Ödülün bu seneki sahibi Türkiye..." /> Hrant Dink Ödüllerinin sahipleri Bülent Şık ve Maleno Garzón oldu

Halklar ve İnançlar

Published on Eylül 16th, 2025

0

Hrant Dink Ödüllerinin sahipleri Bülent Şık ve Maleno Garzón oldu

“İYİ Kİ DOĞDUN AHPARİG” – Ödülün bu seneki sahibi Türkiye’den Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık ve Türkiye dışından mültecilerin haklarını savunan uluslararası aktivist Helena Maleno Garzón.


Evrim Kepenek – bianet

17. kez verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülleri, bugün Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Ödülün bu seneki sahibi Türkiye’den Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık ve Türkiye dışından mültecilerin haklarını savunan uluslararası aktivist Helena Maleno Garzón.

Rakel Dink: Güçlü olan adil değilse, vay zayıfın haline…

Açılış konuşmasını yapan Rakel Dink, sözlerine Ermenice ve Kürtçe selamlamayla başladı.

Dink, “Hukuk hepimize lazım. Hukukun olmadığı yerde, güvensizlik, huzursuzluk, kargaşa, kaygı, keder olur. Şiddet ve zorbalık, öfke, kin, nefret çoğalır. Kimin eli kimin cebinde belli olmaz. Adalete hepimizin ihtiyaç duyduğu gerçektir – su gibi, hava gibi. Güçlü olan adil değilse vay gelmiş zayıfın, güçsüzün başına” dedi.

Konuşmasında dünya çapında süren savaşlara, çocuk ve kadın cinayetlerine, adaletsizliklere ve hukuksuzluklara dikkat çekti:

“Hrant Dink Ödülü törenine hoş geldiniz. Değerli dostlar, bu sene de dünyamız savaşlar, çocuk ve kadın cinayetleriyle sarsılmaya devam etti. Savaşları durdurmadılar, ölüm ve kan dolaşıyor. Katiller, ister devlet olsun, ister çocuk ya da yetişkin, yaptıklarını zevkle, övünerek anlatıyor. Akıl alır gibi değil.

Ahmet Mattia’yı öldüren gençlerin yetiştiği ortamı sorgulamak zorundayız. Bir yanda öldüren çocuklar, bir yanda öldürülen çocuklar… Geçen yıl bu salonda hak mücadelesi veren Resul Emrah Şahan vardı, bugün hapiste. Beş yaşındaki kızı babasının yolunu bekliyor. Demirtaş’ın kızları yıllardır babalarının yolunu bekliyor. Küçük çocukların babasız büyümesi yazık değil mi? Hangi kul hakkına, hangi vicdana sığar?

Bir yanda cezalandırma, diğer yanda masumiyet karinesi… Delil yokken hapsetmek, delil varken serbest bırakmak. Çiğdem Mater’i, Osman Kavala’yı hapse atıyorlar. AİHM kararlarına rağmen Kavala’nın tutukluluğunu sürdürmek, cezanın peşinen verilmesidir. Tutukluluğu bir ceza yöntemi haline getirirseniz inandırıcılığınız kalmaz. Bunlar insan hakları ihlalleridir. Hukuk hepimize lazım. Hukukun olmadığı yerde şiddet, kin ve nefret çoğalır.

Adalet hepimizin ihtiyacı. Güçlü olan adil değilse, vay zayıfın haline… Barış süreci diyorsak onun da temeli adalet değil mi? Adalet gerçekte nedir? Eğer zulmeden devletse, onu kim yola getirecek? Zorbalığından vazgeçip uyanmalı ve tekrarlamamaya söz vermeli.”

Uluslararası Hrant Dink Ödülü Komite Başkanı Ayşe Kadıoğlu “…biz bu akşam buraya ışığı kucaklamaya geldik, birbirimizden güç ve cesaret almaya geldik. Henüz bitmedik, ölmedik demeye geldik. İletişimden vazgeçmeyenleri alkışlamaya geldik” dedi.

“Bu ödül benim için büyük bir onur”

Zeynep Oral, Garzon ve Fatmagül Berktay
Zeynep Oral, Garzón ve Fatmagül Berktay

Garzón, Filistin’de öldürülen gazetecileri hatırlattı, “Bizim gibi gazeteciler ki ben de gazeteciyim ben de soruyorum. Direnme cesareti gösterebilir miydik? Filistin halkının mücadelesi karanlıkta bir umut ışığı” dedi.

Garzon özetle şöyle devam etti: “Bu ödül özel bir ödül Soykırımdan sonra yeniden ayağa kalkmış bir halkın ödülü. Tüm dünyaya hafızanın bir yaşam biçimi ve adalete giden yol olduğunu gösteren bir halkın ödülü. Bu ödül benim için büyük bir onur. Bu ödül yeniden filizlenen köklerden doğduğu için anlamlı bir ödül. Size sonsuz hayranlık ve saygı duyuyorum” dedi.

Garzón konuşmasını “Yaşasın özgür Filistin” diyerek bitirdi.

Garzón’a ödülünü Ödül Komitesi’nden Prof. Dr. Fatmagül Berktay ve Gazeteci Zeynep Oral verdi.

“Hrant Dink’in hayaline inanıyorum”

Hüsnü Arkan’ın Hrant Dink için yazdığı “Ahparig” şarkısı, Arkan ve Ceylan Ertem’in yorumuyla ilk kez ödül gecesi sahnede hayat bulacak. Ümit Kıvanç’ın Hafıza Yetersiz filminden görüntülerle hazırlanan video klip de yine ilk kez izleyiciyle buluştu. Arkan konuşmasında, “Hrant Dink’in bir hayali vardı bir arada yaşamak. O hayale inanıyorum inanmaya devam edeceğim” dedi.

Ceylan Ertem de “İki konuda konuşmak isterim. Sokak hayvanları için özellikle. En çok ezilen istismara uğrayan, katledilen canlılar. Ben öldürmeyi kolaylaştıran bu yasayı reddediyorum. İptal edilsin. Ben İkizköy halkına da buradan destek olmak istiyorum” dedi.

Türkiye’den kazanan Bülent Şık’a Ödülünü Tilbe Saran ve Rakel Dink takdim etti.

“Adaletin yerini bulmadığı ne çok yara var”

Şık konuşmasında şunları söyledi:

“Dink’in sesi halen daha bu ülkenin vicdanında yankılanıyor. Onun sesi barış içinde yaşamaya çağıran bir sesti. Ödül gecesi için yapacağım konuşma metni istendiğinde panik yaşadım. Düşündüm durdum. Aklımda beliren ilk düşünce. Sevgili dayım oldu. Dayımın hayatı ile Hrant Dink’in hayatı ile bağ kurmadan edemedim. O da insanlar için mücadele ediyordu. Susturuldu tıpkı Hrant Dink gibi. İkisinin de hatırası bize şunu soruyor, “gerçekten yas tutabiliyor muyuz, onların sözünü çoğaltabiliyor mücadelelerini sürdürebiliyor muyuz? Adaletin yerini bulmadığı ne çok yara var.”

Şık konuşmasının sonunda ödülünü “çocuklara adadığını” söyledi.

Detaylar

Her yıl Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de yapılan tören, Hrant Dink Vakfı’nın internet sitesi, YouTube kanalı ve sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayımlandı.

Törenin sunuculuğunu oyuncu Hazal Türesan üstlendi. Açılışta Sibil ve Zelişah, Sayat Nova’nın “Nazani” adlı eserini seslendirdi. Ardından Ermenistan’dan gelen sanatçılar Zhanna Davtyan, Arman Peshtmaljyan ve Stepan Ter-Ghevondyan sahne aldı. Ayrıca Gevende müzik grubu da melodileri ile sahnedeydi.

Bu yılın “ışık”ları

Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında, yaptıklarıyla insanlığa ‘ışık’ tutanların hatırlandığı, umut veren insanların ve toplulukların selamlandığı videoyla 2025 yılının ‘Işıklar’ı takdim edildi.

Bu yılın ‘Işıklar’ı arasında, Peru’dan Fransa’ya, Kongo’dan Sırbistan’a, Yeni Zelanda’dan Macaristan’a insan hakları, adalet, cinsiyetçilikle, ekonomik adaletsizlikle ve yoksullukla mücadele, ekolojik hak savunuculuğu, savaş karşıtlığı gibi pek çok başlıkta yaptıklarıyla ilham olan kişiler ve girişimler yer aldı.

Hrant Dink Ödülü hakkında

Uluslararası Hrant Dink Ödülü, her yıl biri Türkiye’den, diğeri Türkiye dışından olmak üzere iki kişi, kurum ya da gruba veriliyor.

Bunun yanı sıra, ödül komitesi her yıl yaptığı değerlendirmeler sonucunda Hrant Dink Ödülü ilkelerine uygun faaliyet yürüten kişi, kurum, örgüt veya oluşumları “Işıklar” adıyla ödül gecesinde kamuoyuna takdim ediyor.

Ödül, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren, ayrımcılıktan, ırkçılıktan ve şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan ve barışın dilini kullanan kişi, kurum veya gruplara veriliyor.

2025 yılı jüri üyeleri

Bu yılki jüri, insan hakları, ifade özgürlüğü ve toplumsal adalet alanlarında uluslararası düzeyde tanınan isimlerden oluşuyor.

Jüri’de kimler yer alıyor?

Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün bu yılki  jüri üyeleri, insan hakları, ifade özgürlüğü ve toplumsal adalet alanlarında uluslararası düzeyde sahip isimlerden oluşuyor.

2025 yılının jüri üyeleri şöyle: Rugiatu Neneh Tunay, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Aslı Bâli, Fatmagül Berktay, Ara Ghazarian,Wolfgang Kaleck, Reşat Kasaba, Cem Mansur, Zeynep Oral, Tilbe Saran ve Rakel Dink.


Önceki yıllar ödül alanlar

Uluslararası Hrant Dink Ödülleri, 2024’te kadına yönelik şiddetle mücadelede uzun yıllardır çalışan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, ve Sierre Leone’de kadın genital mutilasyonuna karşı mücadele eden Rugiatu Neneh Turay, 2023’te bağımsız radyo kanalı Açık Radyo ve Kolombiya’da insan hakları ve ekolojik haklar için mücadele eden José Alvear Restrepo Avukatlar Kolektifi, 2022’de insan hakları örgütü Türkiye İnsan Hakları Vakfı‘na ve Afganistan’dan kadın hakları savunucusu Shaharzad Akbar‘a, 2021’de kadın hakları savunucusu, avukat Canan Arın‘a ve Filipinler’den gazeteci Maria Ressa’ya, 2020’de insan hakları aktivisti Osman Kavala‘ya ve Mısır’da kadın hakları aktivisti Mozn Hassan’a, 2019’da kadın hakları aktivisti Nebahat Akkoç‘a, Hindistan’da insan hakları ve çevre hakları aktivisti Agnes Kharshiing‘e, 2018’de geçmişle yüzleşme ve diyalog odaklı çalışmalar yürüten insan hakları aktivisti Murat Çelikkan‘a ve Yemen’de insan haklarını savunmak ve korumak için mücadele eden Mwatana İnsan Hakları Örgütü’ne, 2017’de insan hakları ihlallerini hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun gündemine taşıyan avukat Eren Keskin‘e ve eserleriyle tüm dünyada yaşanan eşitsizliklere dikkat çeken Çinli sanatçı Ai Weiwei’ye, 2016’da Malavi’de çocukların insan hakları üzerine çalışan kabile reisi Theresa Kachindamoto ve insan hakları ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden Diyarbakır Barosu’na, 2015’te Suudi Arabistan’dan kadın hakları savunucu Samar Badawi‘ye ve LGBT hakları için mücadele eden KAOS GL’ye, 2014’te adli tıp uzmanı ve insan hakları savunucusu Şebnem Korur Fincancı‘ya ve İngiltere’de anti nükleer aktivisti Angie Zelter’e, 2013’te insan hakları savunucusu Sırbistan’dan Nataša Kandic‘e ve gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri/İnsanları’na, 2012’de yazar İsmail Beşikçi‘ye ve Rusya’da insan hakları örgütü Uluslararası ‘Memorial’ Topluluğu’na, 2011’de gazeteci, yazar Ahmet Altan‘a ve gazeteci, Meksika’dan insan hakları savunucusu Lydia Cacho’ya, 2010’da Türkiye Vicdani Ret Hareketi‘ne ve İspanya’dan hukukçu Baltasar Garzón’a, 2009’da.


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑