Kültür-Sanat

Published on Ağustos 25th, 2024

0

Kültür elçilerimizden Deniz Zeylan ile söyleşi

Almanya’nın büyük şehirlerinde göçmenler için kültür elçileri vardır. Deniz Zeylan da Hannover’de bu kültür elçilerinden biridir.

Cumali Yağmur (Hannover)

Deniz, sen uzun yıllardan beri Hannover’de Türkiye’den sanatçıları getirerek burada yaşayan Türk göçmenlerin kültürel olarak sanatçılarla tanışmasını sağlıyorsun. Bunu nasıl ve ne zamandan beri yapıyorsun?

Küçük yaştan beri müzik, dans ve sanatla uğraşıyordum. Almanya’da uzun süre diskoteklerde DJ’lik yaptım. Almanya’da Türkiye kökenlilerin kültürüne ve müziğine karşı büyük bir önyargı vardı. Aynı zamanda, Türkleri Alman eğlence yerlerine almıyorlardı. “Türkler toplu hâlde gelip kavga çıkarıyor” diyerek hiçbir Alman eğlence mekânına kabul edilmiyorlardı. Bu durum beni başından beri çok rahatsız ediyordu.

Ben eğlence yerlerine gittiğimde, beni tanıyan Almanlar, “Deniz, sen tek gel, Türkleri peşine takıp getirme,” diye uyarıyorlardı. Alman diskoteklerinde DJ’lik yaparak Türk geceleri ve Antalya partileri düzenlemeye başladım. Başlangıçta Almanlar bu duruma çok tepki gösterdiler, ancak Antalya partileri gittikçe popüler hale geldi ve ben de bu etkinlikleri diskoteklerin dışına taşıyarak çok sayıda genç Türkiye kökenli kitlesine ulaşmaya başladım.

Başlangıçta Türk gençleri büyük ilgi gösterdi. Daha sonra bu etkinlikleri konserlere dönüştürdüm ve her yaştan Türkiye kökenli kitleye ulaştım. Böylece Türkiye’den ünlü sanatçıları buraya getirdim: Kubat, Mustafa Sandal, Sezen Aksu, Rafet El Roman, Aynur Doğan ve daha birçok sanatçıyı getirerek konserler düzenledim. Amacım asla para kazanmak değildi; sadece masraflar karşılansın yeter diyordum. Hatta bazen cebimden ödediğim bile oldu. Volkswagen’de çok iyi bir işim var ve oradan da iyi bir gelir elde ediyorum.

Konserlerde her yaştan Türkiye kökenli kişilere ulaştım ve sokakta beni görenler artık, “Deniz Abi, şimdi hangi sanatçıları getireceksin?” diye soruyorlar. Sanatı seven gençlerden bazıları, afişleri asarak bana yardımcı oluyorlar. Burada yeri gelmişken onlara içtenlikle teşekkür etmek isterim. Müzik ve sanata olan tutkum ve hayranlığımdan dolayı, konserlerde zarar etsem de pes etmedim ve devam ettim.

Alman politikacıları, göçmenleri ve genellikle Türkiye kökenlileri entegre etmek için her türlü yolu deniyor. İnsanları asimile ederek kendi kültürlerini unutturmaya çalışıyorlar. Almanya’da 3 milyon Türk, Kürt, Çerkes, Ermeni, Arap, Laz yaşıyor, ama sanatlarını ve kültürlerini yok sayıyorlar. Ben de insanların kendi kültürlerine ve sanatlarına yabancılaşmamaları için konserler düzenleyerek geniş bir kitleye ulaştım. Bu yaptığım asla entegrasyona karşı değil; insanlar ailelerinin geldiği ülkenin kültürünü tanıyıp yabancı kalmasınlar diye çabalıyorum. Farklı kültürel özellikleri kabul edip değer vererek, onlarla barış içinde bir arada yaşamayı sağlamak gerekiyor. Gönüllü kültürel alışverişe asla karşı değilim, aksine teşvik etmek gerektiğine inanıyorum. Barış içinde bir arada yaşamanın en temel şartı, insanların birbirlerinin kültürüne, örf ve adetlerine saygı duymasıdır.

Beni çekemeyen bazı Türkiye kökenli kişiler ve gericiler, konser vermek için kiraladığım mekânlara telefon edip, “Türkler gelip olay çıkaracak, bıçaklar ve tabancalar konuşacak” diyerek salon sahiplerini caydırmaya çalışıyorlar. Beni Alman maliyesine şikayet edenler de oldu. Bu yüzden işimi çok sağlam yapıyorum ve kurallara uyuyorum. Bu, göçmen azınlıkların kendi aralarındaki çekememezlikten kaynaklanıyor. Ancak bunları da normal karşıladığımı burada vurgulamak isterim.

Yılmadan, usanmadan bu konserleri düzenlemeye devam edeceğim. Şimdiye kadar ufak tefek olayların dışında hiçbir sorun yaşanmadı ve güvenlik konusunda da çok iyi organize oluyorum. Bundan sonra da Türkiye kökenli göçmenler için sık sık konserler yapmaya devam edeceğim.

Hannover
Cumali Yağmur

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑