Almanya’da gençlerde suç ve şiddet oranında artış | Cumali Yağmur

Almanya’da gençler arasındaki suç ve şiddet oranlarının artması, toplumda endişe uyandıran önemli bir sosyal sorun olarak dikkat çekiyor. Özellikle yaz aylarında yükselen bu oranların sebepleri üzerine araştırmalar sürdürülüyor. Alman polisinin verilerine göre, 2022 yılında 18 yaş altı gençler arasında suç oranlarının beklenenden çok daha yüksek olduğu kaydedilmiş durumda. Buna ek olarak, birçok suç vakasının resmi kayıtlara geçmediği ve gizli kaldığı da biliniyor. Bu suç türleri arasında cinayet, tehlikeli bedensel zarar verme, soygun ve yaralama gibi şiddet içeren eylemler yer alıyor.

Almanya’daki Aşağı Saksonya Kriminolojik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, özellikle gençler arasında şiddet kullanımının giderek daha fazla kabul gördüğüne işaret ediyor. Bu durum, toplumsal düzeyde şiddetin normalleşmesi ve toplumda şiddetin kınanması yerine zamanla hoş görülmesi gibi tehlikeli bir eğilim oluşturuyor. Enstitünün 2022 yılı verilerine göre, gençlerin yüzde 25,9’u şiddeti meşru bir araç olarak görüyor. Ayrıca, ankete katılan öğrencilerin yüzde 13,9’u suç ve şiddeti yaşamın bir parçası olarak değerlendiriyor.

Göçmen gençler arasındaki suç oranlarının, Alman gençlerine kıyasla daha yüksek olduğu da dikkat çeken bir başka konu. Almanya’da 21 yaşın altındaki göçmen gençlerin toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18 civarındayken, aynı yaş grubundaki Alman gençlerine göre suç işleme eğilimlerinin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Alman olmayan gençler arasında şiddet suçlarının oranı yüzde 45,5 iken Alman gençlerde bu oran yüzde 36 olarak kaydedilmiştir. Eğitim düzeyi yüksek olan göçmen ve Alman gençler arasında ise suç oranlarının düşük olması, eğitim ve sosyoekonomik durumun suç işleme eğiliminde belirleyici bir faktör olduğunu gösteriyor.

Almanya’da göçmen gençler arasında işsizlik oranlarının yüksek olması, suç ve şiddet oranlarının da bu orana paralel olarak artmasına neden oluyor. Özellikle meslek eğitimi almayan genç göçmenler arasında işsizlik oranı oldukça yüksek. Bu durumda, Almanya’nın dışarıdan vasıflı iş gücü getirme yerine, kendi ülkesinde bulunan göçmen gençlere çok dilli meslek eğitimi sağlayarak onları vasıflı hale getirmesi gerektiği öneriliyor. Göçmen gençlere yönelik mesleki eğitim programlarıyla, toplumda daha yararlı bireyler yetiştirilmesi ve olası sosyal sorunların önlenmesi hedeflenebilir.

Gençlerin toplumun en dinamik unsurları olduğu göz önünde bulundurulursa, onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesi toplumsal barış ve huzur için hayati önem taşıyor. Küreselleşen dünyada gençlerin çok dilli meslek eğitimine önem verilmesi, hem Almanya’daki entegrasyon sürecini destekleyecek hem de gelecekte Avrupa çapında “paralel toplumlar” ve getto oluşumlarını engellemeye yardımcı olacaktır. Devletin bu konuda yeterli bütçe ayırarak özellikle göçmen gençlerin geleceğine yatırım yapması, uzun vadede toplumsal barışı ve istikrarı sağlamada kritik rol oynayabilir.

Cumali Yağmur – 14.11.2024