SDG, ABD’nin taleplerini reddetti: Geri çekilme ve silah bırakma olmayacak

Suriye Demokratik Güçleri, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın Rakka, Deyrizor, Heseke ve Tabaka’dan çekilme talebini reddetti, silah bırakmayacaklarını duyurdu.

PKK’nin 11 Temmuz’daki sembolik silah yakma töreninin ardından gözlerin çevrildiği Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi (Kobani) önemli açıklamalarda bulundu. Suudi kanalları Al-Hadath ve Al Arabiya’ya konuşan Abdi, “Tek ordu, tek hükümet, tek devlet” sloganını savunduklarını söyledi.

SDG ile 8 Aralık 2024’te Suriye’de yönetimi ele geçiren cihatçı örgüt Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) yönetimi arasında 10 Mart’ta mutabakata varılmış ve SDG’nin “entegrasyonu” için çalışmalara başlandığı duyurulmuştu. Ancak aradan geçen sürede kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. ABD’nin “Suriye Valisi” gibi çalışan Tom Barrack ise taraflarla görüşmeleri sürdürüyor.

Barrack’ın talebi ve SDG’nin yanıtı

Barrack, SDG’nin Rakka, Deyrizor, Heseke ve Tabaka’dan çekilmesi ve silahlarını teslim etmesini talep etti. Ayrıca bu bölgelerdeki doğal kaynaklar ve sınır kapılarının HTŞ yönetimine devredilmesini istedi.

SDG Temsilcisi Sihanouk Dibo ise SDG’nin orduya katılmayı planladığı için silah bırakmayacağını söyledi. “ABD ile herhangi bir anlaşmazlığımız yok” diyen Dibo, SDG’nin kademeli olarak Suriye ordusuna katılması gerektiğini ifade etti. Dibo ayrıca, “Taraflar arasında bir mutabakat olması halinde SDG, Suriye Halk Meclisi seçimlerini memnuniyetle karşılayacak” diye konuştu.

Kurumlar HTŞ yönetimine devredilecek

SDG lideri Abdi, Barrack’ın talebine paralel şekilde, HTŞ yönetiminden “Rakka, Haseke ve Deyrizor’daki devlet kurumlarının Şam’a iadesini” resmen talep ettiğini açıkladı. Bu gerekleşince üç vilayet HTŞ yönetimi tarafından yönetilir hale gelecek. Abdi ayrıca “Deyrizor, doğu ve batı yakasıyla tek bir vilayet olmalıdır” dedi. HTŞ yönetimiyle iletişim kanallarının “her gün açık” olduğunu söyledi.

“Kürtçenin de resmi dil olmasını talep ediyoruz”

“10 Mart günü yapılan anlaşmayı uygulamaya odaklandık, ancak uygulama zaman alacak” diyen Abdi, “Suriye’nin birliği konusunda hepimiz hemfikiriz. Adem-i merkeziyetçilik ülkeyi bölmek anlamına gelmiyor. Biz şu sloganı savunuyoruz: Tek ordu, tek hükümet, tek devlet” ifadelerini kullandı” dedi.

Kürt bölgelerinde Arapçanın yanında Kürtçenin de resmi dil olmasını talep ettiklerini belirten Abdi, “Şam, Kürtlerin dil ve kültürel haklar talebini kabul etmeye hazır olduğunu bize bildirdi” dedi.

“Türkiye ile her şey olumlu gidiyor”

Abdi ayrıca “Türkiye ile sürekli iletişim kanallarımız var ve her şey olumlu gidiyor” ifadelerini kullandı. “Kuzeydoğu Suriye’deki ateşkesi kapsamlı bir barışa dönüştürmeyi amaçlıyoruz” dedi. Ayrıca HTŞ yönetiminden kendisine herhangi bir görev teklifi gelmediğini ekledi.

“Paris toplantısına katılacağım”

Abdi, son olarak “gelecek Paris görüşmelerine katılacağını” da duyurdu. Geçen hafta Suriye, İsrail ve ABD’nin katıldığı görüşmelere SDG lideri katılmamıştı. Bu durum SDG ile HTŞ arasındaki diplomasinin zarar gördüğü izlenimini vermişti.

10 Mart’taki anlaşma

HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani (Ahmed el Şara) ile SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmada, Rojava bölgesindeki sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları ve enerji kaynaklarının devlet yönetimine dahil edilmesinde mutabık kalınmıştı.

Yürütme kurullarının, anlaşmanın yıl sonuna kadar hayata geçirilmesi için çalışacağı belirtilmişti. Rojava Özerk Yönetimi ile HTŞ yönetimi heyetleri, mutabakatın uygulanmasına yönelik haziran ayında ilk resmi toplantıyı gerçekleştirmiş ve dört ana başlıkta uzlaşmaya vardıklarını duyurmuşlardı.

Mutabakatın uygulanmasını takip edecek uzman alt komiteler oluşturulması, eğitim öğretim sürecinin bütünlüğünü garanti altına almaya yönelik düzenlemeler, göç ettirilen kişilerin geri dönüşünü kolaylaştıracak yönetimlerin belirlenmesi ve Halep’te Kürtlerin yaşadığı Eşrefiye ile Şeyh Maksud mahallelerine yönelik saldırılar hakkındaki dosyanın tekrar aktif hale getirilmesi kararlaştırılmıştı.

Barrack, 13 Temmuz’da Abdi ve Colani ile Şam’da toplantı gerçekleştirmişti. (Evrensel)