Published on Kasım 10th, 2025

Köln’de Dayanışma Festivali’nde “Özgürlük” ve “Direniş” ses buldu

Köln’de Dayanışma’nın Sesi Derneği (Stimmen der Solidaritat) tarafından düzenlenen 6. Dayanışma Festivali, baskı, tutuklama ve sansürün gölgesinde kalan sesleri bir araya getirdi. Festivalin üçüncü gününde, yaşadıkları baskı ve sürgün deneyimlerini paylaşan konuşmacılar, özgürlük ve insan hakları üzerine güçlü mesajlar verdi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

“Özgürlük – Mağdurlar Konuşuyor” başlıklı panelde insan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Mechernich Belediye Meclis üyesi Zizik Şahbaz, gazeteciler Nedim Türfent, İsminaz Temel, Özgür Sevinç Şimşek, yazar ve aktivist Adil Okay ile 27 yıl tutsak kalan Mehmet Zeki Doğan yer aldı.

Gazeteci Nedim Türfent, “Kürt gazeteciler söz konusu olduğunda gözler kapatılıyor.” sözleriyle medyadaki çifte standarda dikkat çekti. Zizik Şahbaz, “Mahkemede beş dakika bile dinlenmeden tutuklandık.” diyerek geçen yıl Ekim ayında Türkiye’de yaşadığı adaletsiz yargı sürecini anlattı. İsminaz Temel, “Türkiye’de gazetecilikle hapishane arasında ince bir kırmızı çizgi var.” derken, Özgür Sevinç Şimşek ise “Farklıysan, iktidarın sopasını her an hissedersin.” ifadesiyle gözaltında maruz kaldığı insanlık dışı muameleleri dile getirdi. Görülmüştür Kolektifi adına konuşan yazar ve insan hakları aktivisti Adil Okay, 1970’li yıllardan bugüne hapishane koşullarını değerlendirerek, “Koşullar ayrıydı ama zulmün devamı esastır.” dedi.
19 yaşında tutuklanan ve 27 yıl tutsak kaldıktan sonra 2024’te tahliye olan Mehmet Zeki Doğan ise, “Eskiden koğuş sisteminde dayanışma daha güçlüydü. Bunu kırmak için önce F-tipleri, şimdi ise kuyu tipi cezaevlerini oluşturdular.” sözleriyle hapishane sistemindeki dönüşüme dikkat çekti. Panelde konuşan isimler, tüm baskılara rağmen direnişin ve dayanışmanın sürdüğünü vurguladı.

Günün ikinci etkinliğinde, Stuttgart’tan gelen insan hakları aktivisti Gül Güzel, “Mahpuslardan Sesler” adlı kitabından bölümler okuyarak Türkiye’deki politik tutsaklarla yıllardır sürdürdüğü mektuplaşmalar hakkında konuştu. Güzel, “Bu mektuplar, hem umut taşımanın hem de direnmenin bir yolu.” dedi.

Festivalin kapanışında ise, Tülin Şahan Okay’ın sahnelediği ve Araz Güler’in müziğiyle eşlik ettiği tek kişilik okuma tiyatrosu “Uzağa Bakamamak” izleyiciyle buluştu. Adil Okay’ın metinlerinden uyarlanan eser, politik tutsakların mektuplarına ve tanıklıklarına dayanıyor.

Oyun, anlatım, iç monologlar, ezgiler ve haykırışlar arasında gidip gelen yoğun bir performansla, cezaevlerindeki yeni “kötülük yöntemlerini” gözler önüne seriyor. Karanlık temalara rağmen, sahnede insanlığın dayanıklılığı ve direnişin umut dolu renkleri parlıyor. “Uzağa Bakamamak” izleyiciyi şu soruyla baş başa bırakıyor: “Gerçekleri hâlâ görmezden gelebilir misiniz?” Festivalin son etkinliği, duygusal yoğunluğu ve sanatsal gücüyle izleyenlerde derin izler bıraktı – susmamak, hatırlamak ve dayanışmayı büyütmek gerektiğini bir kez daha hatırlatarak.

Festival kapsamında 11 Kasım Salı günü, gazeteci ve yazar Kadir Akın’ın yönetmenliğini yaptığı “Red” adlı belgesel filmi Filmhaus Sineması’nda gösterilecek. Film, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermenilerin durumunu ve 1915 yılında Beyazıt Meydanı’nda idam edilen devrimci Paramaz ile 19 yoldaşının hikâyesini anlatıyor. 2019 yapımı, 55 dakikalık belgesel ilk kez Köln’de izleyiciyle buluşacak. Gösterimin ardından Kadir Akın, izleyicilerle bir söyleşi gerçekleştirecek