Emine Ocak Berlin’de anıldı
23 Temmuz’da yaşama veda eden gözaltında kayıplara karşı mücadelenin simgesi Emine Ocak için Berlin’de anma düzenlendi. Anmaya Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD), Young Struggle (YS), Zora, Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Dersim Kültür Derneği, NAV-DEM Berlin, FEDA, devrim şehitlerinden Hüseyin Toraman ve Süleyman Yeter’in yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.

Dersim Kültür Derneği’nde düzenlenen anmada salon Emine Annenin, Türkiye, Kürdistan ve diğer ülkelerden kayıp resimleriyle, Cumartesi Annelerinin pankartıyla süslendi. Ayrıca Hasan Ocak kampanyasına dair bir resim sergisi de açıldı.
Anma, Emine Ocak şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Emine Annenin mücadelesini anlatan bir video gösterildi ve ardından Türkçe ve Almanca konuşmalar yapıldı.
ICAD adına Baki Selçuk Türkçe ve Almanca yaptığı konuşmada, gözaltında kaybetme saldırısının sadece fiziki değil, politik bir saldırı olduğunu ve Hitler faşizminden Latin Amerika’ya, Asya’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede uygulandığına değinerek, Türkiye’de gözaltında kayıp saldırısının tarihçesi ve aynı zamanda bu saldırıya karşı geliştirilen mücadeleyi anlattı. Hasan Ocak kampanyası, ardından Cumartesi Annelerinin süreklileşen eylemleri ve 17-19 Mayıs 1996’da yapılan Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı ile faşist Türk devletinin bu saldırısının teşhir edildiğini ve geri püskürtüldüğünü, ancak binlerce kayıbın akıbetinin ortaya çıkarılması, sorumluların hesap vermesi için mücadelenin sürdüğünü söyledi.
Hasan Ocak kampanyasının Hasan Ocak ile beraber Rıdvan Karakoç’un, Ayşenur Şimşek’in akıbetini de ortaya çıkardığına değinen Selcuk, Emine Annenin bu kampanyanın temel öznelerden biri olduğunu, Cumartesi oturma eylemlerinin de öncüsü olduğunu, hiçbir engel tanımadan bu mücadeleyi sürdürdüğünü belirtti.
Selçuk, Emine Annenin yürüttüğü mücadele ile herkesin annesi olmayı, herkesin sevgisini kazanmayı başardığını, anısı önünde saygı ile eğildiğini ve mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
Young Struggle ve Zora temsilcileri de yaptıkları konuşmada, Emine Ocak’ın mücadelesinden öğrendiklerini, böyle uzun soluklu mücadele yürüten devrimci bir annenin önünde saygı ile eğildiklerini, mücadelesini sürdüreceklerini belirttiler.
NAV-DEM temsilcisi, 90’lı yıllarda gözaltında kaybetme ve faili meçhul cinayetlerin büyük çoğunluğunun Kürdistan’da gerçekleştiğini belirterek, Emine Annenin kayıplara karşı mücadeleyi tüm kayıplar için sürdürdüğünü, büyük bir saygı ve sevgi kazandığını söyledi.
1991 yılında gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman’ın yeğeni yaptığı konuşmada, Hüseyin Toraman’ın annesi Hatice Toraman’ın Emine Anne ile birlikte mücadele yürüttüğünü ve Cumartesi Annelerinden biri olduğuu, yoldaşı Emine Anneyi yitirmenin acısını yaşadığını belirterek, anmaya katılamadığından dolayı tüm katılımcılara selamlarını ilettiğini belirtti.
1999’da gözaltına alınıp işkencede katledilen Hasan Ocak’ın yoldaşı Süleyman Yeter’in yakını ve Hasan Ocak kampanyasının sürdürücülerinden Seher Yeter, Hasan Ocak kampanyasını hızlı ve ilmek ilmek dört bir yana nasıl yaydıklarını anlatarak, Emine Annenin gözaltılardı, karakollarda gençleri korumak için nasıl çırpındığını anlattı. Yeter, Emine Annenin 30 yıldır kayıpların akıbetini sormaktan vazgeçmediğini, onu uğurlarken mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
90’lı yıllarda kurulan ve yıllarca her Cumartesi eylem yapan Berlin Cumartesi Anneleri ile Dayanışma Komitesinin aktivisti Susanne Rösling’de yaptığı konuşmada, bu mücadele içinde defalarca Cumartesi Anneleri ile yerinde dayanışmak için Türkiye’ye gittiğini, Emine Anneyi yakından tanıdığını vurgulayarak, onun cesaretli, kararlı ve sevgi dolu olduğunu belirterek, mücadelesini selamladı.
Dersim Kültür Derneği temsilcisi de yaptığı konuşmada Emine Annenin mücadelesini selamladı ve anısı önünde saygı ile eğiliyoruz dedi.
Ocak ailesinin mesajının da okunduğu anma, müzik dinletisi ile sona erdi.

























































