Makaleler

Published on Kasım 23rd, 2025

0

Komünist aday Jeannette Jara, Şili’yi kökten değiştirmek istiyor | Ali Arayıcı


Güney Amerika ülkelerinden Şili’nin demokrasiye geçişinden bu yana, ilk kez sol koalisyon; 16 Kasım’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, eski Çalışma Bakanı Jeannette Jara adlı bir komünisti aday gösterdi. Resmi sonuçlara göre, iktidardaki merkez sol koalisyonun adayı %26,71 oy alırken, aşırı sağcı muhafazakar rakibi ise %24,12 oy aldı.

            Komünist aday Jara ile aşırı sağcı muhafazakar aday José Antonio Kast, 14 Aralık’ta yapılacak ikinci tur için karşı karşıya yarışacak. Ancak, ikinci turda favori olarak görülen ismin José Antonio Kast olacağı tahmin ediliyor.

            Bu seçim, faşist diktatör Pinochet’in kanlı yıllarının (1973-1990) hâlâ daha acımasız izlerini taşıyan, Halk Birliği’nin (UP) siyasi mirasçıları ile diktatör generalin mirasçıları arasında geçti. Güney Amerika ülkesi Sili’nin, yakın tarihinin karanlık sayfalarında işlenen zulümler; her zaman insanlarin zihinlerinde yasamayı sürdürüyor. Ayrıca, bu seçim hâlâ daha şiddetli bir mücadelenin söz konusu olduğu bir ülkede, güçlü bir sembolizm içeriyor olması da anlamlıdır.

            Anımsatmak gerekir ki, 29 Haziran’da sol koalisyonun ön seçimlerinde elde ettiği ezici zafer, tarihi bir öneme sahiptir. Jara, demokrasiye geçişin ardından %60 oy oranıyla ilerici ve devrimci kanat tarafından, koalisyonun cumhurbaşkanlığı adayı olarak seçilen ilk Şili Komünist Partisi’nin (PCCh) militanı ve üyesi oldu.

            JEANNETTE JARA KİMDİR ?

            Yoksul bir aile çocuğu olan 51 yaşındaki Jeannette Jara’nın hikayesi, 1974 yılında, CIA’nın onayıyla Moneda Sarayı’nın bombalandığı; 11 Eylül’den sadece birkaç ay sonra başlıyor. 1974 yılında, başkent Santiago’nun kuzey banliyösündeki yoksul Conchali semtinde doğdu. Babası mekanik işçisi ve annesi ev hanımıydı.

            Kalabalık 5 çocuklu ailenin en büyüğü olan Jara, ailesinden 1997’de kamu yönetimi alanında üniversite diploması alan ilk kişi oldu. Başkent Santiago’daki üniversitede yönetim ve ekonomi fakültesinde okurken, gösterdiği eylem ve etkinlik sayesinde sol görüşlü öğrenci federasyonunun başkanlığına seçildi. Böylece, bu tarihten itibaren sol siyasi arena içinde kendisini buldu.

            O dönemde, daha 14 yaşında genç bir kız olarak katıldığı Komünist Gençlik Örgütü’nde (AJC) 9 yıllık militanlık deneyimine sahip oldu. 1999’da Şili Komünist Partisi’ne (PCCh) ve ertesi yılda PCCh merkez komitesine seçildi. Yaşamının ilk yıllarda, vergi idaresinde memur, sendika lideri, üniversite öğretim üyesi ve hukukçu olarak çalıştı.

            Daha sonraki yıllarda, sosyalist Michelle Bachelet’in II. hükümetine (2014-2018) davet edilerek ilk önce Çalışma Bakanlığı’nda, ardından Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanlığı’nda görev aldı. Neo-liberal Sebastián Piñera’nın ikinci döneminde (2018-2022), avukatlık mesleğini sürdürdü. Baskentin banliyösü olan Conchali mahallesi, belediye seçimlerinde yenilgiye uğradı. Ardından Santiago’da komünist belediye başkanı Iraci Hassler’in ekibiyle işbirliği yaptı.

            HÜKÜMETTEKİ İLK KOMÜNİST

            Bilindiği üzere, Ocak 2022’de, solcu genç yeni başkan Gabriel Boric ilk bakanlar kurulunu açıkladığında; Jeannette Jara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak atandı. Böylece, sosyalist Salvador Allende hükümetinin düşüşünden 49 yıl sonra, ülkenin demokrasiye geçişinden beridir, bu görevi üstlenen ilk Şili Komünist Partisi’nin (PCCh) bir üyesi ve militanı oldu.

            Askeri faşist rejim tarafından yazılan neo-liberal bir anayasa ile kısıtlanan ülkede, komünist Çalışma Bakanı Jara, elinden geldiğince birçok başarıya imza attı. Bunlar arasında, çalışma süresinin kısaltılması (haftada 45 saatten 40 saate), asgari ücretin yükseltilmesi (+ %50), emeklilik reformu, (emeklilik maaşlarının ve işveren katkı paylarının artırılması) gibi etkinlikleri vardır. 

            O zamana kadar neredeyse hiç mümkün olmayan, önceki dönemlerde tamamen özel olan modelin yerine; dayanışma ve dağıtım unsurlarının ağır bastığı yeni bir sistemin kurulmasına öncülük etti. Bu etkinliğinden dolayı, sol arenada umut ışığı veren bir konuma yükseldi.

            Bugün, yürütme organının en solundaki isim olan komünist Jara, Şili’de milyonlarca insanın yaşamını iyileştirmeyi amaçlayan sosyal reformları temsil ediyor. Şili, OECD üyesi olmasına ve kişi başına düşen GSYİH’siyle yüksek gelirli bir ülke olmasına rağmen, maalesef Latin Amerika’nın en eşitsiz toplumlarından biri olma rekorunu elinde tutuyor.

            Tüm bu gelişmeler, Eylül 2022’de referandumla yeni ilerici anayasanın reddedilmesiyle kötü bir başlangıç yapan ve sol kesimi büyük ölçüde hayal kırıklığına uğratan bir görev süresi içinde gerçekleşti. İktidara gelmesinden sadece 6 ay sonra, solcu genç başkan Boric, hükümetini ve politikasını sosyal demokratların lehine yeniden odaklamak zorunda kaldı.

            ÜLKEYİ KÖKTEN DEĞİŞTİRMEK 

            Geçen Haziran ayında, Jeannette Jara’nın merkez sol elitinden gelen baronlara karşı kazandığı zafer, ülkeyi kökten değiştirmek için, daha radikal bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu göstermiyor mu? Ancak, çocuk denecek bir yasta (13 yaşında) ekmeğini kazanmak için, ilk işini meyve toplama işinde bulan Jara; kısmen mütevazı kökenlerine dayanarak solun ön seçimlerini kazanmış olsa da, şimdi daha ılımlı seçmenlerin oylarını araması gerekiyor.

            Komünist Jara ve aşırı sağcı rakibi José Antonio Kast, 16 Kasım’da yapılan ve suçla ilgili endişelerin hakim olduğu ilk tur seçimlerinin ardından; Şili cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda karşı karşıya gelecek. Resmi verilere göre, iktidardaki merkez sol koalisyonun adayı Jara, ilk turda %26,71 oy alarak birinci olurken, aşırı sağdaki rakibi Kast %24,12 oy aldı.  

            Geleneksel merkez sağında kendilerini destekleyeceğini ileri süren faşist diktatör Pinochet yanlısı aşırı sağcılar, 14 Aralık’ta yapılacak ikinci turda; oyların %60’nı alma niyetlerini açıklıyor. Sol ve komünistlerde, kendi adayları olan Jara’nın ikinci turda Cumhurbaşkanı seçileceğini ileri sürüyor. Bu düşünceleri kamuoyu ile paylaşıyor ve bu bağlamda mücadele ediyor.

            Merkez sağ, aşırı sağcı, ırkçı ve faşist partiler, seçim kampanyanın merkezine güvensizlik ve göç konularını yerleştirmeye çalışıyor. Jara ise, bakanlık geçmişi ve inkar edilemez karizmasıyla, sosyal hakların genişletilmesi ve müdahaleci bir devleti temel alan programıyla seçim kampanyasını sürdürüyor. Jara’nın, ikinci turda eski faşist diktatör Pinochet yanlısı aşırı sağcı aday Kast ile karşı karşıya gelmesi; seçim heyecanını artıracağını gibi seçiminde zorlu geçeceğini gösteriyor.


Ali Arayıcı/Paris – 23.1.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑