Stuttgart’ta yüzler ölümsüzleri anma gecesinde buluştu

Almanya’nın Stuttgart kentinde “Kasım Şehitler Ayı” kapsamında “Ölümsüzlerin İzinde Hep Aynı İnatla” şiarıyla düzenlenen ölümsüzleri anma gecesinde yüzlerce insan buluştu.

Atılım (Stuttgart)

Stuttgart kentinde Devrim ve Sosyalizm yolunda Ölümsüzleşenler için anma etkinliği yapıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı etkinlikte, Güney Almanya bölgesinden Stuttgart, Ulm ve Nürnberg’den Ölümsüzleşenlerimizin aileleri de salonda yerini aldı.

Gençliğin kızıl bayraklarla ve Parti sloganlarıyla salona giriş yapmasıyla başlayan etkinlik, Baden-Württemberg eyaletinde Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmen emekçilerin Alman antifaşist güçlerin yakinen tanıdığı Leyla Abay ve Ali Şıhyürek yoldaşlar anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.

Etkinlik, Ölümsüzleşenler için hazırlanan Sinevizyon gösterimi ile devam etti.

MLKP ve KKÖ adına bir konuşma yapıldı. “Ölümsüzlerimizin sevgili aileleri, tutsak yakınları, yoldaşlar, siper yoldaşları, dostlar! Sizleri, Türkiye ve Kürdistan’da, Avrupa emperyalizme, kapitalizme ve faşist sömürgeciliğe karşı mücadele eden partimiz MLKP adına selamlıyorum.” sözleriyle başlayan konuşmada şunlar kaydedildi.

“Bugün burada, özgürlük, adalet, halklara ve cinslere eşitlik için bir araya geldik. Bugün burada devrim ve sosyalizm için mücadelede ölümsüzlüğe yürüyenleri anmak için bir araya geldik. Devrim şehitleri sömürülenlerin, ezilenlerin, yoksulların, inkar edilenlerin, hor görülenlerin umudu ve öncüleridir. Devrim şehitleri faşizme, sömürgeciliğe, erkek egemenliğine, kapitalizme karşı mücadelede toprağa düşen, yeniden filizlenerek ölümsüzleşenlerimizdir.

“ÖLÜMSÜZLERİMİZ PARTİMİZ MLKP’NİN KIZIL BAYRAĞINI FEDA RUHUYLA DALGALANDIRDILAR”

“Onlar, barikatlarda, işkencehanelerde, dağlarda, zindanlarda, savaş hazırlıklarında, bedel kapılarından tereddütsüzce geçen ve partimizin kızıl bayrağını feda ruhuyla bugüne kadar dalgalandıranlardır. Ölümsüzlerimizin idealleri sizin emeğinizde, sizin mücadelenizde cisimleşiyor.

“Değerli dostlar, yoldaşlar, Avrupa emperyalistlerinin biz işçilerin, emekçilerin yarattığı tüm değerleri savaşa, kardeş halkların kanını dökmek için militarizme, silahlanmaya yatırdığını görüyoruz. Egemenler, geçmiş yüzyılda nasıl ki dünya ekonomik krizi dönemlerinde faşizme ihtiyaç duyduysa bugün de Avrupa’da yeni faşist hareketlerin gelişimine ihtiyaç duyuyor ve güçlendiriyorlar. Avrupa’da faşist partilerin oy oranları arttı, yakında tüm Avrupa’da faşist partilerin iktidara gelme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Faşist partiler, öyle bugünkü Alman hükümetinin sağcı partileri gibi de olmayacak. Faşist partiler en ırkçı, mülteci, göçmen düşmanı, erkek egemen kadın ve LGBTİ+düşmanı hallerini, yüzlerini en keskin biçimde gösterecekler.

“Yoldaşlar, dostlar, Emperyalizmin mali-ekonomik sömürgesi olan Türkiye ve Kürdistan’da yine tablo farklı değil. Bugün AKP-MHP faşist şeflik rejimi hem devleti hem de toplumu politik islamcı çizgide restore etmeye devam ediyor. Artan yoksulluk, kronik işsizlik, kadın kırımı, LGBTİ+ düşmanlığı, doğanın talanı, ırkçı, şoven, erkek egemen çizgisini pekiştirerek toplumsal çelişkileri derinleştiriyor. Faşist Bahçeli’nin tokalaşmayla başlattığı sürecin ardından tam bir yıl geçti. PKK kendisini fesh etmesine, silahları yakmasına, gerillalar Bakur Kürdistan’ından Başur Kürdistan’a çekilmesine rağmen bir komisyon dışında atılan adım yok. Türk faşist sömürgeciliği Kürtlerin kazanımlarına tahammülsüzce saldırıyor. Bunun için Rojava devrimini boğmak istiyor. Kürt hareketini Ortadoğu’da bir direniş merkezi olmaktan çıkartmak, bölgede silahsız hale getirmek istiyor. Demokratik Suriye Güçleri olan SGD’yi Suriye’de çeteci HTŞ’nin denetimi altına koyarak bölgesel özerkliğini yok etmek, silahsızlandırmak istiyor. Aleviler gibi inanç topluluklarını katlederek, kadın devrimini, halkların demokratik yönetim deneyimini yok etmek istiyor. ABD, İsrail ve AB emperyalistlerinin sorunsuz hegemonya alanlarını genişletiyor. Kardeş Filistin halkının katledilmesi, soykırımdan geçirilmesi, Gazze’den sürülmesi siyonist iktidarın ekonomik, askeri iş birliğiyle güçlendirilmesi bunun göstergesidir. Türkiye ve Kürdistan’da dün Gezi, Haziran ayaklanmasında nasıl ki milyonlar sokağa çıktıysa, bugün de mart ortasında milyonlar demokrasi talebiyle sokaklara çıktıysa umut var, direniş var demektir. Saldırıları ancak birleşik kitlesel bir mücadeleyi büyütürsek durdurabiliriz.

“ÖLÜMSÜZLERİMİZİN İZİNDE DÖVÜŞEN MLKP’YE DAHA FAZLA GÜÇ VERİN!”

“Sevgili dostlar, yoldaşlar, Ölümsüzlerimizi anmak, bizim için tören değil eylemdir. Onlara hakiki bağlılığın sınanacağı yerin yalnızca ve yalnızca eylemimiz olduğunu hiç unutmayalım. Devrim şehitlerine bağlılığımızı, uğruna hayatlarını verdikleri mücadeleye işçileri ve ezilenleri seferber etmek için daha çok çalışarak gösterelim. Ölümsüzlerimizin izinde dövüşen MLKP’ye daha fazla güç verin” Şehitlere bağlılığımızı, partiyi büyütmek için daha fazla özveride bulunarak gösterelim. Faşist şeflik rejimini yerle bir etmek için, Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin zaferi için ölümsüzlerin izinde dövüşen MLKP’ye daha fazla güç verelim!

MLKP ve KKÖ adına yapılan konuşmada son olarak Leyla Abay yoldaşın Stuttgart’ta “Kasım Ölümsüzler Ayı” etkinliklerinin de aktif örgütleyicilerinde olduğu belirtilerek “Leyla Abay yoldaşımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz” denildi.

MLKP ve KKÖ adına yapılan konuşmadan sonra Grup Arin, Kürtçe ezgileriyle sahne alırken, Vardiya Müzik Grubu da, marşlarıyla, türküleriyle, sevilen ezgileriyle kitleyi coşturdu. TSP adına yapılan konuşmada, Ölümsüzleşenlere olan bağlılığın en temel göstergesinin; kitleleri örgütlemek için daha fazla çalışmak ve daha fazla mücadeleyi güçlendirmek, yaşamımızı daha fazla devrimcileştirmek olduğu vurgulanarak devrimci tutsakları daha çok sahiplenmek gerektiği çağrısı yapıldı. Leyla Abay’ın tutsaklar çalışmasında yer aldığı belirtildi.

Ölümsüzleşenlerin aileleri sahneye davet edildi, ailelere karanfiller, güller ve Serpil Arslan’ın “Sınırsız” kitabı verildi.

Aileler adına Özgür Namoğlu yoldaşımızın babası yaptığı konuşmada, “Ölümsüzleşenlere olan bağlılığımızı kolektif çalışmayı güçlendirerek, kitlelere yüzümüzü dönerek, onları kazanmaya çalışarak yürüteceğimiz pratik faaliyetlerle kitleselleşerek ancak gösterebiliriz” dedi.

Leyla Abay’ın sevgilisi Necati Abay da ölümsüzlerimizin aileleri adına yaptığı konuşmada, “48 yıl kesintisiz devrimcilik yapan, kesintisiz örgütlü yaşam sürdüren Leyla Abay yoldaşımızın sevenlerine, işçi ve emekçilere, gençlere ve kadınlara, LGBTİ+’lara kendinize en yakın bulduğunuz bir partide, bir örgütte, bir sendikada, bir kurumda örgütlenin” çağrısını yaptığını, vasiyette bulunduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Halk türküleriyle, Alevi deyişlerini ustaca yorumlayan, akademisyen değerli halk sanatçısı Kemal Dinç sahne aldı.

Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) adına yapılan konuşmada ise gençler, Ölümsüzleşenlerin izinde mücadeleye aktif olarak katılmaya, faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağrıldı. Leyla Abay yoldaşın öğretmenlerinden biri olduğu belirtilerek konuşmasını sonlandırdı.

“Yaşasın Partimiz MLKP”, “Partinin güneşi KKÖ”, “Partinin yıldızı KGÖ”, “Şehit Namirin”, “Jin, Jiyan Azad” sloganlarıyla, halaylarla coşkulu ve duygu yüklü geçen etkinlik, Young Struggle’ın kurduğu The Red in the Rainbow’un Almanca ve Türkçe şarkılarıyla sona erdi.