Makaleler

Published on Şubat 9th, 2025

0

Gerçek deprem | Binali İpek


Toplumsal örgütlenmeler, belli bir kesimi temsil etme iddiasıyla ortaya çıkarlar. Onların haklarını savunmayı, seslerini duyurmayı, sorunlarını çözmeyi amaçladıklarını söylerler. Ancak zamanla, söylemleri ile eylemleri arasında farklar belirmeye başlarsa, bu durum kaçınılmaz olarak örgütün iç yapısına ve dışarıdaki algısına yansır.

Özellikle bu yapılar, yanlışlarını kabul etmek yerine inkar yoluna gider, hataları örtbas eder, suçluları korursa, süreç bir çürümeye dönüşür. Önce örgütün içindeki güven sarsılır. Üyeler, sempatizanlar bir zamanlar inandıkları ideallerin aslında birer aldatmaca olduğunu fark ettiklerinde ya sessizce çekilir ya da sert bir şekilde karşı dururlar. Ancak suçun üstünün örtüldüğü bir yapı, içeride farklı bir mekanizmayı devreye sokar: korku ve sadakat dayatması.

Örgütlü Yalan ve Kendi Kendisini Yiyen Sistem

Örgütler, toplumun gözünde meşruiyetlerini koruyabilmek için bir süre daha güçlüymüş gibi görünmeye çalışırlar. Ama bu noktadan sonra artık amaç temsil ettikleri kesimi savunmak değil, kendi varlıklarını sürdürmek olur. Hataların inkârı, suçun örtbas edilmesi, örgütün içindeki çıkar ağlarını daha da güçlendirir. Artık bir dava değil, bir menfaat ittifakı ortaya çıkar.

Bu çürüme, dışarıdan bakıldığında giderek daha görünür hale gelir. Başta destek veren halk veya kesimler, zamanla örgütlenmenin iki yüzlülüğünü fark eder. Fakat bu fark edişin hemen bir sonuç doğurması beklenmemelidir. Zira korku, alışkanlık ve çıkar ilişkileri, toplumu bir süre daha örgütün peşinde tutabilir. Ancak eninde sonunda yalan duvarı çatlamaya başlar.

Çatırdayan Yapılar ve Kaos

İnkâr, suçu örtme ve suçluyu aklama süreci, örgüt içindeki bazı grupların rahatsızlığına neden olur. Bir zamanlar birlikte hareket eden insanlar, artık birbirlerine güvenemez hale gelirler. İktidarın veya liderin çevresindekiler, birbirlerini suçlamaya, suçu başkasına atmaya başlar. Bir süre sonra örgüt içindeki klikler oluşur ve iç çatışmalar başlar.

Bu noktada örgüt, iki seçenekle karşı karşıyadır: Ya tamamen çökecek ya da sertleşerek baskıyı artıracaktır. Ancak her iki durumda da son kaçınılmazdır. İlk durumda örgüt dağılır ve parçalanır. İkinci durumda ise daha fazla baskı, daha fazla suç işlenmesine, daha fazla insanın mağdur edilmesine yol açar. Bu da hem içeride hem dışarıda daha büyük bir tepki birikmesine neden olur.

Gerçek Deprem: Toplumun Uyanışı

Toplum, bir noktadan sonra kendisini temsil ettiğini sanan bu yapıların aslında kendi çıkarları dışında bir şey düşünmediğini fark eder. Bu farkındalık, bir kırılma anı yaratır. Artık örgütün ne dediği değil, ne yaptığı önem kazanır. İnkârın, suç örtmenin ve yalanın daha fazla işe yaramadığı bir noktaya gelindiğinde, gerçek bir sarsıntı yaşanır.

Bu deprem, sadece suçluların ortaya çıkmasıyla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda toplumun örgütlenmelere ve liderlik iddiasında bulunan yapılara olan güvenini de sarsar. Yeni bir dönem başlar, ancak bu dönem sancılı olur. Çünkü eski yapılar tamamen yıkılmadan yeniler inşa edilemez.

Sonuç olarak, bir örgüt, eğer iddia ettiği ilkeleri çiğnerse, suçu inkâr eder ve suçluyu korursa, kendi altını oymaya başlar. Kısa vadede ayakta kalabilir, ama uzun vadede çöküş kaçınılmazdır. Çünkü toplum, bir noktada bu yalanı daha fazla taşıyamaz hale gelir ve kendi içindeki enkazı kaldırmak için harekete geçer. İşte o an, gerçek bir depremin başladığı andır.

—-
Yeniden İnşa: Güveni ve Şeffaflığı Sağlamak

Bir örgüt, eğer geçmişte hatalar yapmış, suçları örtbas etmiş ve güven kaybına uğramışsa, onu yeniden canlandırmak ve işlevsel hale getirmek ancak köklü bir değişimle mümkün olabilir. Güvensizlikle sarsılmış bir yapıyı eski yöntemlerle ayakta tutmaya çalışmak, sadece süreci uzatır ve çöküşü kaçınılmaz kılar. Bu yüzden öncelikle suç ve suçluların tespit edilmesi, ardından yeni ve şeffaf bir yapılanma oluşturulması gerekir.

1. Suçun ve Suçlunun Tespiti: Geçmişle Yüzleşmek

Örgütlenmenin yeniden ayağa kalkabilmesi için önce toplumun kaybolan güvenini kazanması gerekir. Bunun için geçmişte yapılan hataların üzeri örtülmemeli, aksine tüm gerçeklikleriyle açığa çıkarılmalıdır.

• Bağımsız Soruşturma Mekanizmaları: Örgüt içinde suça bulaşanlar, yolsuzluğa karışanlar veya çıkar ilişkileriyle hareket edenler tespit edilmeli ve adil bir şekilde yargılanmalıdır. Bu süreç, sadece iç hesaplaşma değil, aynı zamanda toplum nezdinde güvenin yeniden inşası için kritik bir adımdır.

• Özeleştiri Kültürü: Örgüt, geçmiş hatalarını kabul eden, bunlardan ders çıkaran ve yeni bir sayfa açan bir yaklaşım benimsemelidir. Eski liderler ve yöneticiler, toplumun karşısına çıkıp şeffaf bir şekilde hesap vermelidir.

Eğer bu aşama gerçekleştirilmezse, halkın ve üyelerin örgüte yeniden inanması mümkün olmaz. Çünkü toplum, geçmişte yapılan yanlışların cezalandırılmadığı bir yapının yeniden aynı hataları yapacağını bilir.

2. Şeffaflık ve Dinamik Birimler: Gücü Tekelde Toplamamak

Örgüt, sadece suçluları temizleyerek değil, aynı zamanda yönetim mekanizmasını köklü bir şekilde değiştirerek yeniden inşa edilmelidir. Gücün belli bir grubun elinde toplanması, zamanla yeniden yozlaşmaya yol açacaktır. Bu yüzden şeffaf ve dinamik yapılar oluşturulmalıdır.

• Bağımsız Denetim Organları: Örgüt içindeki karar alma mekanizmaları bağımsız denetim organları tarafından sürekli kontrol edilmelidir. Yönetim süreçleri şeffaf olmalı, kararlar halkın veya üyelerin erişimine açık hale getirilmelidir.

• Kolektif Liderlik ve Rotasyon Sistemi: Tek adam yönetimi ya da dar bir kadronun sürekli yönettiği bir yapı yerine, düzenli lider değişimi ve kolektif yönetim benimsenmelidir. Böylece kişisel hırslar ve çıkar ağları önlenebilir.

• Halka ve Üyelere Açık Karar Alma Süreçleri: Örgüt, üyelerin ve toplumun görüşlerini doğrudan alabileceği bir sistem kurmalıdır. Teknoloji kullanılarak oylamalar, anketler ve geri bildirim mekanizmaları devreye sokulabilir.

3. Yeni ilkesel ve Etik Çerçeve: Gerçekten Kim İçin Varız?

Yapılanma sürecinde en önemli noktalardan biri, örgütün kim için ve ne için var olduğunu yeniden tanımlamaktır. Eğer bir yapı, halkın veya temsil ettiği kesimlerin çıkarlarını gerçekten savunmak istiyorsa, bu amaca uygun bir kendi ilkesel değerlerini ve etik çerçeve oluşturmalıdır.

• İlke ve Değerlerin Yeniden Tanımlanması: Örgüt, çıkar ve menfaat üzerine değil, gerçek adalet, eşitlik ve özgürlük değerleri üzerine inşa edilmelidir. Sadece sloganik söylemler değil, somut ve uygulanabilir ilkeler benimsenmelidir.

• Eğitim ve Bilinçlendirme Programları: Eski hataların tekrarlanmaması için, yeni nesil üyelerin doğru bir bilinçle yetişmesi sağlanmalıdır. Etik kurallar, örgüt kültürünün temel taşlarından biri olmalıdır.

Sonuç: Temiz Bir Başlangıç Mümkün mü?

Eğer bir örgüt, gerçekten yeniden doğmak istiyorsa, suçtan ve yozlaşmadan tamamen arınmış, şeffaf ve dinamik bir yapıya dönüşmelidir. Bu dönüşüm, yalnızca eski yönetimin tasfiyesiyle değil, aynı zamanda köklü sistem değişiklikleriyle mümkün olabilir.

Bu süreç sancılı olabilir, ancak halkın veya örgüt üyelerinin güvenini yeniden kazanmanın tek yolu budur. Gerçek bir değişim olmadan, yapılan her reform girişimi sadece eski sistemin farklı yüzlerle devam etmesine yol açacaktır. Ancak suç ve suçluların ortaya çıkarıldığı, gücün tekelleşmediği ve adaletin ön planda olduğu bir yapılanma, uzun vadede güvenilir ve sürdürülebilir bir örgüt yaratabilir.


Kolektif Akıl ve Daimi Meclis: Temsiliyetin Gerçek Anlamı

Bir örgütün veya toplumsal hareketin sağlıklı işlemesi için bireysel hırsların ve gücün tekelleşmesinin önüne geçilmelidir. Bunun için en sağlam yöntemlerden biri, kolektif aklı merkeze koyan bir daimi meclis sistemidir. Bu sistem, karar alma süreçlerini kişisel iradelerden bağımsız hale getirir, toplumun farklı kesimlerini yönetime katılmaya teşvik eder ve sürekli bir dönüşüm sağlayarak yozlaşmayı önler.

Bu çerçevede, dönüşümlü temsiliyet ve delegelik sistemi temel alınarak inşa edilecek bir yapı, örgütün hem iç dinamiklerini güçlendirir hem de halkın doğrudan katılımını sağlar.

1. Daimi Meclis: Sürekli Katılım ve Şeffaf Yönetim

Örgüt içinde kalıcı bir lider veya belirli kişilerin sürekli yönetimde kalması, zamanla çıkar ilişkilerini ve yozlaşmayı doğurur. Bu nedenle karar alma süreci dönüşümlü ve katılımcı bir meclis tarafından yürütülmelidir.

Daimi Meclis’in Temel İlkeleri:

• Sürekli açık ve şeffaf bir yapı: Kararlar kapalı kapılar ardında değil, toplumun veya örgüt üyelerinin görebileceği şekilde alınmalıdır.

• Seçimle gelen ama belirli bir süre sonra çekilen üyeler: Hiç kimse süresiz olarak yönetimde kalamaz; belirli dönemler sonunda yerini yeni delegelere bırakmalıdır.

• Çeşitli grupların dengeli temsili: Farklı toplumsal kesimler, farklı bölgeler veya farklı meslek grupları dengeli şekilde temsil edilmelidir.

Daimi meclis, geleneksel anlamda bir “yönetici kadro” değil, toplumun aklını ve iradesini sürekli olarak yansıtan bir organ olmalıdır.

2. Dönüşümlü Temsiliyet: Herkesin Söz Hakkı Olmalı

Örgüt içinde belli bir grup insanın sürekli karar verici konumda olması, zamanla ayrıcalıklı bir kast sistemine yol açar. Bunun önüne geçmek için temsilcilerin belli periyotlarla değiştiği bir sistem kurulmalıdır.

Dönüşümlü Temsiliyetin Esasları:

• Süreli Görevler: Temsilciler belirli bir dönem için görev almalı ve bu süre dolunca yerini yeni temsilcilere bırakmalıdır. Aynı kişi, arka arkaya belirli sayıda görev yapabilir ama sürekli yönetimde kalamaz.

• Geri Çağırma Yetkisi: Eğer bir temsilci halkın veya örgüt üyelerinin güvenini kaybederse, halkın belli bir oranının onayıyla görevden alınabilmelidir.

• Geniş Katılım: Temsilciler sadece merkezden değil, tabandan gelen iradeyle belirlenmelidir. Tabanın,Halkın veya üyelerin doğrudan seçimiyle göreve gelmelidirler.

Bu sistem, birkaç kişinin değil, toplumun kolektif aklının yönetimde olmasını sağlar.

3. Delegelik Sistemi: Yerelden Genele Yayılma

Bir örgüt veya toplumsal hareket, yalnızca merkezden yönetildiğinde halktan kopma riski taşır. Bunun yerine, delegasyon sistemi ile kararlar tabandan yukarıya doğru şekillenmelidir.

Delegelik Sisteminin İşleyişi:

• Yerel Birimler: Mahalle, köy, ilçe veya sektör bazında küçük temsil grupları oluşturulur.

• Seçilmiş Delegeler: Yerel birimler içinden seçilen delegeler, daha büyük karar alma organlarına katılır.

• Geri Bildirim Mekanizması: Delegeler, temsil ettikleri gruba sürekli olarak bilgi verir ve halkın fikirlerini alır.

• Dönüşümlü Delegasyon: Delegeler belirli sürelerde değiştirilir, böylece tek bir grubun veya kişinin uzun süre iktidarda kalması engellenir.

Bu model sayesinde kararlar merkeziyetçi değil, tabana dayalı bir şekilde alınır.

4. Güçlü Birliktelik İçin Dayanışma ve Hesap Verebilirlik

Bir örgüt veya toplumsal hareketin gücü, sadece liderlerinden değil, dayanışma kültüründen gelir. Eğer şeffaf bir sistem kurulmazsa, zamanla yeni güç odakları doğar ve tekrar yozlaşma sürecine girilir.

Bu yüzden:

• Hesap Verebilirlik İlkesi Getirilmeli: Meclis üyeleri, delegeler ve temsilciler, periyodik olarak halkın önüne çıkıp ne yaptıklarını anlatmalı ve eleştirileri dinlemelidir.

• Ortak Akıl Mekanizmaları Kurulmalı: Halkın doğrudan katılımına açık toplantılar, çevrimiçi platformlar ve anketlerle, herkesin görüşü alınmalıdır.

• Karar Süreçleri Halkın Erişimine Açık Olmalı: Kim, ne zaman, ne karar aldı? Bu bilgiler şeffaf şekilde yayınlanmalıdır.

Sonuç: Adil, Katılımcı ve Dinamik Bir Yapı

Eğer bir örgüt veya toplumsal hareket, yozlaşmadan uzak kalmak, halkın güvenini korumak ve sürekli dinamik kalmak istiyorsa, daimi meclis, dönüşümlü temsiliyet ve delegelik sistemini benimsemelidir.

Bu sistem:

Tek adam yönetimini önler
Çıkar gruplarının oluşmasını engeller
Tabandan gelen iradeyi yansıtır
Halkın doğrudan katılımını sağlar

Gerçek demokrasi ve adalet, ancak gücün tek elde toplanmadığı, sürekli yenilenen ve hesap verebilir bir sistemle sağlanabilir. Eğer örgütler bu prensiplere göre yapılanmazsa, bir süre sonra kaçınılmaz olarak yeni bir yozlaşma döngüsüne girerler.

Özetle: Güç, sürekli hareket etmeli ve halkın iradesi yönetime gerçek anlamda yansımalıdır.

Özgür yarınlar için hiçbir egemene boyun eğmeden dik duran cümle Canlara aşk ile..


Binali İpek 09.02.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑