Makaleler

Published on Mayıs 11th, 2025

0

Bir güne sığmayan iyi mesaj ve gelişmeler | Gül Güzel


Çevremizdeki arkadaş ve kendi çocuklarımızdan gelen her haber biz anneler için bir bayram tadındadır. 8 Mayıs 2025 günü de benim için bu duyguların tümüne bürününce, Anne yüreğim mutluluktan biraz da olsa daralmaya başladı. İlk önce, 2021 yılından beri Almanya’nın, §129/b yasa suçlamasıyla, Stammmheim cezaevinde tutuklu bulunan Kürt sanatçı Mazlum Dora nihayet serbest bırakıldı. Onu karşılayıp eve döndüğümde de yine aynı yasa maddesiyle Münih ve Sehne’de tutuklu bulunan Hacı Atlı ile Tahir Köşer’in kart ve mektuplarını posta kutusunda bulunca sevincim doruğa çıktı diyerek, sözü Cezaevlerinden yazanlara bırakıyorum.

Bugün bir(1) Mayıs dayanışma ve direnişin sembolü Emekçilerin günü. Ve yine Anneler günü yaklaşmaktadır. Bir de bir arkadaş özgür kalacak bugün. Ben de erken ulaşsın ve mahkemece denetlenmeden geciktirilmeden acele yazdım.

Öncelikle işçi, emekçi dayanışma gününü kutluyor; eşitlik, demokrasi ve özgür bir gelecek ve bir dünyanın demokratik moderniteye evrilmesini diliyorum…

Anneler… Kutsal Anneler… Eğiten, gözeten, büyüten ve üreten Anneler. Saf ve karşılıksız sevginin yaratıcısı fedakar Tanrıça Anneler…Senin şahsında ve özelde tüm şehit Annelerinin, devrimci gerilla Annelerinin, tüm tutsak Annelerinin, Barış Annelerinin ve genelde tüm Annelerin Anneler gününü kutluyor; bitimsiz selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli yoldaşım, Bahar yürekli Ablam! 06.02.2025 tarihli mektubunu ve yüreğini nakşettiğin şiirini aldım. Çok mutlu oldum. Çok mutlu oldum ve yürekten teşekkürlerimi iletiyorum. Elbette boyun eğmeyiz ve eğdiremezler. Tarih boyunca egemenler bunu başaramamıştır. Bildiğin gibi tarihte devrimciler, egemenler tarafından işkence, tutuklama, tecrit ile yalnızlaştırılıp, iradesizleştirme ve ölümlerle tasviye edilmek istenmişlerdir. Bunu en yoğun biçimiyle zindanlarda yaşatmaya çalışmışlardır. Buna karşı da devrimcilerin ve özgürlük mücadelesini veren hareketler için de direniş kaleleri ve devrimsel gelişimin mihenk taşları olmuş zindanlar. Bizim özgürlük mücadelemizde de direnişin serhildanlara dönüşmesinde atılımın en önemli kalesidir Zindanlar. Onur ve insanlık değerlerinin toplumsal koruma kalkanıdır aynı zamanda. Kemal’lerin, Mazlum’ların ve ser verip, sır vermeyen Kaypakkaya’ların ruhu bu mirası dünyanın her yerinde onurla, gururla direnerek yaşamsal kılmaktadır. Dolayısı ile tecrit ve yalnızlaştırmayla bizlere boyun eğdiremiyeceklerini onlar da bilmektedirler. Bilmedikleri bizlerin biyolojik aileyi aştığımızı ve özgürlüğe sevdalı yüreklerin dayanışma ruhunun yarattığı büyük aile sahibi olduğumuzdur. Ben ilticacıyım ve ailem, akrabam yok ama özgürlüğe sevdalı yüreklerin dayanışma ruhu ve sevgisiyle bize direnme gücü verdiğini ve moral motivasyonumuzu yükselttiği, özgür yaşam umudumuzu büyüttünü anlayamazlar. Ama bizi egemenler anlamzsa da halkların anladığına dair inancım tamdır. Ve direnişimiz da bu yöndedir.

Özgür yarınlarda özgürlük halaylarını birlikte çekmek ve görüşmek dileğiyle,  yaşamında başarı, sağlık, huzur, mutluluk ve özgür yıllar diliyorum.

Hacı Atlı,         01.05. 2025, JVA München, Stadelheimer str. 12, 81549 München

 **************************

Benim çok kıymetli ve adı gibi Gül yüzlü arkadaşım, tekrar merhaba!

14 Nisan 2025’te yazmış olduğun ve beni çok sevindiren mektubun ile birlikte göndermiş olduğun Bahar güzelliklerinin ifadesi çiçekli kartlarının kopisini 25 Nisan 2025’te aldım. Ama bu sefer mektubun erken geldi.

Evet benim de çok kısıtlı imkanlar dahilinde çeşitli TV kanalları üzerinden edindiğim haberler çerçevesinde önemli siyasal gelişmelerin gündemde olduğunu tahmin edebiliyorum…

İnsan onuru dokunulmazlığı ile ilgili kanun maddelerinden bahsetmişsin…Ben de Adalet, Hukuk, Kanun vs.’lerle ilgili kısaca bir analiz yapacak olursam eğer; özellikle biz Kürtler Hukuksuzluğa, Kanunsuzluğa, Adaletsizliğe çok maruz kaldığımızdan ötürü neredeyse Hukukçular kadar hukuk öğrendik! Adalet dediğimiz, toplumsal ve bireyleri korumayı esas almalıdır diye düşünüyorum. Sadece bir ulusa değil, uluslararası tüm toplumların, camianın varmış olduğu değer ölçülerini de içerlemelidir. Hukuk ise, eşitlik uygulandığında anlamlıdır. Eşitlik yoksa, hukuk adına öne sürülen tüm ilkeler egemenlik – tabiyet ilişkisinden öteye gidemez. O zaman hukuk, adaleti temsil etmez. Toplumlar arası düzeyde eşitlik olmadığına göre, adalet de yok demektir! Adalet yoksa, uluslararası hukuk, güçlünün çıkarlarını ya da düzen anlayışını korur. Aslında yüzyılımız uyanık kişilerin dünyası. Bunlar pek yüce şeyler için yaratılmış değillerdir ama çevrelerine üstün olduklarını çabucak sezerler…

Gül arkadaş, gel biz yetiştiğimiz dönemin dünya görüşünden ayrılmayalım. Belki biz ve bizim gibiler, bir daha geri dönmeyecek bir çağın son temsicileri olacağız… ve işte böylece, her zaman, iyiye ve gerçeğe yönelik kalma dileğiyle. Hür insan, kendine söz geçirebilendir. Görüşmek dileğiyle…

Tahir Köçer, 26.04.2025,      JVA – Schnedebruch 8, 31319 Sehnde  


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 11.05.2025

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑