“Bu yanlışınıza eyvallah demeyeceğiz”
Ayrımcı tutumlarını örtmeye çalışanlar, özgür basın temsilcilerini hedef alıyor. Bu bir açıklama değil; imaj kurtarma girişimi.
Avrupa Demokrat Haber Merkezi
Ulm Cemevi’ne “destek” için yapılan ortak açıklama, yalnızca içeriğiyle değil, yöntemiyle de kamuoyunda büyük tepki çekti. Aralarında 7 Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nin (AKM ve Cemevleri) bulunduğu platform tarafından imzalanan ve “yanlış, haksız eleştirilere cevap” iddiasıyla yayınlanan metin; gazeteciler, özgür basın emekçileri ve toplumsal çevreler tarafından “ayıp, çarpıtıcı, ayrımcı ve dinsel ırkçı” tutuma destek olarak nitelendirildi.
Ortak açıklamanın tam metni şu şekildeydi:
OST PLATFORM ALEVİ KÜLTÜR MERKEZLERİ – Baden-Württemberg
Ulm Cemevi’ne yönelik yapılan yanlış haksız eleştirilere cevabımız:
Son günlerde Ulm Cemevi hakkında ortaya atılan bazı eleştiriler asılsız ve
haksızdır. Cemevleri, yüzyıllardır inancın, hoşgörünün ve dayanışmanın
mekânlarıdır. Ulm Cemevi de aynı anlayışla toplumumuza hizmet etmekte, barışı
ve birliği güçlendirmektedir. Bu tür ithamların toplumsal barışa zarar
verdiğini hatırlatıyor, herkesi önyargı yerine sağduyuya davet ediyoruz.
Alevi Kültür Merkezleri ve Cemevleri:
Aalen, Geislingen, Göppingen, Heidenheim, Laichingen, Memmingen, Ulm
“Ne dendiği belli olmayan üç-beş satır”
Açıklamanın içeriği, gazeteciler tarafından yalnızca “belirsiz” değil, aynı zamanda “samimiyetsiz” ve “kaçak güreşen” bir metin olarak değerlendirildi. Ne hedef gösterilen gazetecilere ulaşılmış, ne de bahsedilen “iftira”nın ne olduğuna dair somut bir açıklama yapılmıştı. Tepkiler, açıklamanın içeriğinden çok biçimsel olarak imaj kurtarma amaçlı kurgulandığı yönünde yoğunlaştı. Neden “Sünni ve yurtsever oldukları için bir ailenin taziye yapmalarına izin verilmemesi” konusuna değinilmiyor.
Avrupa Demokrat Gazetesi Yazı Kurulundan gazeteciler, şu yorumu yaptı:
“Kendi üyelerini bile ikna edemeyen, sadece bölge değil, Almanya ve tüm Avrupa ile Türkiye’ye ulaşan rezil bir yaklaşımın verdiği bir can havli hâkim, bu üç beş satır yazıya. Yazı uzun görünsün diye satırlar kısa tutulmuş. Yoksa toplamda beş satırı bile bulmayan bir açıklama ile algı yönetmeye çalışıyorlar.”
“Cevap değil, imzalı imaj kurtarma”
Ortak açıklamanın, bir “cevap”tan çok “bol imzalı bir itibarı kurtarma girişimi” olduğu düşüncesi de yaygın. Açıklamayı imzalamayan bazı AKM ve Cemevleri olduğu belirtilirken, imzalayan yöneticilerin bile açıklamanın ne olduğunu okumadığı ortaya çıktı.
“Bazı başkanlara sorduk, ‘Neden aramadınız?’ dedik. Çoğu yüzünü eğdi. 45 yıldır dürüst gazetecilik yaptığımızı en iyi siz bilirsiniz. Ama şimdi bizi hedefe koydunuz. Açıklamayı sizden istedik, gönderdiğinizde okuduk dediniz. Yazılarımızı okumamışsınız bile. Alevi ritüelleri diyorsunuz ama ne bizim yazılar ne kurum açıklamaları okunmuş.”
“Gazetecileri hedef gösterip, kamuoyuna açıklama yapmadılar”
Tepkilerin bir başka nedeni de açıklamanın yalnızca kapalı gruplarda paylaşılması, kamuoyuna açık ve basına açık biçimde sunulmamasıydı. Gazeteciler bu tutumu “etik dışı” ve “hedef göstermeye yönelik” buldu.
“Eğer açıklamanız varsa, açık açık paylaşın. Saklı gizli gruplarda bizi hedef gösteremezsiniz. Siz açıklama yapmıyorsunuz; siz itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz.”
“Susmak istedik, rica edenler oldu, ama…”
Gazeteciler, bölgeden ve bazı Alevi çevrelerinden gelen ricalar üzerine bir süre daha sessiz kalmaya çalıştıklarını ama bu açıklamayla saldırının aleni hâle geldiğini ifade etti. “Tüm dedikodu ve iftiralarınıza rağmen durmaya çalıştık. Ama artık bu açıklama diye paylaştığınız şey, saldırının gerçek yüzüdür.”
“Ortak metnin tüm AKM Ulm’un ricasıyla yapıldığı çok sırıtıyor” diye gazeteciler “Şimdi AKM ve Cemevleri yalnız değil. Bu açıklamaya imza atan herkes, bu ayrımcı ve çarpıtıcı yaklaşımın ortağıdır. İçerik amatörce, yaklaşım saldırgandır. Gazetecilik suç değildir. Gerçekler rahatsız ediyorsa, sorun bizde değil sizdedir.”
“Bu tutum ve bunu savunmak ayrımcı ve dinsel ırkçılıktır”
Tartışmalara ilişkin en güçlü tepki ise Almanya Demokratik Güç Birliği’nden (ADGB) gelmişti. ADGB, Ulm Cemevi’ni savunma adına yapılan açıklamanın “ayrımcı, dinsel ırkçı ve özgür basına saldırı” içerdiğini belirtmişti.
Açıklamada, Alevi kurumlarının bu şekilde davranarak halklar arasında kutuplaşmaya, sosyalist ve demokrat çevreleri hedef göstermeye zemin hazırladığı ifade edildi.
Gazeteciler de bu değerlendirmeyi paylaştı: “Dinsel ırkçı bir pozisyon alıyorsunuz. Basın ve devrimci kurumlara saldırıyorsunuz. Hangi yüzyılda yaşıyorsunuz?”
“Gerçekler çarpar sizi”
“AKM ve Cemevi” üyelerinin bile bir aydır büyük tepki gösterdiği ayrımcı uygulama nedeniyle, dernekten istifa etmek isteyen üyelerin bile bulunduğunu biliyoruz ve biz bunu haberleştirmedik. İstifa etmesi gereken tek tek üyeler değil, yönetim kurumu olmalıdır.
Son olarak gazeteciler, Ahmet Kaya’nın “Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça” sözlerini hatırlatarak, bu açıklamanın samimiyetsizliğini ve panik halini gözler önüne serdiğini belirtti.
“On yıllardır yüzlerce haberinizi yapan bizler, işimiz gücümüz yok size iftira mı atacağız? Gerçekler çarpar sizi. Suça ortak olmayın. Bir tarafı dinleyerek attığınız imzanızı geri çekin. 35-40 yıldır bize nasıl ulaşacağınızı en iyi siz bilirsiniz. Ama siz bu yolu değil, ne yazık ki yolunuzu kaybettiniz. Umarız kendinizi sorgularsınız.”
Gazeteden yapılan açıklamada, konu hakkında kurum ve bireylerden gelecek olan açıklama ve yorumlara her zaman olduğu gibi yer verileceği belirtildi.