Mannheim Mezopotamya Kültür Merkezinde koruyucu sağlık semineri
Mannheim DKTM’de “Ahlaki Politik Toplum,Sağlıklı Bireyleri Doğurur”
çağrısı ile başlayan halk sağlığı konulu bilgilendirme seminerleri önümüzdeki günler ve aylarda da devam edecek.
Enver Enli (Mannheim)
Mezopotamya Kültür Merkezi , Kültür Komisyonu tarafından düzenlenen bilgilendirme semineri, Sosyolog Yunus Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başlarken, uzman doktorlar tarafından bilimsel verilerle koruyucu sağlık konusunda dünyadan da pratik örnekler verilerek devam etti.
Sağlık nedir, Ne işe yarar?, başlığıyla yapılan bilgilendirmede , Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına vurgu yapılırken, “Bedenen, ruhen, sosyal ve politik yönden iyilik hali tespiti yapıldı.
Hastalıkları ise, çok görülen, çok öldüren olarak adlandıran uzman doktorlar, Koruyucu Hekimlik; İyileştirici Tedavi Edici Hekimlik ve Rehabilite Hastalıkları olarak gruplandırırken , bunlara bağlı olarak, kişiye yönelik , koruyucu hizmetleri , Bağışıklama (Aşı), başta koruma, erken tanı, beslenme, aile planlaması ve sağlık eğitimi olarak bölümlere ayırdı.
Dünyada sağlık sorunlarının nedenlerini, Savaş , Uyuşturucu ve Fuhuş sektörü olarak adlandıran uzman doktorlar, Türkiye örneklerinden de yola çıkarak, 1960’li yıllarda Dünyada ilk defa,Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleşmesi programlarının Türkiye’de hayata geçirildiğini , sağlık ocaklarının yaygınlaşmasının olumlu etkileri olduğuna vurgu yaparken , daha sonraki yıllarda Küba’nın da bu örneklerden yaralandığını söyledi.Küba’da sosyalleşmiş sağlık hizmetlerinin devam etmesi sağlık alanında bilimsel olarak gelişmeler yaratırken, Türkiye’nin sosyalleşmiş sağlık hizmetlerinden vazgeçmesi olumsuz etkiler yaratmıştır diyerek anlatımına devam etti.
Türkiye’nin Sağlı Ocaklarından, Aile Hekimliğine geçiş politikası sonucu, özelleştirme ve sağlığın paralı hale gelmesi sonucunu yaratmıştır, ve bütün bunların sonucunda sağlık paralı hale gelmiştir derken, şimdi parana göre sağlık hizmeti alıyorsun vurgusu yaptı.
Koruyucu asıların önemine de değinilirken, asi olunmazsa olursun diyerek katılımcıları uyardı.Asi karşıtlığının da hiç bir bilimsel açıklaması olduğunu da söyleyen uzman doktor, kuduz, tetanos ve benzeri hastalıkların aşısız önlenmeyeceğini de söyledi.
Daha sonra, beslenme ve aile planlaması konularına da değinilirken Ttürkiye’den ve ve dünya örneklerinden de örnekler verildi. Obezite sorununun kapitalist ülkelerde daha yaygın olduğu ve özellikle ayaküstü yenilen yiyeceklerin olumsuz etki yarattığı söylenirken, Obezitenin en fazla ABD’de görüldüğü söylendi.
Aile planlamasının Kürdistan’da uygulanırken zorluklarına değinilirken,çok doğumdan en fazla kadınların etkilendiği söylendi. Çok doğuran kadının sağlığıda bozuluyor denilirken, çok çocuk kadına yönelik ağır saldırıdır denildi, bunun kadınlar üzerinde olumsuz psikolojik etkilerinin de olduğu söylendi.
Kadının bedeni kadına aittir denilirken, bakabileceğin kadar çocuk yap önerisinde bulunuldu.
İşçi halk, kadın, çocuk ve ruh sağlığı hizmetlerine ulaşmak , toplumun bilinçlenmesine bağlı olduğu, bilinçlendirilmiş toplumun sağlık hizmetine daha kolay olur denildi.
Kaliteli yaşamak üzerine de bilgilendirme yapilirken, bir ülkenin gelişmesini, uygarlığıni , insanların ölüm şekline bakarak değerlendirmek gerekiyor denilirken,sağlık konusunda , bazı şeyleri biliyoruz , ama yanlış biliyoruz denildi. Sağlık konusundaki sorunları bütün dünyanın sorunu olduğu belirtildi.
2000-3000 kişinin yaşadığı yerlerde , mutlaka hemşire , ebe , doktor ya da sağlık ocaklarının olması mecburidir denildi.
Almanya’nın yakın gelecekte, sosyal devlet politikasından vaz geçeceği söylenirken, ABD’de sağlık hizmetlerinin paralı olduğu vurgulandı.
Çevreye yönelik koruyucu sağlık konularınada değinilirken,temiz su, temiz çevre, temiz hava, endüstriyel atıklar, gürültü kirliliği, gıda kontrolü(almanya İyi),doğru şehirleşme, atom santralleri, nükleer kirlilik gibi vb. sorunların devletlerin sorunu olduğu söylendi
Savaşların, halk sağlığı sorunudur,Barış önemli;
Savaşta sağlık yoktur özellikle vurgulanırken, savaşlarda en çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor denildi.
Sağlığın , onurlu bir yaşama ihtiyacı olduğu söylenirken, doktorların ya da sağlıkçıların da politik olmak zorunda olduğu söylendi. Neden TTB(Türk Tabipler Birliği) politiktir ve doktorların politik olmak zorunda olduğu önemle söylendi.
Bilinç buralarda önemli denilirken, bilinçli toplumun karşı çıkmasını da bileceği söylendi.
Yaşadığımız ülkede, Türkiye toplumunun sağlığı psikolojik olarak iyi değil , toplumsal travmalar üst boyutta, insanlar ülke özlemi vb. sebeplerden dolayı birçok hastalıklar yaşıyor.
Bu travmaları, toplumsal dayanışma, iyi dostluk,ve arkadaşlıklar olumlu etkiler ve birlikte atlatiriz. Meselenin para kazanmaktan çok dayanışma olduğu söylenirken, bir arada bulunmak zorundayız denildi.
Bizim toplumumuz birbirini dinlemiyor, komşuluk sosyal ilişkiler önemli.Tekrar etmekte fayda var, bir arada bulunmak zorundayız.
Kürtler sadece kendileri için değil,tüm dum dünya için mücadele ediyor denildi.
Sağlıkta prensip konusunda , “birey bedeninden sorumludur” ve hastanın söylediğine göre davranmak zorundayız, ve doktor hasta ilişkisinde güvenin çok önemli olduğu söylendi.
Psikolojik rahatsızlıklarda, çevresel faktörlerin 1.Derece de etkili olduğu söylendi.
Bilimi kapitalist sektör kendine kullanırken burada bilimin nasıl kullanıldığının önemini de görüyoruz denildi.
Tıp insan ömrünü uzatıyor, denilerek, başkalarına bakmadan kendimizi eğitmeliyiz, çözüm biziz denildi.Ve bilinçli ve eğitimli toplum yaratmak en önemli görevimiz denildi.Türkiyeli doktorlar hatasız ve insanca davranıyor mu, güvenebilir miyiz sorusuna , hatasız ve insanca davranıyorlar yanıtı verildi.Doktorlarin ezici cogunlugunun insani ve demokratik hakların bilincinde oldugu söylendi.Yasanan saglik sorunlarindan, dünya kapitalist sisteminin sorumlu oldugu, savaşsız daha özgür ve adil paylaşımcı bir dünyada saglik sorunlarinin daha az yasanacagi belirtilirken, baris mücadelesine ısrarla devam etmenin saglikli toplumlari yaratacagi söylendi, Türkileli toplum ve Kürt toplumunun böylesi seminerlerle sürekli bilgilendirilmesinin önemi vurgulandı.
Kürtçe Türkçe yapılan sağlık seminerinde, Sosyolog Yunus Öztürk’de Kürtçe çeviri yapti …
NCM (Mezopotamya Kültür Merkezi) Kültür ve Eğitim Seminerleri Bünyesinde, ayda bir Uzman Doktorlar.ile seminerlerin devam edeceği söylenerek toplantı sona erdirildi…
Mannheim , Mezopotamya Kültür Merkezinde ilk defa yapılan sağlık seminerine katılımcıların ilgisi sorularıyla kendini gösterirken önümüzdeki benzer etkinlik ve seminerlerine ilginin yüksek olacağınıza gösterdi.

























































