DEM’li vekilden sağlıkta fazla mesai hakkında soru önergesi

DEM Parti milletvekili Keziban Konukçu Kok, Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm sağlık tesislerinde görev yapan işçilerin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi hakkında soru önergesi verdi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Kezban Konukçu Kok’un açıklaması şöyle:
Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi başta olmak üzere, Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm sağlık tesislerinde fazla mesai yaparak sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlayan temizlik, güvenlik, danışma, sekreter, klinik destek ve teknik servis çalışanları ile İŞKUR personelinin bordrolara yansıtılan ve fiilen kazanılmış hak haline gelen fazla mesai ücretlerinin kaynak aktarımı yapılmadığı gerekçesiyle gasp edilmesi hakkında Sağlık Bakanı’na vermiş olduğum soru önergem ektedir.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU tarafından Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü ’nün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Kezban KONUKÇU

İstanbul Milletvekili

Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi başta olmak üzere, Sağlık Bakanlığı’na bağlı birçok sağlık kurumunda görev yapan temizlik personeli, güvenlik görevlileri, danışma çalışanları, sekreterler, klinik destek elemanları, teknik servis çalışanları ile İŞKUR aracılığıyla istihdam edilen işçilerin, fiilen yaptıkları fazla mesai ücretleri bordrolara yansıtılmış; ancak Bakanlığın genel bütçesinden bu ödemelere dair kaynak aktarılmadığı gerekçesiyle bordrolar sonradan tekrar düzenlenmiş ve ücretler geri çekilmiştir. Bu durum ise işçilerin ciddi mağduriyetler yaşamasına neden olmuştur.

Konuya ilişkin olarak ise yetkililer tarafından DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası’nın hastane temsilcilerine yapılan sözlü açıklamalarda “Genel bütçeden ödeme gelmediği için mesai ücretlerinin geri çekildiği, ödemelerin ne zaman yapılacağının belli olmadığı; bu sürecin 2 ay da 5 ay da sürebileceği” yönündeki ifadeleri durumun vahametini ortaya koymaktadır. Nitekim bu durum yalnızca bir finansal aksaklıktan ibaret olmayıp, kurumsal planlama eksikliği, hak güvenliğinin zayıflığı ve çalışanlara karşı keyfi muamelenin de somut bir göstergesidir.

Ayrıca emekçilere yaşatılan bu durum doğrudan bir hak gaspı olurken aynı zamanda kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit eden, kurum içi eşitsizlikleri derinleştiren yapısal bir sorundur.

Sağlık emekçilerinin alın teriyle hak ettikleri fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi; buna karşın kamu bütçesinden reklam, temsil, tanıtım ve yap-işlet-devret projelerine kesintisiz kaynak aktarılması, emekçiye değil ranta, çalışana değil taşerona dayalı bir anlayışla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini gözler önüne sermektedir.

Emeğin karşılığının zamanında ve eksiksiz ödenmesi, yalnızca bir idari yükümlülük değil; Anayasa ve uluslararası insan hakları belgeleriyle güvence altına alınmış temel bir haktır. Çalışanların aylarca belirsizlik içinde beklemeye zorlanması, emeğin değersizleştirilmesi anlamına gelmektedir ve insan onuruyla bağdaşır bir yönü bulunmamaktadır. Ücretlerin zamanında ödenmemesi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz koşullarında işçilerin hem maddi hem de manevi olarak mağduriyetine yol açmakta; emekçinin geçimini, ailesinin yaşamını ve sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle mesai ücretlerinin geciktirilmesi ya da geri çekilmesi, yalnızca teknik bir gecikme değil, aynı zamanda sosyal bir adaletsizlik olup kamusal istihdamda bu tür uygulamalara izin verilmesi devletin sosyal hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır.

Bu bağlamda;

Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde fazla mesai ücretleri bordrolara yansıtıldığı halde sonradan geri çekilen personel sayısı kaçtır? Benzer uygulamalar hangi illerde, hangi hastanelerde gerçekleştirilmiştir?
Fazla mesai yapmış olan emekçilerin ücretlerinin ödenmemesine gerekçe olarak sunulan “bütçeden kaynak aktarılmaması” durumu, Bakanlığınızın hangi planlama veya yönetim eksikliğinden kaynaklanmaktadır?
Fazla mesai ücretleriyle ilgili olarak, Sağlık Bakanlığı bütçesinden ödeme yapılmamasına rağmen neden bordrolara yansıtma işlemi yapılmıştır? Bu işlem kurum içi bir hata mıdır, yoksa bütçe aktarımı yapılacağı yönünde verilen bir söz üzerine mi gerçekleştirilmiştir?
Fazla mesai ücretlerinin bordroya yansıtılıp sonra geri çekilmesi hukuken nasıl açıklanmaktadır? Bu uygulamaya dair Bakanlığınızın yasal dayanağı nedir?
Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde, bordrolara yansıtılan ve fiilen kazanılmış hak haline gelen fazla mesai ücretlerinin geri alınması Anayasa’nın ve İş Kanunu’nun hangi maddesiyle bağdaştırılmaktadır?

Sağlık emekçilerine yapılan açıklamalarda “Genel bütçeden ödeme gelmediği, sürecin 2 ay da sürebileceği, 5 ay da” denildiği ifade edilmektedir. Bu sürecin uzaması durumunda ortaya çıkacak mağduriyetin sorumluluğu kime ait olacaktır? Bakanlığınız bu belirsizliği ne zaman ve nasıl gidermeyi planlamaktadır?
Geri çekilen fazla mesai ücretlerinin emekçilere yeniden ödenmesi planlanmakta mıdır? Planlanmakta ise hangi tarih için bir planlama yapılmıştır? Planlanmamakta ise emekçilere yaşatılan bu haksızlığın gerekçesi nedir?
İŞKUR aracılığıyla istihdam edilen destek personelinin sürekli güvencesiz çalıştırılması ve kadro dışı bırakılmasının gerekçesi nedir? Bakanlığınızca bu personele ilişkin bir kadro planlaması yapılması düşünülmekte midir?
Bakanlığınıza bağlı kurumlarda aynı hizmeti veren ancak farklı statülerde çalışan personeller arasında doğan ücret ve hak eşitsizliklerini gidermek amacıyla Bakanlığınızca herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?