Makaleler

Published on Ağustos 24th, 2025

0

Derslerle dolu BİRTAT grevi | Ali Çarman


Almanya’da göçmen işçilerin yoğun olarak çalıştığı döner sektöründe, Ludwigsburg’daki BİRTAT imalathanesinde başlayan grev başarıyla sonuçlandı. Ali Çarman grev sürecini yazdı.

Almanya’da bazı sektörler vardır ki, buralarda işçilerin örgütlenmesi, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için mücadele etmesi oldukça zordur. Döner sektörü de bunlardan biri. Bir başka gerçeklik ise bu alanda çalışanların ezici bir çoğunluğunu göçmen işçilerin oluşturması. Hemşericilik, kağıtsız çalışma, bölünmüşlük, üç kuruş zam almak için işçilerin birbiriyle girdiği rekabet ve zorda (yeterli oturumu olmayanların) kalanların çalıştırılması gibi bir dizi neden bugüne değin sektöre yönelik örgütlenme, sendikalı olma çabalarının başarısızlığa uğramasına neden oluyor. Almanya’nın önde gelen döner imalathanelerinden, merkezi Ludwigsburg yakınlarındaki MURR’da olan BİRTAT işçileri bu algıyı alt üst etti.

İlk adım sendikalı olma

BİRTAT işçilerinin örgütlenme ve haklarını elde etme mücadelesinin en az iki yıllık bir geçmişi var. İki yıl önce bir grup işçi DİDF Stuttgart derneğine gelerek kendi sorunlarını anlattılar ve fikir alışverişinde bulundular. İki kez de dayanışma kahvaltılarına katılarak sorunlarını dile getirdiler. Yapılan konuşmalar sonrası bir grup işçi gıda sektöründe örgütlü sendika (NGG) üyesi oldu. Başlangıçta sendikadan umduğunu bulmayan işçiler sendika üyeliğinden çıkmayı dahi gündeme getirdiler. İşçilerin içinde öne çıkan bazı arkadaşların sabırlı ve ısrarlı tutumları sonucu olumlu gelişmeler yaşanmaya başlandı. Patronların baskı ve sömürüsüne karşı işçiler için sendikada örgütlenmenin demokratik bir hak olduğu anlatıldı.

Bu süreçte DİDF üyeleri birkaç kez NGG sendikası ile birlikte işyerinin önünde sendikalı olmanın önemine dikkat çeken bildirilerin dağıtımına katıldılar. Bu arada NGG üyesi işçilerin sayısı gün be gün arttı. Örgütlenme çalışmalarının olgunlaşmasıyla Eylül 2024’te işyeri işçi temsilciliği seçimleri yapılarak 7 temsilci seçildi. Gerek seçilen temsilciler gerekse de sendikanın işyerinin neredeyse tamamına yakın işçiyi üye yapabilme becerisini göstermesi işçilerin patronlara karşı elini güçlendirdi. Böylece işçiler haklı olarak Toplu İş Sözleşmeli ve sendikalı olma talebinde bulundu.

Döner sektöründe görülen ilk grev

Grev, işçilerin haklı taleplerini kabul ettirmek için sendikanın elindeki en etkili mücadele aracıdır. BİRTAT temsilcileriyle yapılan ön görüşmelerin sonuçsuz kalması ve patronların her defasında sendikayı kesinlikle istemediklerini belirtmesi grevi kaçınılmaz kıldı. Ve 22 Mayıs 2025’te şafak vaktinde saat beşte firmanın kapısı önünde grev çadırı kurularak hazırlıklara başlandı. BİRTAT tarihindeki bu ilk greve büyük katılım oldu. Greve katılan işçiler büyük bir sevinç ile içerde sadece 8-10 işçi kaldı diyorlardı. NGG (Gıda) sendikası grev öncesi yapılan bir toplantıyla taleplerini belirlemişti: 375 avro ücret artışı, NGG ve TİS’in kabul edilmesi, sağlıklı ve güvenli koşullar. Greve tahmin edilenden fazla işçinin katılması ve grev ortamının yarattığı coşkulu hava sonrası patronların temsilcileri dört koldan harekete geçti. Akıl almaz yöntemlere başvurarak işçileri bölmeye, grevi kırmaya ve sendikayı devre dışı bırakmaya çalıştılar. Onların tek bir amacı vardı, işçi ücretlerini en düşük düzeyde tutarak karlarına kar katmaya devam etmek. Bu gerçekliği iki hafta boyunca birlikte olduğumuz işçiler de sık sık dile getiriyordu.

İşçilerin birliği ve kararlılığı kazandırdı

Bildiğimiz kadar son yıllarda eyaletimiz Baden-Württemberg’de 12 tam gün süren bir grev hareketliliği yaşanmadı. Üstelik grev eyleminin olmaz denilen bir sektörde büyük bir moral ve birlik içinde devam etmesi büyük yankı yarattı. Basın ve TV kanalları defalarca döner sektöründeki grevci işçilerin haberini yaptılar. Bizler, işçilerin taleplerini dile getiren dövizleri birlikte hazırladık, düzenlenen eylemlerde görevler aldık. DİDF Stuttgart olarak iki dilli bir bülten çıkararak işçilerin haklı davalarına omuz verdik.

Grevin son günü uzun bir gün oldu. Zira, bir gün öncesine kadar en küçük bir adım atmayan patronlar Tarif Komisyonu ve sendika ile görüşmeyi kabul ettiklerini açıkladı. Saat 10.00’da başlayan görüşme bitmek bilmedi! Gece saat 21.00’de sendikacılar ve Tarif Komisyonu üyeleri güleç yüzle grev çadırına geldiler. İşçiler bu tabloyu alkışlarla karşıladılar. Mikrofon NGG Başkanı Magdalena Krüger ile BR başkanı Muzayfe Doğaner’e uzatıldı. “Arkadaşlar bizler kendi aramızda epeyce tartıştık, direndik. En iyi bir Toplu İş Sözleşmesi için çabaladık ve sonunda bir noktada anlaşmak durumunda kaldık. Önce sizlere bir sorumuz var! İçinizde 2300 avro brüt ücret alanlar el kaldırsın.” denildi. Bunun üzerine en az 30 kişi el kaldırdı. “Sizler otomatik olarak 2600 avro brüt ücret alacaksınız. İki aşamalı olarak toplamda yüzde 17’ye varan ücret artışı olacak. En önemlisi genel toplu sözleşme müzakerelerimiz devam edecek’’ sözleri karanlığı yaran ışık oldu. Tartışmalar, tepkiler devam etti. Sendika, “demokrasinin gereği varılan anlaşmayı sizlerin oyuna sunacağız” dedi. Ve oylamaya katılan sendika üyesi işçilerin ezici çoğunluğu anlaşmayı kabul etti. Tartışma ve sohbetler gece saat bire kadar devam etti.

BİRTAT gibi örneklerin çoğalması

Almanya tarihinde ilk kez bir döner imalathanesinde sendikayla birlikte Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Bu gerçek manada tarihi bir adımdı. Birlik olunmadan ücret artışı ve daha iyi çalışma koşulları elde edilmez. Birlikten kuvvet doğar özdeyişinin doğruluğu BİRTAT işçilerinin kararlı duruşlarıyla bir kez daha doğrulanmış oldu.

Sonuç olarak, BİRTAT işçilerinin kazanımları aynı sektördeki dağınık-örgütsüz işçiler (özellikle göçmenler) tarafından örnek alındığında gerçek manada anlamını bulacak. Tabii ki, kendiliğinden olacak bir şey değil bu. Bilinçli işçiler, sendikalar ve bizler sorumluluklarımızın gereğini yerine getirdiğimizde karşılığını bulması mümkün.

Almanya genelinde yaklaşık 400 döner imalathanesinin olduğu dikkate alındığında ileri doğru yol almak için yeni adımlara yeni örneklere ihtiyaç var. Düşük ücret, ağır ve güvencesiz iş koşulları, farklı uluslardan işçilerin varlığından ve örgütlenmenin zorluklarında hareketle bu alandaki durumun gerek sendikalar gerekse de ilerici güçler tarafından kabullenilmesi işçilerin örgütlenmesini-bilinçlenmesini ötelemek anlamına gelir.

BİRTAT grevinin gösterdiği bir başka gerçeklik ise, sendika sömürüye ve haksızlıklara karşı kararlı bir mücadele verdiğinde işçiler tarafından daha çok benimseniyor. Öyle ki 120 işçinin çalıştığı işletmede grevin son iki gününde her gün bir işçi ‘yarın grev bittiğinde yıllardır beraber çalıştığımız arkadaşlarımızın yüzüne nasıl bakacağız’ sözleriyle greve katıldı.

Aralarındaki dil, din, ırk ayrımını yok sayarak birliğini gerçekleştiren, büyük bir cesaretle ileri atılan, zaman zaman aile ve çocuklarını eylem yerine getiren BİRTAT işçileri Toplu İş Sözleşmesi ve sendikayı kabul ettirmeyi başardılar. Bu cesaretli tutum ve sonucu kutluyoruz… İşçi yüreğinin çarptığı, emek gücünün sarf edildiği her yerde toplumsal kurtuluş mücadelesi için umut vardır, direniş vardır! 


Seçtiklermiz: Ali Çarman – Evrensel – 23.08.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑