Alevi örgütlerinden Suriye için BM’ye ‘Acil müdahale’ başvurusu
Alevi örgütleri, Suriye’de Alevilere dönük saldırıların durdurulması için BM’ye çağrı yaptı. Avrupa Arap Alevileri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun ortak açıklamasında, selefi liderlerin Alevileri hedef alan şiddet çağrısı yaptığı hatırlatıldı.
Avrupa Demokrat Haber Merkezi
Cihatçıların şemsiye örgütü Heyet el Tahrir Şam’ın (HTŞ), Suriye’nin başkenti Şam’da yönetimi ele geçirdiği 8 Aralık 2024 tarihinden sonra Tarsus ve Lazkiye’deki Alevilere dönük başlattığı saldırılar sürüyor. Saldırıların durdurulması çağrısı yapan Avrupa Arap Alevileri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Alevi Bektaşi Federasyonu, Birleşmiş Milletler’e (BM) başvuru yaptı.
Üç kurumun ortak hazırladığı ve BM’ye sunduğu metinde “acil görev” çağırısı yapıldı.
“Suriye’deki Alevi katliamını durdurmak için Birleşmiş Milletler Acil Göreve” başlığıyla BM’ye sunulan metinde şu ifadelere yer verildi:
“Suriye’de bugün şiddetin aldığı yeni boyut önümüze insan hakları yönünden acil görevler yüklemektedir. Açık savaşın yerini terör, insanlığa karşı suç ve soykırım tehditlerine bıraktığına dair kaygılar giderek yaygınlaşmaktadır. Savaşın çok taraflı yaşanan süreci savaş sonunda da çok taraflı bir kaos ortamı doğurmuş, stabilizasyon ve huzur beklentilerini boşa çıkarmış durumdadır. Bu aynı zamanda ‘bitti’ sanılan savaşın kaos ortamında devam ettirilmesine de zemin hazırlamaktadır. Kendi topluluklarının silahlı gücüne dayanmayan veya bölge devletlerinin korunmasına sığınmayan gruplar açısından bu yeni süreç giderek yaygınlaşan bir şiddet doğurmakta ve güçsüz ve korunmasız topluluklara karşı her gün yeni bir şiddet haberi ile karşı karşıya kalınmaktadır.
ALEVİLER KOLAY HEDEF OLARAK GÖRÜNÜYOR
Bu yeni sürecin en kırılgan ve şiddete hedef olan topluluğu ise Hristiyan gruplar, Dürziler ve İsmailler ile birlikte Arap Alevileridir. Suriye’deki Hristiyan topluluklar kaygılı biçimde beklerken, Alevi topluluklar diğer bazı güçlerden farklı olarak kendi bağımsız savunmalarını örgütleme yoluna gitmeyip demokratik yolları işletilmesini bekledikleri için açık ve kolay bir hedef olarak görünmektedir. Ayrıca selefi grupların dini liderlerince doğrudan Alevileri hedef alan şiddet çağrısı yapılmaktadır. Yeni Suriye’nin kurucu güçleri dışında bırakılan Alevilerin yaşadığı şiddet insan kaçırma, işkence, cinayet ve toplu infazlara uzanan ve giderek yaygınlaşan bir yıkımla beraber korku ve kaygıları da büyütmektedir.
Yaşanan bu yaygın ve tekrar ederek büyüyen şiddet insanlığa karşı suç boyutuna kadar ulaşmış ve gelecekteki toplu katliam, göç ve iskan ile asimilasyon politikalarına uzanacağına dair anlaşılabilir korkuları da açığa çıkarmıştır. Bizler aşağıda adları geçen ve yüzbinlerce üyesi bulunan demokratik kitle örgütleri olarak BM’nin ilgili kurullarını harekete geçirmek üzere gerekli başvuruları başlatmış bulunuyoruz. Öncelikle BM Güvenlik Konseyi; Suriye Özel Raportörlüğü ve İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden her gün bir yenisi eklenen bu insanlık suçlarına son vermek üzere hazırlıkların başlatılmasını, acil müdahale için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz. Ulusal ve uluslararası kamuoyundan tırmanan şiddet ve şiddet tehdidi nedeniyle insan hayatına ve Suriye’nin yerli ve en büyük nüfuslardan birisine sahip Alevilerin hayat hakkının korunmasına dair destek beklediğimizi duyuruyoruz. Sessizliğin her geçen gün büyüyen şiddet nedeniyle yeni insan hayatlarının kurban edilmesine yol açtığını, hep birlikte şiddete karşı durarak BM başta olmak üzere uluslararası kurumları harekete geçirmemiz gerektiği hususunun altını çiziyoruz. Sesimizi, sözümüzü birleştirelim Suriye ve dünyanın daha birçok yerinde şiddet karşısında korunma bekleyen halklara da yeni bir umudun yolunu açalım. Suriye halklarının yanında olduğumuzu ve adil bir gelecek umutlarını paylaştığımızı ilan ediyor ve şiddetin hüküm sürmediği bir Suriye için el ele vereceğimizi duyuruyoruz…
DIE VEREINTEN NATIONEN MÜSSEN SOFORT HANDELN, UM DAS MASSAKER AN DEN ALEVITEN IN SYRIEN ZU STOPPEN!
Die eskalierende Gewalt in Syrien stellt eine gravierende Bedrohung für die Menschenrechte dar und erfordert dringendes Handeln. Der Krieg hat sich längst zu einer Spirale aus Terror, Verbrechen gegen die Menschlichkeit und der realen Gefahr eines Völkermords entwickelt. Selbst nach dem offiziellen Ende der Kampfhandlungen herrscht Chaos, das Stabilität und Frieden unmöglich macht und den Nährboden für weitere Gewalt schafft.
Besonders gefährdet sind Gruppen, die weder über eigene bewaffnete Kräfte verfügen noch unter dem Schutz regionaler Mächte stehen. Täglich erreichen uns Berichte über gezielte Gewalt gegen wehrlose Gemeinschaften.
Zu den am meisten betroffenen Gruppen gehören neben Christen, Drusen und Ismailiten auch die arabischen Aleviten. Während sich viele religiöse Minderheiten in Angst zurückziehen, sind die Aleviten einem besonders hohen Risiko ausgesetzt. Sie setzen auf demokratische Prozesse, anstatt sich zu bewaffnen, und werden von extremistischen Gruppen gezielt als Opfer ausgewählt. Salafistische Führer rufen öffentlich zur Gewalt gegen sie auf.
Die Angriffe auf die Aleviten nehmen unaufhörlich zu: Entführungen, Folter, Massenhinrichtungen und gezielte Morde sind zur grausamen Realität geworden. Die Gemeinschaft lebt in ständiger Angst. Der Ausschluss der Aleviten von der politischen Neugestaltung Syriens verstärkt die Befürchtung, dass sie systematisch vertrieben, zwangsumgesiedelt oder zur Assimilation gezwungen werden könnten. Diese fortwährende Gewalt hat längst das Ausmaß von Verbrechen gegen die Menschlichkeit erreicht. Die Angst vor Massakern und ethnischen Säuberungen ist allgegenwärtig.
Wir, die unterzeichnenden demokratischen Organisationen mit Hunderttausenden von Mitgliedern, haben bereits Schritte eingeleitet, um die Vereinten Nationen zum Handeln zu bewegen. Wir fordern den UN-Sicherheitsrat, die Sonderberichterstattung für Syrien und das Hochkommissariat für Menschenrechte auf, unverzüglich Maßnahmen zu ergreifen, um diesen Verbrechen ein Ende zu setzen.
Wir appellieren an die nationale und internationale Öffentlichkeit, uns in unserem Einsatz für den Schutz der Aleviten zu unterstützen. Die Aleviten sind eine der größten einheimischen Bevölkerungsgruppen Syriens – ihr Überleben darf nicht dem Schweigen und der Untätigkeit geopfert werden.
Angesichts der eskalierenden Gewalt betonen wir, dass Wegsehen und Schweigen weitere unschuldige Leben kosten. Es ist unsere gemeinsame Verantwortung, die internationale Gemeinschaft zum Handeln zu bewegen. Lassen wir unsere Stimmen zu einer unüberhörbaren Forderung nach Gerechtigkeit werden – für die Aleviten in Syrien und für alle, die weltweit auf Schutz vor Gewalt hoffen.
Wir stehen an der Seite der Völker Syriens und teilen ihre Hoffnung auf eine gerechte Zukunft. Gemeinsam rufen wir zu einem Syrien ohne Gewalt auf.
Für Gerechtigkeit und Menschlichkeit…
FÖDERATION DER ARABISCHEN ALEVITEN IN EUROPA
ALEVITISCHE UNION EUROPA
ALEVITISCH-BEKTASCHITISCHE FÖDERATION
Related Posts
AABF Genel Kurulu’nda “Demokratik teamüller çiğnendi, Alevi Hareketi ikiye bölündü” →
Alevi Çalıştayı başladı →
Alevi kurumlarından Gazeteci Merdan Yanardağ’a tepki! →
