Almanya

Published on Aralık 11th, 2025

0

Çözüm süreci, Almanya’daki ‘PKK yasağı’nı etkiler mi?

Yasağı, İdare Mahkemesi’ne taşıyan eski Almanya Federal Meclisi Üyesi Prof. Norman Paech, Türkiye’deki çözüm sürecini işaret ederek kararın tekrar gözden geçirmesi için mücadele edeceğini söylüyor. Paech, bunun sadece Türkiye ile ilgili değil, Alman demokrasi için de önemli olduğunun altını çiziyor.

Ayşegül Başar

Ayşegül Başar – bianet

Türkiye, Barış ve Demokratik Süreci’nde yasal düzenleme aşamasına geçerken, Almanya’nın 32 yıldır süren ‘PKK yasağı‘nın kaldırıp kaldırmayacağı gündemde. Yasak Almanya’da yaşayan Kürt toplumunu kriminalize etmesi gerekçesiyle eleştirilirken, Alman hukukçular tarafından adil yargılamanın ve demokrasinin önünde engel olarak değerlendiriliyor.

Almanya’nın 1993’te ‘PKK yasağı’ kararını İdare Mahkemesi’ne taşıyan avukat ve siyasetçi Prof. Norman Paech, fesih kararının ardından yasakla ilgili son durumu bianet’e anlattı.

“Türkiye’deki gibi ele alınıyor”

Yasağın kaldırılması için uluslararası hukuk temelinde yıllarca mahkemelerde mücadele ettiğini belirten Paech, Türkiye’deki süreci işaret ederek Almanya’nın kararını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini belirtiyor:

“PKK, Türkiye ve diğer devletler arasındaki müzakereler, barış ve demokrasi açısından bu yılı özel bir yıl haline getirdi. Ancak Almanya PKK’yi hala bir terör örgütü olarak görüyor. Alman hükümetinin süreç göz önüne alınarak bu siyasi yasağı tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Hükümeti bu konudaki mevzuatı değiştirmesi gerekiyor. Şu anda PKK, Almanya’da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi ele alınıyor.”

‘RAF’ kalktı, kanun değişmedi

Norman Paech, Almanya’nın 1980’lerde Kızıl Ordu Fraksiyonu (Rote Armee Fraktion-RAF) için çıkardığı özel yasanın 1993’te PKK yasağının dayanağı olduğunu hatırlatıyor ve “RAF’ın faaliyetlerinin sona ermesiyle düzenlenin ortadan kaldırılacağı vaadedildi, ancak uygulamadılar. Bugün hala aynı kanun işletiliyor” diyor.Alman Ceza Kanunu’nun (Strafgesetzbuch/StGB) 129’uncu maddesi ‘örgüt kurma’ suçunu düzenliyor. İlgili maddenin ‘a’ bendi, ‘terör örgütleri’ ile ilgili suçları kapsıyor. PKK yasağının dayanak olarak ise aynı maddenin ‘yabancı suç ve terör örgütleri’ni kapsayan ‘b’ bendi gösteriliyor. Buna göre, Almanya terör ve suç örgütlerine ilişkin 129 ve 129/a maddelerini yabancı örgütler için de uyguluyor. Ancak bu örgütlerle ilgili soruşturmaların yürütülmesinde “Suçun Almanya’da bir faaliyetle bağlantılı olması ve ‘fail’ veya ‘mağdur’un Alman vatandaşı olması ya da Almanya’da bulunması” şartı bulunuyor.

*Prof. Norman Paech / Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı – 7 Aralık (Fotoğraf: Ayşegül Başar / bianet)

“Ağır ve hukuk dışı bir mevzuat”

İlgili düzenlemenin kaldırılması gerektiğini belirten Norman Paech, Almanya’nın ‘terör kanunu’na ve ‘PKK yasağı’na ilişkin şunları söylüyor:

“Bu tür soruşturmalar için Federal Adalet Bakanlığı’nın özel izni gerekiyor. Bakanlık, onay verirken örgütün faaliyetlerinin ‘insan onuruna, devlet düzenine ve uluslararası barışa’ yönelik bir tehdit oluşturup oluşturmadığına bakıyor. PKK’yi ‘yasadışı’ ilan etmek için ise eski 129’un maddeyi dayanak aldılar. Avrupa’da yaşayan sivil Kürt halkı, PKK üyesi olmak ya da desteklemekle suçlanarak yargılıyorlar ve iki ila beş yıl arası hapis cezası alıyor. Bu son derece ağır ve hukuk dışı bir mevzuat. Dolayısıyla, bizim ilk yapmamız gereken şey bu mevzuata karşı mücadele etmek. Almanya’daki birinci görevimiz bu.”

“Hükümet yaklaşımını değiştirmeli”

Paech, Alman hükümetinin yasaktaki ısrarının temel nedenini Erdoğan hükümeti ile ilişkilere bağlıyor:

“Erdoğan, Almanya’ya her geldiğinde şunu söylüyor: ‘Eğer PKK’ye yakınlarsa ya da bizim hükümetimizi eleştiriyorlarsa Kürtleri cezalandırmalısınız’ Alman hükümeti, çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi bu konuda destekliyor. Bu sadece Almanya’nın sorunu değil; aynı zamanda tüm Avrupa devletlerinin sorunu. Çünkü hepsi PKK’yi terör örgütü olarak yasaklamış durumda. Ama bugün asıl sorun, Erdoğan hükümetine karşı izlenen tutumdur. Bu desteğin temelinde Almanya’nın Türkiye’yi Arap-Müslüman dünyasına ve Rusya’ya karşı bir ileri karakol olarak görmesi yatıyor. Alman hükümeti bu yaklaşımı değiştirmek zorunda.”

“Bu bir demokrasi sorunudur”

Paech, asıl hedeflerinin ‘berbat’ olarak tanımladığı bu ‘terör’ yasasını değiştirmek olduğunu söylüyor. Bunu sadece Türkiye ile ilgili bir mesele değil, Almanya’daki demokrasi için de önemli görüyor:

“Hamas’ı yasakladıkları aynı mantıkla; Angola’daki MPLA’yı, Güneybatı Afrika’daki SWAPO’yu neredeyse tüm ulusal kurtuluş hareketlerini terör örgütü ilan ettiler. Ancak bu hareketler sömürgeciliğe karşı mücadeleyi kazandıktan sonra kamuflaj üniformalarını çıkarıp takım elbise giydiler ve hükümet üyesi oldular. Yani, dün terörist sayılan kişiler, bugün devlet yetkilisi olabiliyor. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, demokrasi isteyen insanlara karşı tutumlarını değiştirmeleri gerekiyor. Bu bir demokrasi sorunudur ve bizim mücadele ettiğimiz ve görev edindiğimiz şey ise tam olarak bu.”

(AB)

Kapak fotoğrafı: Arşiv


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑