Ekonomi

Published on Ağustos 27th, 2025

0

Karaca: Yüksek Hakem adı verilen şike kurulu iktidarın sopasıdır, sefalet zammını reddediyoruz

EMEP’li Milletvekili Sevda Karaca, Yüksek Hakem Kurulu’nu “iktidarın sopası” diye niteleyerek kamu emekçilerine dayatılan yüzde 11’lik zammı “sefalet zammı” olarak reddetti, birleşik mücadele çağrısı yaptı.

Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Yüksek Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerine ve emeklilere dayattığı zam kararına tepki göstererek “Milyonlarca kamu emekçisi ve emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakılırken tek çıkış yolu mücadeledir. Bu sefalet sözleşmesini reddetmenin, sendikal bürokrasiyi aşarak gerçek bir birleşik kamu emekçileri mücadelesini kurmanın zamanı çoktan gelmiştir.” dedi

 Karaca’nın sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklaması şöyle:

“Yüksek Hakem adı verilen şike kurulu bir kez daha iktidarın sopası oldu. Cumhurbaşkanı’nın ve sendikal bürokrasinin belirlediği üyeler, milyonlarca kamu emekçisinin iradesini yok sayarak Erdoğan–Şimşek programının dayattığı sefalet zamlarını onayladı.

Yüzde 11’lik artış resmi enflasyonun bile altında kalırken, açıklamalarda enflasyon farkının anılmaması ayrı bir vahamet. İktidarın OVP ile ilan ettiği enflasyon farkının kaldırılması hem işçilerin hem kamu emekçilerinin maaşlarının daha da erimesi demektir. Daha ilk günden 6 bin lira emekçinin cebinden alındı.

Bugün gelinen nokta, sendikal bürokrasinin iktidarla el ele vererek kamu emekçilerinin haklarını masada peşkeş çekmesinin sonucudur. Memur-Sen ve Kamu-Sen, emekçilerin ortak eylemlerine katılmadı, yüksek hakeme üye vererek bu oyunun parçası oldu. İş bitince de göstermelik tepkilerle sorumluluklarını gizlemeye kalktı.

Kamu emekçilerinin ve emeklilerin sefalet zammına mahkûm edilmesinin nedeni açıktır: İktidarın kaynakları halka değil, faize, sermayeye ve savaşa akıtılıyor. Oysa faiz ödemelerine ayrılan paranın küçük bir kısmı bile emekçilerin enflasyona karşı korunması için yeterlidir.

Milyonlarca kamu emekçisi ve emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakılırken tek çıkış yolu mücadeledir. Bu sefalet sözleşmesini reddetmenin, sendikal bürokrasiyi aşarak gerçek bir birleşik kamu emekçileri mücadelesini kurmanın zamanı çoktan gelmiştir.”


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑