Beyaz Saray’da emperyalist zirve: Pazarlıklar da savaş da sürüyor
Ukrayna savaşıyla ilgili ABD’nin hızlandırdığı emperyalist diplomasi trafiği Beyaz Saray’da devam etti. Pazarlıklar yapıldı ancak somut sonuç çıkmadı. Yeni hedef Zelenskiy-Putin-Trump buluşması.
Emperyalist politikaların dayattığı Ukrayna savaşında üç buçuk yıl sonra “barış” masasını da yine emperyalist pazarlıklar kuruyor. ABD’nin hızlandırdığı diplomasi trafiği pazartesi akşamı Beyaz Saray’da devam etti. Toplantıda Ukrayna’nın bazı topraklarının Rusya kontrolüne geçmesi, karşılığında Ukrayna devletine güvenlik garantileri sağlanması konuları tartışıldı. Ancak somut sonuç çıkmadı. Savaş devam ederken sırada Trump, Zelenskiy ve Putin arasında planlanan üçlü zirve var.
Toprak ver, güvenlik garantisi al
ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Sekreteri Mark Rutte ile Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve Finlandiya liderlerini Beyaz Saray’da ağırladı. Trump önce Zelenskiy ile baş başa görüştü, ardından Avrupalı liderlerle bir araya geldi.
Görüşmede Trump’ın Zelenskiy’e, Rusya ile anlaşma karşılığında ABD’nin Ukrayna’nın güvenliğini sağlamaya yardımcı olacağını söyledi. Trump gazetecilere, “Güvenlik konusunda çok fazla yardım olacak” dedi ve Avrupa ülkelerinin de bu sürece dahil olacağını ekleyerek, “Onlar orada oldukları için ilk savunma hattını oluşturuyorlar, ancak biz de onlara yardım edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Zelenskiy ise bu sözü “önemli bir adım” olarak nitelendirerek, garantilerin “önümüzdeki hafta ila 10 gün içinde kağıt üzerinde resmileştirileceğini” ve Ukrayna’nın yaklaşık 90 milyar dolar değerinde ABD silahı satın almayı teklif ettiğini söyledi.
Trump ile Putin arasında geçtiğimiz cuma Alaska’da yapılan görüşmede Rusya’nın Ukrayna’nın doğu bölgesi olan Donbass’ın tamamını istediği, karşılığında ise Herson, Zaporijya, Harkiv ve Sumi cephelerinden çekilmeyi önerdiği basına yansımış, Trump da Beyaz Saray toplantısı öncesi yaptığı açıklamada Zelenskiy’e “Kırım’ı ve NATO üyeliğini unut” mesajı vermişti.
Zelenskiy ise “Ukrayna anayasası izin vermediği” için toprak takasının mümkün olmadığı açıklaması yapmıştı.
Üçlü zirve gerçek mi oluyor?
Bu arada ABD Başkanı Trump, pazartesi günkü görüşmeler sonrası sosyal medyada yaptığı paylaşımda ise, Putin’i aradığını ve Zelenskiy ile bir görüşme ayarlamaya başladığını, ardından üç liderin katılacağı üçlü bir zirve yapılacağını belirtti. Trump “Herkes Rusya/Ukrayna için BARIŞ olasılığından çok memnun” diye de yazdı.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Danışmanı Yuri Uşakov, Telegram’da yaptığı açıklamada, “üçlü zirve” planı için Trump ve Putin’in “söz konusu doğrudan müzakerelere katılan Ukrayna ve Rusya tarafındaki temsilcilerin seviyesinin yükseltilmesi olasılığını” görüştüklerini söyledi.
Reuters’ın haberine göre üst düzey bir ABD yönetimi yetkilisi Putin-Zelenskiy görüşmesinin Macaristan’da gerçekleşebileceğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Fransız basınına verdiği röportajda olası zirve için İsviçre’nin Cenevre kentini önerdi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki ilk doğrudan görüşmeler mayıs-haziran aylarında İstanbul’da gerçekleşmiş ancak liderlerin de katılmadığı görüşmelerde esir takası dışında bir ilerleme sağlanamamıştı.
Avrupa garanti istiyor
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Rusya ile yapılacak herhangi bir doğrudan müzakerenin ön koşulu olarak ateşkesi desteklediklerini dile getirdi. Macron toplantının ardından, “Başkan Putin’in de barış istediğine ikna olmadım. Onun nihai hedefi, mümkün olduğunca fazla toprak kazanmak ve Ukrayna’yı zayıflatmak” yorumu yaptı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin gündemde olmadığını, ancak ülke için “5. madde” tipi güvenlik garantileri konusunda bir tartışma olduğunu söyledi. NATO’nun kuruluş antlaşmasının 5. maddesi, 32 üyesinden herhangi birine yapılan saldırının tümüne yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyor. Ayrıca Ukrayna’nın güvenliği gerekçesiyle NATO birliklerinin bu ülkede konuşlandırılması isteniyor.
Rusya: Üçlü müzakereyi reddetmiyoruz
Rusya ise NATO birliklerinin Ukrayna’ya konuşlandırılması talebini “Rusya için kategorik olarak kabul edilemez” bir “keskin tırmanma” olarak nitelendiren bir bildiri yayınladı. Bildiride, böyle bir eylemin “öngörülemeyen sonuçları olan kontrolsüz bir çatışma tırmanmasına” yol açabileceği de eklendi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, “ABD Başkanı Donald Trump ve ekibi, özellikle Alaska’daki toplantıdan sonra, bu krizi çözmek için çok daha derin bir yaklaşım benimsedi” açıklaması yaptı. Rus devlet kanalı Rossiya-24’e konuşan Lavrov, Ukrayna konusunda üçlü veya ikili hiçbir müzakere formatını reddetmediklerini söyledi.
Cephe ve cephe gerisindeki durum
Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal girişimi ile fiili olarak başlayan savaş süresince Ukrayna yönetimi ve ordusu ancak ABD ve Batılı devletlerin askeri ve mali desteğiyle ayakta kalabildi. Başta Donbass olmak üzere ülkenin topraklarının bir kısmı Rusya kontrolüne geçti. Ülkenin alt yapısı saldırılar nedeniyle tahrip oldu. Üç buçuk yıl sonra Zelenskiy yönetimine halk desteği giderek azalıyor, iktidar içi çekişmeler artıyor ve cepheye asker bulmakta da zorluk çekiliyor. Avrupa devletleri ise bütün planlarını savaşa yatırmış durumda. Rekor askeri bütçeler açıklayan devletler kemer sıkma politikalarını hayata geçiriyor. Kârları düşen şirketler silah sanayine yöneliyor.
ABD’de ise Çin’i hedef alan Pasifik’teki askeri güçlenmeye yönlendirmek için ABD’nin Rusya ile savaşa katılımını azaltma ve Rusya’yı Çin’den uzaklaştırma eğilimi dikkat çekiyor. Trump yönetimi, Ukrayna ile yaptığı Rusya ile de yapmayı planladığı çeşitli ticari anlaşmalarla bu ülkelerin kaynaklarını yağmalama planı da yürütürken, Ukrayna’ya yönelik ABD silah satışı da Avrupa devletlerinin bütçesine yazılmış durumda.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yaptığı açıklamada da, ABD’nin artık Ukrayna’ya doğrudan silah tedarik etmediğini, bunun yerine silahları satarken ödemeleri NATO aracılığıyla Avrupa ülkelerinden aldığını söyledi. Rubio şu ifadeleri kullandı: “Artık Ukrayna’ya silah vermiyoruz. Artık Ukrayna’ya para vermiyoruz. Artık onlara silah satıyoruz ve Avrupa ülkeleri NATO aracılığıyla bunun bedelini ödüyor. NATO’yu silah satın almak ve Ukrayna’ya aktarmak için kullanıyorlar.” (evrensel)























































