Makaleler

Published on Ekim 12th, 2025

0

Fransız Solu, Cumhurbaşkanı Macron’u ve Hükümetini etkili olmaya çağırıyor | Ali Arayıcı


Fransa’da, siyonist İsrail’in Filistin’in Gazze şeridinde yaptığı “soykırım” barbarlığı konusunda duyarlı çok sayıda demokratik örgüt, sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun temsilcileri; 3 Ekim’de Paris’te önemli bir basın toplantısı düzenledi. Bu toplantıda, Fransa’yı, 1 Ekim’den (Çarşamba) bu yana siyonist İsrail tarafından yasadışı bir şekilde hapsedilen; onlarca “Küresel Sumud Filosu” mürettebatının serbest bırakılması için harekete geçmeye çağırdılar.

            Gazeteci Emilien Urbach’da dahil olmak üzere, 1 Ekim’de siyonist İsrail tarafından yasadışı bir şekilde gözaltına alınan vatandaşların, milletvekillerinin ve gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundular. Demokratik kitle örgütleri, siyonist İsrail rejiminin Gazze’de gerçekleştirdiği “soykırıma” karşı çıkan tüm vicdanlı bireyleri, Küresel Sumud Filosu’nu desteklemek için; dünya çapında düzenlenen tüm eylemlere katılmaya davet ettiler.

            Bu kitlesel eylemde önemli bir rol oynayan PCF ile yakın bağlarıyla bilinen Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT) temsilcisi Benoit Martin, bu konuda şunları söyledi: “Fransa’da sokaklarda ve meydanlarda daha fazla insan olabileceğini açıkça görebiliyoruz. Bu nedenle sendikaların bu konuda son derece önemli  bir rolü var”.

            GAZZE FİLOSU SOLU BİRLEŞİITRDİ

            Fransa’da, Yeni Halk Cephesi (NFP) bileşenleri içinde yer alan Yeşiller-Çevreciler (EELV), Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI), Fransız Komünist Partisi (PCF) ve özellikle de Troçkist yanlısı Anti-Kapitalist Parti (NPA) gibi siyasi partiler; Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümetinin bu trajik durum karşısındaki sessizliğini kınayarak hükümete sert eleştirilerde bulundu.

            Böylesi önemli bir eylemde, NFP bileşeni Sosyalist Parti’nin (PS) yer almaması, ilgisizliği, mevcut hükümet yanlısı tutumu; gerçekten düşündürücü ve utanç verici bir durumdur.

            Sendikal örgütler arasında Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT), Dayanışma Dernekleri (S), Lise Sendikaları Birliği (USL) ve Öğrenci Birliği’de (UE); hükümete yönelik sert eleştirilerini dile getirdi. Sivil toplum kuruluşlarından, Fransa Filistin Dayanışma Derneği (AFPS), Barış Hareketi (MP) ve Uluslararası Küreselleşme Karşıtı Örgüt (ATTA) gibi birçok dernekte, daha önce aylardır sessiz kalan hükümete harekete geçme çağrısında bulundu.

            Bu durumla ilgili, bugüne kadar hükümet kanadından sadece Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot,  çok basit bir açıklama yapmakla yetindi. LFI Milletvekili Gabrielle Cathala, “Fransa bir kez daha piyasada yok” vurgusu yaparak “Çünkü konsolosluk görevinin yerine getirilmesi dışında, tutuklananların serbest bırakılmalarını sağlayacak siyasi ve diplomatik bir baskı yok” diye ekledi.

            HÜKÜMETİN YETERSİZLİGİ

            Son günlerde, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümetinin, Ulusal Meclis Başkanı Yaël Braun-Pivet’in ve Avrupa kurumlarının; siyonist İsrail’in Gazze’de uyguladığı “soykırım” karşısında sessiz kalmaları, toplumsal yapıda büyük bir tepki çekti. En güçlü ses çıkaran, Yeşiller Partisi (EELV) Milletvekili Sandrine Rousseau oldu. Bu sessizliği sert bir şekilde kınayan Rousseau, yüksek bir tonla Fransa’yı “sorumluluklarını yerine getirmeye” çağırdı.

            Uluslararası anlaşmaları uygulamayan ve hiçe sayan, siyonist İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun uyguladığı “soykırımcı” politikasına karşı; sol görüşlü birçok siyasi parti, dernekler ve örgütler Macron hükümetine harekete geçme çağrısında bulundu. Bu çağrı metninde, “Uluslararası hukuk ve deniz hukuku açıktır: Sivil bir nüfusu hayatta kalmaları için, gerekli olan yaşam malzemelerinden mahrum bırakan bir abluka hukuka aykırıdır” vurgusu yapılıyor.

            Bu durum karşısında, BM ve hiçbir uluslararası kural tanımayan İsrail rejimi barbarlığını sürdürüyor. Bu esnada “Bu videoyu izliyorsanız, tutuklandığım içindir” diyen ünlü gazeteci Emilien Urbach, İsrail tarafından gözaltına alındı. Özgürlük Waze Fransa, filonun herhangi bir yasayı ihlal etmediğini, ancak tutuklamaların devam ettiğini belirtti. Gemide bulunan Temsilci, “Son teknemizin yerel saatle 10:30’da durdurulduğunu öğrendik” uyarısında bulundu ve ardından şunları ekledi:

            “Bu geminin kaptanının, İsrail askeri güçleri tarafından durdurulmadan hemen önce çektiği son videoyu aldık. Gazzelilere seslenerek üzgün olduğunu, sonuna kadar gidemediğini, ancak onları terk etmediğini, onları düşündüğünü ve geri dönüp bu ablukayı nihayet kırmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi.”

            MACRON İNİSİYATİF ALMALI

            Sol görüşlü siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları; Cumhurbaşkanı Macron’u “tutukluların serbest bırakılması, gemide yaşamı ve onuru savunan kadın ve erkek tüm filo mensuplarının güvenliğinin sağlanması için derhal harekete geçmeye” çağırıyor. Bu kötü gidişat, fransız diplomasisi için; bir “gerçek yanını” temsil ediyor ve utanç verici bir durumdur.

            Gazze Filosu ile ilgili 3 Ekimde yapılan basın toplantısına, basının ilgisi ve katılımı oldukça düşüktü. Yeteri kadar destek gördüğü ve ilgi duyulduğunu söylemek olanaksız. Basın toplantısında bulunan tüm kişi ve kuruluşlar, bu insani yardım filosunda yer alan kadın-erkek herkesin gösterdiği cesareti vurguladı. Ayrıca, organizatörler komünist yanlısı L’Humanité gazetesini “Küresel Sumud Filosu’”na verdiği sürekli destekten dolayı, çok teşekkür ederek gazetenin etkinliğini övdüler.

            Hatırlayacağınız gibi, “Küresel Sumud Filosu“ eylemi, iki yıl süren “soykırım”ın ardından açlığa mahkum edilen, açlıktan ve susuzluktan ölen Filistin halkına yiyecek ve ilaç ulaştırmak için; 31 Ağustos’ta İspanya’nın Barselona kentinden yola çıkmıştı.

            Dünya 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir İsrail barbarlığı ve “soykırımı” ile karşı karşıya. Artık, vicdan sahibi herkesin buna dur demesi gerekir. Gün, siyonist İsrail’in Gazze’deki uyguladığı “soykırıma” karşı durma ve işgal altındaki Filistin halkının verdiği mücadeleyi destekleme günü. Gün, İsrail yayılmacılığına karşı durma, Ortadoğu’da barışı ve BM kararları uyarınca Filistinlilerin bir devlete sahip olma hakkını sonuna kadar savunma günüdür.


Ali Arayıcı/Paris – 12.10.2025


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑