MÖP’ten HTŞ saldırılarına sert tepki: Durzi halkının yanındayız
Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP), Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından Durzi halkına yönelik düzenlenen saldırıları kınayarak, “Durzilerin direnişini selamlıyor, onlarla birlikte olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
Avrupa Demokrat Haber Merkezi
MÖP, Asuri/Süryani/Keldani ulusu adına yaptığı açıklamada, HTŞ’nin Suriye’de yaşayan Durzi halkına yönelik saldırılarını lanetlediklerini belirtti. Açıklamada, “Ortadoğu, Orta Asya’da ne hikmetse iktidara gelen ya da getirilen kuklaların ilk icraatlarına bakıldığında, Hristiyan, Yahudi, Alevi, Ezidi, Kürt, Durzi gibi farklılıklara saldırdıkları görülüyor” denildi. Bu durumun yeni olmadığı belirtilerek, İslam’ın doğuşundan bugüne dek sürdürülen “soykırımcı, katliamcı, barbar ve sömürgeci zihniyetin” günümüzde HTŞ aracılığıyla devam ettirildiği vurgulandı.
HTŞ’nin saldırılarında bu kez hedefin Durzi halkı olduğu ifade edilen açıklamada, dünya güçlerinin suskunluğu da eleştirildi. “Dünyayı yöneten, insanlardan bihaber olmak isteyen devletler, insanlığın merkezi değerleriyle tanınan Ortadoğu’yu cehenneme çevirdiler” ifadeleri kullanıldı. Kapitalist sistemin siyasal İslamcı HTŞ’yi ve onun başındaki “ahlaksız terörist” olarak nitelenen Colani’yi (Ahmed Şara) iktidara taşıdığı belirtilerek, “Dünyayı yöneten güçlerin beyin kapasitesi budur” denildi.
Açıklamada, bu sistemin yalnızca kendi bireysel çıkarlarını düşündüğü, insanlık değerlerini ise asla umursamadığı belirtilerek, “Ne hikmetse; dünyada mazlumların sırtını dayayacak adil bir sistem yok ki, sorunlar kapitalistlerin ve onların boyunduruğundaki egemenlerin ellerine kalıyor” sözleriyle mevcut küresel yapılar eleştirildi. BM ve AP gibi kurumların ise “boş kurumlara” dönüştüğü ifade edildi.
MÖP, bölgede Kapitalizm, Oligarşizm, Siyasal İslam, Kemalizm ve Siyonizmin aynı zihniyet kökünden beslendiğini belirterek, bu yapıların sistemsel olarak hep hükmetmek istediğini söyledi. “Bunların alternatifi İran Molla faşist rejimi, Hamas, Hizbullah, Türk soykırımcı sistem gibi fanatik zihniyetler asla olamaz” denilen açıklamada, tek alternatifin “toplumsal eşitlikçi demokrasi” ve sistem olarak “demokratik sosyalizm” olduğu ifade edildi.
Açıklamanın devamında, bu sistemin “ulusların özgür tayin hakkını” ilkesel olarak kabul ettiğine vurgu yapılarak, “İnsanlık değerleri ön planda salt teori ile değil, yaşamın her alanında pratikte uygulanmadığı sürece, asla başarılı olunmaz” görüşü dile getirildi. Bu nedenle “halkların kurtuluşu olan üçüncü alternatifi uygulamak gerektiği” belirtildi.
HTŞ’nin yalnızca Durzilere değil, Alevi ve Hristiyan halklara da saldırdığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu ahlaksız saldırıların amacı, Ortadoğu, Orta Asya ve Mezopotamya’da insanlık değerleriyle donanımlı olan ulusların sahneye çıkmasını engellemektir” denildi. Ancak bu çabanın artık sonuç vermeyeceği ifade edilerek, “Bu klasik sistem yapılanmaları, diktatörlerle birlikte bataklığa gömüldü. Dürzi ulusu ve diğerleri yeni diktatörleri kabul edemez” denildi.
Türkiye’deki siyasi iktidarın HTŞ’ye karşı sessizliğine de dikkat çeken MÖP, “Dürzi, Hristiyan, Alevi ve Kürtlere yönelik saldırılar olduğunda Türk devlet temsilcileri, HTŞ müttefikleri Erdoğan ve Bahçeli’den ses çıkmıyor” ifadesini kullandı. Buna karşılık, “Söz konusu Sünni veya HTŞ olduğunda zurnayı ağızlarına alıp, gericilik halayını coşturuyorlar” denilerek sert bir dille eleştiride bulunuldu.
“Şimdi bu ikiliyle Türkiye’de nasıl bir yenilenme olacak?” diye sorulan açıklamada, “Bunlar demokrasinin D harfinin yanından geçemezler” görüşü dile getirildi. Türkiye ile İsrail arasındaki atışmalar “danışıklı dövüş” olarak tanımlanarak, NATO açısından her iki devletin de önemli olduğu ve karşı karşıya gelmelerine izin verilmeyeceği savunuldu.
HTŞ’nin, Suriye’de toplumsal demokrasiyi savunan zihniyete karşı kışkırtıldığı ifade edilen açıklamada, “Türk devlet temsilcileri, Durzilerin üzerinden HTŞ’yi bilemekte” denildi. MÖP, “Suriye genelinde yaşayan halklara karşı bu saldırılara devrimci bir iradeyle karşı çıktıklarını” belirterek, “Durzilerin direnişini selamlıyor, onlarla birlikte olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
Açıklamanın sonunda dünya kamuoyuna çağrı yapılarak, “HTŞ ve Türk devletinin Durzilerin üzerinde oynadıkları oyunu görmeleri, Durzi ulusuna sahip çıkmaları” istendi. “Bu çirkin politik ortamdan, egemen güçlerin baskılarından kurtulmanın yolu, halkların, emekçilerin, devrimcilerin, demokratların, sosyalistlerin, ekolojistlerin, kadınların, gençlerin ve insanlık değerlerinden yana olan herkesin ortak bir toplumsal demokrasi mücadelesi içinde olmasıdır” denilen açıklamada, “Dünya sisteminde yer aldığımıza göre, karşılıklı değerler bağlamında politikada diyalog, esneklik ve uzlaşı bu dönemde önemlidir” ifadelerine yer verildi.
MÖP açıklamasını, “Bir de her ulusun, ayrım yapmaksızın, kendi iradesini özgürce yönetebilmesi gerekir” sözleriyle sonlandırdı.

























































