Kültür-Sanat

Published on Mayıs 15th, 2025

0

Mesut Ethem Kavalli, Darmstadt’ta “Seni Ararken” ile tarih ve yüzleşmeyi Konuştu

Darmstadt Halkevi’nde düzenlenen etkinlikte yazar Mesut Ethem Kavalli, son kitabı “Seni Ararken” üzerine ilgi çekici bir söyleşi gerçekleştirdi.

Enver Enli  (Darmstadt)

Moderatörlüğünü Meral Özdemir’in üstlendiği etkinlikte Kavalli, kitabın yazım sürecini, kitaptaki karakterlerle olan iletişimini ve Türkiye’nin ve Türkiye halklarının soykırım suçuyla yüzleşme eksikliğini eleştirel bir perspektifle ele aldı. 

Soykırımın İnkârı ve Toplumsal Yüzleşme Eksikliği 

Kavalli, Ermenilere, Pontos Rumlarına ve Süryanilere yönelik soykırımların günümüzdeki etkilerini irdelerken, Türkiye’nin resmi inkâr politikalarını ve bunun toplumsal hafızadaki yansımalarına değindi. Özellikle Türkiye toplumunun ve devrimci hareketlerin bu konuda geç kalmış yüzleşme çabalarına dikkat çekti. Örneğin, TKP’nin birinci kongresinde merkez komitesine kadar gelebilen Salih Zeki gibi soykırım suçlarına karışmış bir katilden yaptığı caniliklerin hesabının sorulmamış olmasının, tarihsel sorumluluğun üstlenilmesi önünde bir engel ve utanç örneği oluşturduğunu belirtti. Kavalli, soykırımın yalnızca devletin değil, halkın geniş kesimlerinin sessizliği veya çoğu yerde aktif katılımıyla gerçekleşmiş bir suç olduğunu belirterek, soykırım sürecine halkın yaygın katılımı ve kolektif sorumluluğun altını çizdi. 

Müslümanlaştırılmış Ermenilerin Kimlik Mücadelesi ve Asadur

“Seni Ararken”de Kavalli, diğer kaleme aldığı hayat hikayelerinden farklı olarak ilk defa Müslümanlaştırılmış bir Ermeni’nin hayat hikayesine geniş bir şekilde yer veriyor. Kitapta hayat hikayesi anlatılan Asadur özgülünde Müslümanlaştırılmış Ermenilerin, 1915’ten günümüze uzanan kimliklerini kaybetme ve asimilasyona uğrama sürecini işleyen Kavalli, yine Asadur karakteri üzerinden Ermeni kimliğine geri dönme cesareti gösteren insanların yaşadıkları zorlukları dinleyicileri ile paylaştı. Bilindiği gibi, Asadur’un kendi kimliğine dönüş hikayesini anlatan bir belgesel film çekildi ve bu filmin galası 19 Ocak 2025 günü Köln’de gerçekleştirildi. Filmin gösterimleri halen Avrupa’nın birçok şehirlerinde sinemalarda devam etmektedir. Kavalli, aynı zamanda bu filmde senaryo danışmanı olarak görev aldı.
Kitabında anlattığı, ailesinin hikayesi Sivas Zara ilçesinin Dereköy ve Köftepe köylerinden başlayıp, Yunanistan’ın Veria ve Selanik şehirlerine uzanan tarih profesörü Konstantinos Fotiadis ile tanışması, onun Pontos Soykırımı üzerinde yaptığı araştırmaları üzerine bilgi verdi. Fotiadis’in Türkçede, Belge Yayınları tarafından yayınlanan “Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım” isimli bir kitabı da bulunmaktadır. Pontos Soykırımı üzerine çok kapsamlı araştırmaları ve eserleri olan Fotiadis, Kavalli’nin “aile hikayeni anlatır mısın?” sorusuna hiç düşünmeden “evet” demişti.
Diyarbakır’da doğmuş, annesi Ermeni ve babası Süryani olan Sami Denli’nin, Diyarbakır’dan başlayıp, İstanbul’a uzanan, ayrımcılığın bin bir türünü içinde barındıran hayat hikayesinden belirli kesitleri dinleyicileri ile paylaşan Kavalli, Sami beyin annesi Ogide hanımın 1915’te ölüm kervanları tanıklığı ve hayata tutunuş hikayesinin kendisini nasıl etkilediğini anlattı.
Etkinliğin sonunda dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Kavalli, Dersim’de 1915 Ermeni soykırımı sırasında yaşananlarla ilgili kaynak kitap arayan bir dinleyiciye, yazar Hovsep Hayreni’nin “Yukarı Fırat Ermenileri 1915 Ve Dersim” isimli kitabını önerdi. Ayrıca, yönetmenliğini Ezgi Kılınçaslan’ın yaptığı, 1915 Soykırımı sonrasında Adana’dan Lübnan’a sürgün edilmiş bir ailenin kızının hikayesinin konu edildiği “Elizabeth’in Biricik Yaşamı” isimli belgesel filmin yakında gösterime gireceği bilgisini paylaştı.
Etkinliğin sonunda kitaplarını imzalayan Kavalli, okuyucuları ile sohbete devam etti…


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑