Irkçılık

Published on Aralık 22nd, 2025

0

Mannheim’da Maraş Katliamı paneli: “Yüzleşme olmadan acılar unutulmaz”

19–26 Aralık 1978’de gerçekleşen Maraş Katliamı, Almanya’nın Mannheim kentinde bulunan Mannheim Cemevi’nde düzenlenen panelle anıldı. 21 Aralık’ta yapılan etkinlikte katliamın tarihsel, hukuksal ve toplumsal boyutları ele alınırken, tanıklıklar ve yüzleşme çağrıları öne çıktı.

Enver Enli  Mannheim 

Panelin açılış konuşmasını Mannheim Cemevi Başkanı Barış Yılmaz yaptı. Yılmaz, Maraş Katliamı başta olmak üzere Koçgiri, Dersim, Sivas, Roboski/Uludere ve Ermeni Soykırımı gibi tarihsel kırılma noktalarına dikkat çekerek, yaşanan tüm katliamları ve soykırımları kınadı. “Burada yaşıyoruz ama buralı olamadık; oralı da olamadık” sözleriyle sürgünlük ve aidiyet sorununa vurgu yaptı.

Panelin en sarsıcı bölümlerinden biri, Maraş Katliamı tanığı ve mağduru Meryem Traşlı’nın konuşması oldu. Traşlı, katliamda yaşamını yitirenleri anarken 19–26 Aralık tarihinin resmî olarak yas haftası ilan edilmesi gerektiğini belirtti. “Bir benzeri yoktur” diyen Traşlı, Maraş’tan Roboski’ye, Dersim’den Suruç’a kadar yaşanan katliamların her fırsatta onurluca haykırılması ve unutturulmaması gerektiğini vurguladı.

Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Traşlı, Cennet Çimen’in tornavida ile gözünün oyulması, hamile kadınların karınlarının yarılması gibi vahşet örneklerini aktardı. Katliamda iki öğretmenin öldürüldüğünü, kullanılan silahların devlete ait olduğunu ve MHP tarafından saklandığını ifade eden Traşlı, “Henüz bir yüzleşme olmadı. Yüzleşme olmadan acılar unutulmaz” dedi.

Panele konuşmacı olarak katılan ve Maraş Katliamı Davası’nda avukatlık yapan Avukat Seyit Sönmez, yas haftası önerisinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Sönmez, konuşmasında pogrom ile soykırım arasındaki ayrıma dikkat çekerek, “Pogrom yerel işbirlikçilerle yapılır; soykırım ise tamamen devlet organizasyonudur” dedi.

Sönmez, Maraş Katliamı sanıklarından Ökkeş Şendiller’in rolüne, saldırılara kadınların da katıldığına ve bazı evlerin bin kişilik gruplar tarafından kuşatıldığına dikkat çekti. Katliamda bir kentin büyük çoğunluğunun sürece dâhil edildiğini vurgulayan Sönmez, benzer soykırım örneklerine ve kuşaklar arası travmalara değindi. Katliam mağdurlarına psikolojik destek verilmesinin önemini dile getirdi.

Kayıp mezarların hâlâ bulunamadığını belirten Sönmez, Maraş’ta katledilen bir tanıdığının mezarına çiçek yaptırmak istediğinde karşılaştığı tepkiden söz ederek, toplumsal inkârın hâlâ sürdüğünü anlattı. Yörük Selim Mahallesi’ndeki devrimci direnişin katliamın boyutunu azalttığını, aksi halde katliamın çok daha büyük boyutlara ulaşacağını ifade etti.

Katliam ve soykırım anlayışının günümüzde de devam ettiğini belirten Sönmez, 2019 yılında özellikle Alevi yerleşimlerinin olduğu bölgelere mülteci kampları kurulduğunu, çok sayıda radikal İslamcı grubun bölgeye yerleştirildiğini söyledi. Katliam sırasında Alevilere yardım eden az sayıda Sünni’nin de varlığını hatırlatan Sönmez, “Alevileri kara çarşaf giydirerek kaçıranlar oldu” diyerek somut örnekler paylaştı. Konuşmasını “Maraş’la yeniden bağ kurmaya çalışıyorum” sözleriyle tamamladı.

Panel, kısa bir soru-cevap bölümünün ardından Gülcan Yalnız’ın bağlama eşliğinde, Ozan Emekçi’nin Maraş Katliamı’nı anlatan bestesini seslendirmesiyle devam etti. Etkinlik, Barış Yılmaz’ın birlik, örgütlenme ve dayanışma çağrısıyla sona erdi.


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑