Türkiye

Published on Kasım 6th, 2025

0

Sındırgı’nın bugünü memleketin yarını

Sındırgı’da depremden etkilenen TOKİ konutlarında yaşayanlar tepkili. Belediye başkanının ve yetkililerin ‘Oturulabilir’ dediği binada sıvalar dökülmüş, kapılar sıkışmış.


Gözde Tüzer Korkmaz – evrensel

Sındırgı’da yapılan TOKİ’nin 2. Etap konutlarındayız. Kadınlar, çocuklar sokaklarda… Evde çatlaklar olduğunu, yetkililerin gelip “Oturulabilir” raporu verdiğini ancak eve giremediklerini anlatıyorlar.

TOKİ’ye giderken önce yeni yapımına başlanan konteyner kent dikkat çekiyor. Altyapısı tamamlanmaya çalışılan ancak sadece ev sahiplerine verilecek olan konteynerler TOKİ’nin 2. etap konutlarının hemen önündeki Sındırgı Orman İşletme Müdürlüğünün arazisine yapılıyor. Yukarı çıkarken, boş arazilere ya da park içindeki sundurmalara kurulan çadırlar ve pek çok arabanın içindeki eşyalar göze çarpıyor. Halk burada da merkezde olduğu gibi kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda geceyi geçiriyor.

Hasar almış bir binanın penceresi. Pencerenin üzerinde duvarın parçalandığı görülüyor.
Fotoğraf:Evrensel

‘Apartmanımız kafamıza göçecek’

Emine Bedirhan’la TOKİ 2. etaptaki C10 blok önünde karşılaşıyoruz. Gazeteci olduğumu söylediğimde “Biz de sesimizi kime duyursak diye düşünüyorduk, gelin içeri, apartmana bakın lütfen” diyor. 2. Etap TOKİ binalarında 748 konut var. C10 blokta ise 10 daire bulunuyor. Dairelerde yaşayanlardan kimi TOKİ ödemelerini tamamlamış, tapusunu almış. Kimi de Emine Bedirhan gibi ödemeye devam ediyor. Apartmana girer girmez önce molozlar karşılıyor bizi. Asansörler çalışıyor ancak apartmanda yaşayanlar kullanmamayı tercih ediyor.

Fotoğraf:Evrensel

Emine Hanım “Kafamıza göçecek evimiz. Evde kolonlarda çatlaklar var ve sağlam raporu verip gittiler. Güya gelip baktılar. Ama ne bir ölçüm ne bir alet… Tık tık vurup elleriyle ‘Sorun yok’ deyip gittiler. ‘Kolonlarda çizik var ama oturabilirsiniz’ dediler. Demir çıkarsa ancak oturulamaz raporu veriyorlarmış. Ara duvarları göçse de biz oturabilirmişiz. Taşınabilir kolonlar sağlammış. Ara duvarlar insanları öldürmüyor mu?​” diyerek yetkililere tepki gösteriyor. 

‘Evlerimize komple bakılsın istiyoruz’

Kaymakamlığa müracaat ettiklerini ve zemin etüdü yapılması istediklerini anlatan Emine Bedirhan “Mühendisler gelip bize ‘Siz aranızda para toplayın, özel mühendis tutun, onlar size yardımcı olurlar’ dedi. Biz neden yapalım bunu? Bunu devletin yapması lazım değil mi? Benim evimin ödemesinden önce deprem vergisini çekiyor ya devlet” ifadelerini kullandı.

Sabah saatlerinde belediye başkanının geldiğini söyleyen Emine Hanım neler yaşandığını anlatıyor: “Sabah belediye başkanı da geldi. ‘Konteyner rica edin, kaymakamlığa gidin, buna bizim yapabileceğimiz bir şey yok, kolonlar sağlam görünüyor, oturulabilir’ dedi. Gel de sen otur. Zemini görünce de ‘Bu bina 10-15 santim geriye yatmış gibi görünüyor’ dedi. O zaman nasıl ‘Gir otur’ diyorsun bana? Ben zaten mecburiyetten oturuyorum. Kira verme gücümüz yok ki.”

Fotoğraf: Evrensel

Apartmanda yaşayan Valide Taşkıran ise “Bir önceki depremde bize 20 bin TL yardım ettiler. 20 bin lira bu evin, sıvasına mı, boyasına mı alçısına mı yetecek? Biz onu da istemiyoruz. Evlerimize komple bakılsın istiyoruz” diyor.

‘70 yaşındaki kadın burada nasıl kalır?​’

Sındırgı’da komşuluk hâlâ devam ediyor. Anahtarlar komşularda… Apartmanda 4 dairenin 27 Ekim depreminin hemen ardından köylerine gittiğini anlatıyor Bedirhan. “Evlere girebilir miyiz?​” diye sorduğumuzda “Apartman olarak konuştuk. Birkaç arkadaşla tüm sosyal medyada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kimse gelmiyor, bakmıyor buraya. Tabii ki girebilirsiniz” diyor.

70 yaşındaki Nedime Hanım’ın oturduğu daireye giriyoruz.  Evde hemen her yerde çatlaklar var. Kapıların üstleri dökülmüş, pencerelerin etrafı patlamış. Emine Hanım anlatıyor: “Nedime teyze 70 yaşında, zor yürüyor. Bu kadın burada nasıl kalır? Her yeri patlamış bu evde nasıl kalınır? Bu ev nasıl sağlam olur?​”

‘Nasıl kalacağız bu evde?​’

Emine Hanım ev hanımı, eşi ise esnaf. 27 yaşındaki oğulları madende çalışıyor. Karşı dairede yaşıyorlar. 10 Ağustos’taki ilk depremde bir sorun olmadığını ama bu depremde çatlaklara rağmen eve girmek zorunda kaldıklarını söyleyerek “Kiraya gidecek maddi durumumuz yok. Kiralar fazlalaştı, 10 bin olan 20 bin, 20 bin olan 30 bin TL oldu. Üstelik kiralık ev de yok. Buraya 4 bin 500 TL ödüyorum” diyor.

Evin içinde kapıların üstleri ve pencerelerin kenarlarının tamamı çatlak durumda. Duvara sabitlenmiş dolaplar yerlerinden çıkıp öne doğru gelmiş. Çatlaklar sadece ev içinden değil, bina dışından da görülebilir durumda. Banyodaki fayanslar dışa doğru patlamış, aşağı düşmüş.

“Nasıl kalacağız bu evde” diyen Bedirhan, 27 yaşındaki oğlunun deprem akşamı yaşadıklarını anlatıyor: “O kadar ağır oldu ki bu deprem. Oğlumun odasında gardrop duvara sabitlenmişti. Ama 22 yaşındaki oğlumun yatağına devrildi. Oğlum telefonda film izliyormuş. Depremi fark ettiğinde çıkmış odadan. Fark etmese üstüne devrilebilirdi.”

Sadece ev değil eşinin dükkanı da sorunlu. Bedirhan “Eşim tüp ve su satıyor. Merkezde herkes dükkanlarını boşaltıyor. Boşaltalım desek nereden dükkan bulacağız. Çok zor durumdayız” diyor.

Fotoğraf: Evrensel

‘Yeni TOKİ’ler ne olacak bilmiyoruz’

3. kata çıkıyoruz. 75 yaşındaki Emekli Halil İdi’nin evine giriyoruz. Deprem sırasında ana kapının kilidi sıkışmış, zor açılıyor. Evde molozlar her yerde. Pencerelerin ve kapıların etrafı tamamen düşmüş. Eşyaların neredeyse tamamı yerlere savrulmuş. Ev sahipleri yemeklerini, kıyafetlerini bırakıp köylerine gitmişler. Bu evin de diğer evler gibi banyo fayansları patlamış. Banyo kullanılamaz durumda.

Apartman 3 katlı. 4. kat çatı katı. Apartmandaki asıl yıkıntı orada. Çatıda görüntüde sorun olmasa da, her yer dökülmüş. Dökülen sıvalardan betonları görmek mümkün. Merdivenlerin altlarında çatlaklar da var.

Apartmanda yaşayanlardan ismini vermek istemeyen bir hanım “Devlet evi burası tamam ama burada yaşayan 10 haneyi neden riske atıyorlar? Binanın zemininde varsa bir şey, tahliye edilsin. İnsanlara bir ev ya da konteyner verilsin. Bize bir seçenek sunulmasını istiyoruz. Gönül rahatlığıyla oturun diyorlar. Gönlümüz hiç rahat değil” ifadeleriyle tepkisini dile getiriyor.  Çevre Bakanı Murat Kurum’un açılışını yaptığı, TOKİ’nin 4. etap deprem konutlarına dair konuşurken “Yeni TOKİ’ler ne olacak bilmiyoruz. Başlamış çalışmalar ama burası gibi olursa orada da oturulmaz” diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Öbek öbek kamu ihalesi

TOKİ binalarının yapım ihalesini 2016 yılında “Cey Grup İnş. Turz. Yat” ve “Artı Değer İnş.” kazandı. Cey Grup 2003’te özelleştirme kapsamına alınan, 2017’de Türkiye Denizcilik İşletmelerine geçen Taşucu Seka Limanı ve art alanı özelleştirilmesi ihalesini 40 yıllığına almış ve limanın arkasındaki 714 bin 200 metrekarelik alanın yeni sahibi olmuştu.

Artı Değer İnşaat ise Maraş merkezli depremlerden sonra bakanlıktan birçok ihale almasıyla biliniyor. Şirketin sahibi Nazım Karakoç devletten ayrıca hastane ve afet konut projelerini de alıyor. Ayrıca Karakoç “Türkiye tek yürek kampanyasına 1 milyon TL bağış yapmasıyla tanınıyor.”

Fay hattının üstündeki madenin kapasite artışına onay

Sındırgı’nın nüfusu 2024 verilerine göre 32 bin 133. Ancak ilçede yaşayanlar deprem sonrası en az 10 bin kişinin ilçeden göç ettiğini anlatıyor. Bölgenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanıyordu. Ancak özellikle 2010’dan sonra başlayan madencilik faaliyetleri ile tarım da hayvancılık da oldukça azaldı.

Bilim insanları şimdi yeni bir 7.2 büyüklüğünde deprem uyarısı yaparken, “Sındırgı taşınmalı” diyor. Üstelik bölgenin “Altın”dan fay geçiyor!

Zenit Madencilik’in Sındırgı’daki Kızıltepe Altın ve Gümüş Madeni, Sındırgı ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Yolcupınarı, Yusufçam ve Çoturtepe Mahalleleri civarında bulunuyor. Maden işletmesi ile depremin merkez üssü arasındaki uzaklık ise tahminen 10 ila 20 kilometre arasında. Kızıltepe Altın Madeni, Türkiye’de fay hatları üzerinde ya da çok yakınında bulunan siyanürlü madenlerden biri. Yani fay hattı üzerinde siyanürlü altın madeni var. Hatta İngiliz-Türk sermayeli Zenit Madencilik tarafından işletilen Kızıltepe Altın Madeni, Düvertepe fay zonu üzerinde olmasına rağmen kapasite arttırarak faaliyetine devam ediyor. Şirketin Bigadiç’teki maden ocağında yıllık 30 bin ton olan tüvenan (işlenmemiş) malzeme üretiminin 2 milyon 500 bin tona çıkarılması ile ilgili ÇED süreci geçtiğimiz günlerde başlatıldı. Bölgede ayrıca Eti Maden İşletmelerinin rödovans ile ihaleye çıkardığı diğer potansiyel altın madeni sahaları da dahil olmak üzere farklı ruhsat alanları bulunmakta. Sındırgı ve İvrindi de metalik madenler (örneğin altın, kurşun, çinko) ve endüstriyel ham maddelerin (örneğin mermer, kaolen) çıkarıldığı maden işletmeleri de var.

Fotoğraf: Evrensel

Sahibi AKP’li yıllarda aldığı ihalelerle ünlü

Sındırgı’daki altın madenciliği yapan Zenit Madencilik; Ariana Resources ve Özaltın Holdingin elinde. Özaltın Holding, AKP’li yıllarda aldığı kamu ihaleleriyle ünlü. Adana Kozan’daki Köprü Barajı, Cerattepe’ye maden, Gebze-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü projeleri de var.

Ariana Resources’ün ilişkileri ise daha karmaşık ve karanlık… Ariana’nın yüzde 4’lük hissesi Newmont Corporation tarafından tutuluyor. Newmont’un sermaye üçlüsü ise “Vanguard Group (yüzde 12)”, “BlackRock Inc. (yüzde 8.70)” ve “State Street Global Advisors (yüzde 4.5)”. Bu şirketler ayrıca Raytheon, Lockheed Martin ve Northrop Grumman gibi Amerikan silah devlerinin de en büyük hissedarları.


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑