Published on Temmuz 13th, 2025

MÖP: Sahte kardeşlik teorileriyle demokrasi kurulamaz

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP), Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarını ve Türkiye’de süregelen siyasi yönelimi eleştiren kapsamlı bir değerlendirme yayımladı. Açıklamada, toplumsal barışın ancak tüm halkların ve inançların eşit temsiliyetiyle mümkün olabileceği vurgulandı.

Şubat ayından bu yana Türkiye’de başlayan yeni bir sürecin barış umudu ve demokratik bir ortamla buluşma beklentisi yarattığını ifade eden MÖP, halkın bu yöndeki beklentilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarıyla büyük bir hayal kırıklığına dönüştüğünü belirtti. Erdoğan’ın konuşmasının kamuoyunda ciddi soru işaretlerine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, Türk devlet bürokrasisinin yıllardır inkâr politikalarıyla hareket ettiği vurgulandı.

“İnkâr ve tekçilik zihniyetiyle demokrasi kurulamaz”

Açıklamada, devlet yöneticilerinin siyasal İslam ve tekçilik anlayışı dışına çıkamadığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Dillerinde akide şekeri gibi yapışan ‘tek millet’, ‘tek bayrak’, ‘tek devlet’ anlayışı, halkların varlığını reddeden bir inkârın dilidir. Türk, Kürt ve Arap halklarının ‘İslam birliği’ etrafında toplanması gerektiği yönündeki söylemler, aslında Kürt halkını kendi demokratik çizgisinden uzaklaştırmak ve Türk devletinin hizmetine entegre etmek için kullanılmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son konuşmasında Kürt halkının demokratik haklarına dair tek bir söz etmediği, aksine Türkiye’yi ‘bölgesel güç’ haline getirmek isteyen, köhnemiş bir zihniyeti yansıttığı vurgulandı. MÖP, İŞİD döneminde “Emperyal Osmanlı” zihniyetiyle bölgedeki kaosu derinleştiren Türk devletinin, demokratik toplumsal yapılara yönelik faşizan saldırılarda bulunduğunu hatırlattı.

“Türkiye sadece Türk, Kürt ve Araplardan ibaret değildir”

MÖP, Türkiye toplumunun çok daha zengin bir halklar ve inançlar mozaiğine sahip olduğunun altını çizerek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye coğrafyasında sadece Türk, Kürt ve Araplar yok; Asuri, Süryani, Keldani, Ermeni, Rum, Yahudi, Çerkes, Laz, Pontus Rumları, Ezidi, Pomak, Roman, Muhalmi ve Aleviler de var. Madem ki yeni bir sürece, kardeşliğe girildiği iddia ediliyor, bu halklardan da söz edilmelidir. Bu ulusları ve inançları yok sayan, onların sorunlarını görmezden gelen bir zihniyet, Kürt sorununun da çözümünü getiremez.”

AKP ve MHP ortaklığıyla yürütülen siyasetin demokratik bir dönüşüm sağlayamayacağı savunulan açıklamada, şimdiye kadar barışa yönelik somut adımların yalnızca PKK tarafından atıldığı, devletin ise hiçbir yapıcı adım atmadığı ileri sürüldü.

“1915’ten bugüne inkâr siyaseti sürüyor”

Türkiye’de çok sayıda yapısal sorun bulunduğunu kaydeden MÖP, 1915’te yaşanan Seyfo/Soykırım’dan günümüze dek CHP’ye yönelik baskı ve tutuklamaların aynı zihniyetin ürünü olduğunu belirtti. Devletin kurucu partisi CHP’ye karşı takınılan bu tavrın, iktidarın demokratik iddialarını sorgulatır hale getirdiği ifade edildi.

“Global demagojik kavramlarla geçmişin üstünü örtemezsiniz” diyen MÖP, 1915 Seyfo/Soykırımı ve benzeri tarihi kırılmaların inkâr edilmesinin, toplumsal yenilenme söylemleriyle çeliştiğini belirtti.
“Yenilik; geçmişle hesaplaşma, birbirini affetme, kabullenme ve birlikte, eşitçe ilerleme ile mümkündür” denildi.

“Barış onurlu bir yaşam için gereklidir”

MÖP açıklamasında, barışın ancak onurlu bir yaşamı hedefleyen kapsayıcı bir demokrasiyle sağlanabileceğini vurguladı:
“Bu tekçi, siyasal İslamcı ve Sünni merkezli dil değişmeli. Barış; din, inanç, kadın, gençlik ve 1915’ten bugüne demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren tüm halk kesimlerini kapsamalıdır.”

Açıklamanın sonunda Erdoğan ve Bahçeli’nin, yeni Ortadoğu politikaları çerçevesinde toplumsal demokrasiyi savunan kesimlerin tasfiyesinde rol almamaları gerektiği uyarısı yapıldı.
“Sahte kardeşlik teorileriyle Ortadoğu ve Orta Asya’da insanlık tarihine damga vurmuş halkları yok saymak, baştan bir yanlışa sürüklenmektir. Tüm ulusların devrimci ve toplumsal sorunlarıyla yüzleşmeyen bir Türkiye’nin ‘yeni bir süreç’ten söz etmesi, sadece basit bir amaca hizmet eder” denildi.

“Çözüm demokratik sosyalizmde”

Son olarak MÖP, çözümün tüm halkların samimi şekilde tanınması, oluşturulacak komisyonlarda temsiliyetlerinin sağlanması ve sorunlara demokrasi temelinde yaklaşılmasıyla mümkün olabileceğini kaydetti:
“Ortadoğu, Orta Asya ve Mezopotamya’daki tüm çelişki, çatışma ve kaosun esas çözümü; insanlık değerlerini ön planda tutan demokratik sosyalizm zihniyetidir.”

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP)