AVEG-KON: İran halkının özgürlük mücadelesi idamlarla durdurulamaz!
İran’da politik islamcı faşist molla rejiminin muhaliflere yönelik gözaltı ve tutuklama saldırıları sürerken, Jina Amini’nin katledilmesinden sonra kadınların öncülüğünde başlayan ‘Jin Jiyan Azadi’ halk ayaklanmasına karşı geliştirilen devlet terörü idamlara hız verilerek sürdürülüyor.
İran’da son dönemde art arda gerçekleştirilen idamlar, halkın adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesini bastırma girişimidir. İran rejimi, işçi sınıfının, kadınların, gençlerin ve yoksulların, bölgede yaşayan Rojhilatlı Kürtlerin, Bellucilerin ve diğer azınlık halkların yükselen sesini susturmak için idam sehpasını bir tehdit aracı olarak kullanıyor.
İdam edilenler, korku ve sessizlik düzenine boyun eğmeyenlerdir. Onlar, yaşadıkları yoksulluğa, sömürüye, cinsiyetçiliğe ve devlet terörüne karşı çıkanlardır. Rejim, adil yargılanma hakkını hiçe sayarak, göstermelik mahkemelerde, işkence altında alınan ifadelerle yükselen mücadeleyi susturmaya çalışıyor.
İran İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre 2025 yılının başından bugüne kadar kimliği tespit edilen idam edilenlerin sayısı 1 106 kişiye ulaştı, bunlardan 30’u kadındır. Bu rakam bir önceki yıla göre infazlarda yaklaşık yüzde 86’lık bir artışa denk geliyor. İnfazlardan bazıları halkı korkutmak amacıyla halka açık yerlerde gerçekleştiriliyor. İdam edilenler arasında çok sayıda Beluch ve Kürt de bulunuyor. Amnesty International’e göre sadece bu yıl reşit olmayan 3 çocukta idam edilenler arasında bulunuyor.
Faşist Molla rejimi, gözaltı, tutuklama ve işkence furyasıyla protesto eylemlerini engelleyemeyince çareyi idamlara sarılmakta bulmuş görünüyor.
İran’da hala yüzlerce insan idam tehdidi altında bulunmaktadır. İran’da en son 23 Temmuz 2024 tarihinde Pexşan Azizi ve Şerife Muhammed isimli Kürt kadınlar hakkında idam cezası verilmişti. Şu anda cezaevinde olan ve idam kararının uygulanmasını bekleyen Pexşan Azizi’nin duyarlılık çağrısı yaptığı mektubunda ifade ettiği gibi: “Şerife Muhammed ve ben idam sırasında bekleyen diğer kadınlar, sadece özgür ve onurlu yaşam arayışı nedeniyle mahkum edilen ilk ve son kadınlar değiliz, olmayacağız. Ancak can verilmeden özgürlük de gerçekleşmez. Özgürlüğün bedeli ağırdır. Suçumuz Jin, Jiyan, Azadiyi birleştirmektir”. Özgürlük ve eşitlik istemektir.
Ayrıca İran hapishanelerinde tutsaklara işkence, hak gaspları, tedavi hakkının engellenmesi gibi saldırılar rutin haline gelmiş bulunuyor.
‘Jin Jiyan Azadi’ ayaklanması ile İran halkının direnişi, dünyanın dört bir yanında ezilenlerin ortak kavgasının bir parçası olmuştu. Bugün bu umuda karşı gerçekleştirilen saldırılara karşı sessiz kalmak, devam edecek suça ortak olmak demektir.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON) olarak, İran faşist molla rejiminin muhaliflere yönelik saldırı ve tutuklamalarını, idam cezaları ve infazlarını protesto ediyoruz ve idamlara son vermeye çağırıyoruz.
İdamlara son!
Politik tutsaklara özgürlük!
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON)























































