kirleten, hak arayan insanları işinden eden; “‘mağdur’ yoldaşlarına” karşı da tek bir satır dahi yazamamakla;
Veyahut da;
Kameraları “özgür irademle ben bantladım” diyen güvenlik görevlisiyle…
“Kayyum atanmıştı.” kafede oturuyordu diyen… (!)
…lere inanacak kadar;
Saflıkla, politik körlükle, sağırlıkla, trollükle nereye kadar?
19 Mart cadı avının ardından bu kadar da karşılıklı yaşanmış acılar varken biz proletaryalara geriye kalanlar da bunlar olmamalıydı.
Forum: Ergün Aslan – 14.06.2025























































