Güncel

Published on Temmuz 19th, 2024

0

Çiçek Otlu: Suruç katliamı, Ankara katliamı kara bir lekedir ►

DEM Parti İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Çiçek Otlu, TBMM Genel Kurul’da Suruç Katliamı üzerine bir konuşma yaptı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu’nun konuşma metnini aşağıda veriyoruz:

Suruç katliamı, Ankara katliamı Türkiye coğrafyasında bir kara leke olarak geçmiştir

Değerli halklarımıza, bizi şu anda izleyen dinleyicilerimize sevgi ve selamlarımı iletmek istiyorum. Suruç şehitlerini saygıyla anıyorum. Şu anda hapishanede bulunan Suruç gazilerinden Efe Çatalbaş’ı ve çocuğunu katliamda yitiren Besra Erol’a da sevgi ve selamlarımı iletmek istiyorum bu vesileyle.

Evet, Suruç katliamı, Ankara katliamı Türkiye coğrafyasında bir kara leke olarak geçmiştir. 20 Temmuz 2015 tarihinde Gezi’nin çocuklarıyla Kobane’nin çocuklarını birleştirmek, bu ülkede kardeşlik ve barışı inşa etmek için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu yola düşmüştü. Belki bilmeyenleriniz vardır, Suruç’ta Amara Kültür Merkezinde bir meşe ağacı vardır. O meşe ağacı aynı DEM Parti’mizin amblemindeki gibi bütün Türkiye halklarını simgelemektedir. Suruç katliamında yaşamını yitirenler Karadeniz’den yola çıkmışlardır, Hatay’dan yola çıkmışlardır, Türkiye coğrafyasındaki Türkler olarak yola çıkmışlar ve Kürtlerle birlikte kardeşçe, barışça yaşayabileceklerini göstermişlerdir. Hâlen o meşe ağacı gibi DEM PARTİ bu ülkede kardeşliği, barışı inşa etmeye çalışmaktadır. Şimdi de AKP rejimi Güney Kürdistan’da işgalci, sömürgeci politikalarına, yeni katliamlarına hazırlanmaktadır. Suruç’ta “Beraber inşa ettik, beraber savunacağız.” dediğimiz gibi, şimdi de Güney Kürdistan’daki işgalci ve sömürgeci politikalarınıza izin vermeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. O dönemin Başbakanı Davutoğlu şöyle açıklamıştı: “Ancak katliam yaptığını yakalayabiliyoruz ama 2015 yılındaki Haziran ve Kasım ayındaki katliamları açıklasak toplumun içine çıkamayız.” demişti. Aynı dün Sevilay Çelenk vekilimizin dediği gibi “Maskeniz düştüğünde hiçbir yüzünüz kalmayacak demektir.” ama sizde yüz kalmamıştır, hemen arkasından 10 Ekim katliamını yaptınız. 10 Ekim katliamını yapan Kasım Güler mahkemede şöyle açıklamıştır: “Evet, bu katliamların hepsini devletin eliyle yaptık.” Evet, elinize kan bulaşmıştır ve hâlen açıklamadınız. Davutoğlu da öyle bir cesareti kuşanıp gelip mahkemelerde evet, bu katliamları biz yaptık demedi ama halkımız AKP iktidarının ne kadar katliamcı olduğunu biliyor. Suruç’ta katliam yaptınız, Ankara’da katliam yaptınız, Roboski’de katliam yaptınız. Antep’te, utanmadınız, bir düğünde DAİŞ’çi çetelerinizle, cihatçı çetelerinizle iş birliği yaparak katliam yaptınız. Şimdi burada “Önce insan.” diyorsunuz ya- İliç’te madende işçileri katlettiniz, Soma’da, Amasra’da işçileri katlettiniz. Zırhlı araçlarınızla Kürdistan’da çocukları katletmeye devam ediyorsunuz.

O Suruç’ta terörle mücadele bürosundaki emniyet müdürünüz Ahmet Oğuz Davarcı, Ali Koçak gibi emniyet müdürlerine de göstermelik, bütün vicdanları sızlatacak 7.500 TL ceza verdiniz ve bunu da utanmazca on iki ay taksite böldünüz.

Demek ki siz katliamlar ülkesisiniz, katliamlar iktidarısınız. Dün de gördük ki hayvanları da katlederek, doğayı da katlederek, insanı da katlederek bütün suçlarınıza daha büyük suçlar ekliyorsunuz.

Size karşı mücadele etmeye, adalet aramaya, Suruç için adalet aramaya, herkes için adalet aramaya devam edeceğiz.

DAİŞ’le iş birliği yaptığınız İlhami Balı diyor ki: “Beni beş yıldızlı otelde -işte, şu Ankara’daki otelde, resimleri inkâr ediyorsunuz ama- ağırladınız.” O Kasım Güler, katiliniz, katilleriniz diyor ki: “Beni Türk askerleri Suriye’den geçirdi.”

Böyle kolayca geçebiliyorsa gelip 10 Ekim’de garda barış istedikleri için, kardeşlik istedikleri için katledildiler. Vicdanınız olsa bu katliamları açıklarsınız ama tarih size açıklatacak. Kürt halkı, Türk halkı, Arap halkı, Laz halkı, o Amara’da katledilmiş bütün halklar, 33 düş yolcusu, Suruç aileleri size açıklatacak. Her ay adalet aramaya, mahkemelerde aramaya devam edeceğiz. Halklar karşısında da utanacaksınız. İktidardan gideceksiniz.

Biz halklarımızın arkasındayız; vicdanlıyız, adaletliyiz.

Siz öyle “terörist” diyerek bizi yıldıramazsınız, sizi biz yıldıracağız.

Utanın, utanın!


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑