Makaleler

Published on Şubat 23rd, 2025

0

Gençler arasında artan şiddet eğilimi | Cumali Yağmur


Son yıllarda gençler arasında suç ve şiddet eğiliminin önemli ölçüde arttığına dair veriler, toplumda büyük endişelere yol açan acı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Çeşitli araştırma kurumları, gençler arasındaki kriminal olaylar ve radikalleşmenin nedenlerini inceliyor.

2023 yılı verilerine göre, polis kayıtlarında 18 yaş altındaki gençler arasında suç ve şiddet oranlarının beklentilerin çok üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, polise intikal etmeyen ve gizli kalan olayların oranının da oldukça yüksek olduğu düşünülmektedir.

Bu suçlar arasında cinayetler, tehlikeli bedensel zararlar, soygunlar, yaralama ve silahlı saldırı gibi şiddet içeren eylemler yer almaktadır. Daha da ilginç olan, toplumda şiddetin eskisinden daha fazla kabul gördüğüne dair bulguların ortaya çıkmasıdır. Şiddetin kınanmaması, zamanla toplumda derin yaralar açabilir ve önlenemez olaylara neden olabilir.

Toplumda şiddet ve suçun desteklenmesi değil, tam tersine kınanması ve zararlarının vurgulanması gerektiği açıktır. Aşağı Saksonya Kriminolojik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, şiddet kullanımının son yıllarda daha fazla kabul gördüğünü göstermektedir. Enstitü, Aşağı Saksonya’daki dokuzuncu sınıf öğrencileri arasında düzenli araştırmalar yapmaktadır ve 2023 yılı verilerini değerlendirdiğinde şiddet oranlarının yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Özellikle yılbaşı ve diğer eğlence gecelerinde, aşırı alkol tüketiminin etkisiyle gençler arasında şiddet ve suç oranlarının arttığı gözlemlenmektedir. Araştırmalar, gençlerin % 25,9’unun şiddeti meşru bir araç olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. Erkekler arasında şiddetin yaşamın bir parçası olarak algılanması ve suç işleme eğiliminin yüksek olduğu belirlenmiştir.

2023 yılında yapılan anketlere göre, öğrencilerin % 13,9’u suç ve şiddeti yaşamın bir parçası olarak görmektedir. Ayrıca, göçmen gençler arasında suç oranlarının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilmektedir. Sosyal statünün gençlerin suç işleme eğiliminde önemli bir faktör olduğu vurgulanmaktadır.

Göçmen gençlerin oranı, Alman genç nüfusuna kıyasla daha fazladır. Almanya’da toplam nüfusun yaklaşık % 20’si 21 yaşın altındadır ve bu yaş grubunun % 18’i yabancılardan oluşmaktadır. Polisin kayıtlarına göre, suç işleyenlerin dörtte biri 21 yaşın altındaki gençlerdir. Alman gençler arasında suç oranı % 20,7 iken, Alman olmayan gençler arasında bu oran % 26,3’tür. Şiddet içeren suçlar incelendiğinde, 21 yaş altındaki Alman gençlerin oranı % 36 iken, göçmen gençler arasında bu oran % 45,5’tir.

Araştırmalar, göçmen gençlerin Alman gençlerine kıyasla daha yüksek bir suç oranına sahip olduğunu öne sürmemektedir. Ancak eğitim seviyesi düşük gençler arasında suç oranlarının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Gelir seviyesi düşük ailelerden gelen gençler arasında suç oranının yükseldiği, bu durumun hem Alman hem de göçmen gençler için geçerli olduğu belirtilmektedir.

Son on yıldır, okul diploması alamayan gençlerin oranı yüksek seyretmektedir. Her yıl on binlerce genç, ortaokulu tamamlamadan eğitim sisteminden ayrılmaktadır. Federal eyaletlerde alınan önlemlere rağmen bu oranın düşürülemediği tespit edilmiştir. Eğitim bilimciler, gençlerin eğitim alma şansını artırmak için sınıflarda erken destek sağlanması ve okul ile sosyal otoriteler arasında daha iyi bilgi alışverişine ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır.

2023 yılında, ortaokulu bitirmeden ayrılan gençlerin sayısı 47.500 olarak kaydedilmiş ve bu rakam oldukça yüksek bulunmuştur. Göçmen gençler arasında işsizlik oranının yüksek olması, şiddet ve suç oranlarının da paralel şekilde artmasına neden olmaktadır. Meslek eğitimi almayan göçmen gençler arasında işsizlik oranı daha yüksek olup, suç işleme eğilimleri de artış göstermektedir.

Almanya, dışarıdan ucuz iş gücü getirmek yerine göçmen gençlere çok dilli meslek eğitimi sağlayarak vasıflı iş gücünü artırabilir. Vasıflı iş gücünün Almanya’ya gelmeyi tercih etmemesi nedeniyle, bu boşluk göçmen gençlerin meslek eğitimiyle kapatılabilir. Ancak Almanya’da meslek eğitiminin uzun sürmesi ve devlete maliyetinin yüksek olması, bu sürecin önünde engel teşkil etmektedir. Göçmen gençlere meslek eğitimi verilmediği sürece, bu kesimde işsizlik artmaya devam edecek ve uzun vadede ciddi sosyal sorunlara yol açacaktır.

Gençlik, toplumun en dinamik unsurlarından biridir. Sağlıklı ve huzurlu bir toplum inşa etmek için gençlerin çok dilli eğitime yönlendirilmesi gerekmektedir. Küreselleşen dünyada, çok dilli meslek eğitimi gençlerin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Gelecekte Avrupa’da paralel toplumların ve gettoların oluşmasını önlemek için gençlerin eğitimine daha fazla bütçe ayrılmalıdır.

Günümüzde emperyalist savaşlara ayrılan milyarlarca dolar, gençlerin eğitimine harcansa insanlığa çok daha büyük bir hizmet edilmiş olur. Gençler, bir toplumun geleceğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Onları eğitimsiz bırakmak, gelecekte büyük bir işsizlik ordusu yaratmak anlamına gelir. Göçmen gençlerin topluma faydalı bireyler haline getirilmesi, yeni bir eğitim sistemiyle mümkün olabilir. Aksi takdirde, bu gençlerin topluma zarar verme riskinin artacağını kimse garanti edemez.


Cumali Yağmur – 23.02.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑