AKM’den sansür: Egemenler engelleyemedi, siz de engelleyemezsiniz!
Ulm AKM ve Cemevi yönetimi, yazı kurulumuzdan arkadaşımızı WhatsApp grubundan çıkararak hem bilgiyi gizlemeye hem de eleştiriyi susturmaya çalışıyor. Kurum içine ve dışına verdikleri yalanlarla gazeteleri ve emekçilerini itibarsızlaştırmak istiyorlar.
Ulm AKM ve Cemevi’ndeki yöneticilerin ayrımcı uygulamaları ve kamuoyuna yönelik suskunlukları yeni bir aşamaya geçti. Şimdi de gazetecilere yönelik doğrudan sansür ve dışlama adımları atılıyor. Gazetemize ulaşan bilgiye göre, gazeteci Hüseyin Şenol, kurumun WhatsApp grubundan gerekçesiz şekilde çıkarıldı. Bu yalnızca bir teknik işlem değil; ifade özgürlüğüne, kamuoyuna bilgi verme hakkına ve basın ahlakına doğrudan müdahaledir.

Bundan sonraki kötülüklerini nasıl gizleyecekler?
Gazeteciler bu durumu, yalnızca kişisel bir hedef gösterme değil; aynı zamanda bilgiyi denetim altına alma ve eleştirileri susturma aracı olarak değerlendirdi. Dahası, bu kararın bireysel değil, yönetim kurulu sorumluluğunda olduğu ifade edildi. “C.S. bizi kendisi atmadı, aracı oldu. Sonuçta sorumluluk yönetimin. Neyi saklıyorlar? Kimden korkuyorlar?” ifadesiyle yönetim topyekûn sorumlu tutuldu.
Gazetemiz tarafından yapılan açıklamada, bu sansür girişimi açıkça kınandı:
“Zaten paylaşım hakkı olmayan bir gazeteciyi gruptan atmak, hem komik hem trajik. Zannettiniz ki o gruptan atınca, haber size ulaşmayacak. Ama bizim işimiz, sizin gölgelemek istediğiniz gerçeği kamuya duyurmak.”
Yalanla itibarsızlaştırma: Kurum dışına servis edilen iftiralar
Gazetemize konuşan gazeteciler, Ulm AKM ve Cemevi içinden bazı kişilerin dışarıya ve kendi üyelerine gerçek dışı bilgiler yayarak, hem gazeteyi hem de gazetecileri hedef gösterdiğini ifade etti:
“Dışarıda ve kendi kurumlarına yalan ve iftira olarak verdikleri bilgiyle hem gazeteyi hem de gazetecileri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bu kötü niyetlerini sürdürmek istiyorlar. Hakikatin üzerini kapatmak, sadece bizimle değil, toplumsal vicdanla da savaştır.”
Saldırılar yalnızca gazeteci Hüseyin Şenol’a değil, son dönemde açıklama yapan Avrupa demokratik Güç Birliği (ADGB) Ulm bileşenlerine kadar yönelmiş durumda. “Ama nafile” diyen gazeteciler, “Bu kurumların altında kalıyorlar” ifadesiyle cevap verdi.

Şenol’u hedef gösterme: Oysa az yazmakla suçlanmalıydık
Hedef alınan gazeteci Hüseyin Şenol, hem kişisel hem de mesleki sorumluluk açısından tutumunu net şekilde ortaya koydu.
“Bu yaşanan ayrımcılığı ve dinsel ırkçılığı ilk günden haber yapmalıydık. Aslında bizi bekledi diye eleştiriyorlar. Daha az yazdığımız için eleştirilmeliyiz. Ama bu bile saygısızca kullanıldı.”
Gazetemiz, Şenol’un bölgecilik yaptığı iddiasına da yanıt vererek, şu açıklamayı yaptı:
“Evet, Hüseyin Şenol hata yaptı. Ulm merkezli yayınlara fazla yer verdi. Ama bu onu hedef almak için değil, anlayışla karşılanması gereken bir durum. Aksine, süreci yumuşatmaya çalıştı. Asıl zararı verenler, haberin konusu olan yöneticilerdir.”
Ayrıca belirtildi ki, gazetecinin gruptan çıkarılması teknik değil siyasidir. “Şenol’u niye atıyorsunuz, zaten paylaşım hakkı yok. Kötülüklerinizi duyarlı üyeler gazetemize iletmeyecek mi sandınız?” denilerek yönetime tepki gösterildi.
Sessizliğe rağmen saldırı sürdü, iyi niyet istismar edildi
Gazeteciler, olayın ilk anlarında, kamuoyunun zarar görmemesi için bir hafta boyunca haber yapmadan beklediklerini; ancak bu sabır ve iyi niyetin istismar edildiğini belirtti:
“İlk günden haber yapılmalıydı. Oysa bir hafta sabır gösterdik. Aradılar mı aramadılar mı mızmızlığıyla hala oyalamaya çalışıyorlar. Oysa bir kez bile dürüstçe arayıp ne oluyor diyemediler.”
Üstelik yapılan tüm yayınlarda, gazetecinin yalnız başına değil; editoryal ekip ve diğer şehir temsilcilerinin ortak kararıyla hareket ettiği vurgulandı:
“Ne saldıra uğrayan yazı kurullarında bulunduğum gazetelerde ne başka yayınlarda sadece ben yazmıyorum. Herkesin emeğine saygı duyulmalı. Ama bana karşı duydukları kin gözlerini kör etti.”
Silmedik, sansürlemedik: Asıl derdimiz kurum değil, kötülük
Şenol ve gazetemiz, kendilerine yapılan saldırılara rağmen etik ilkelere bağlı kaldıklarını, buna rağmen sistemli bir şekilde hedef alındıklarını vurguladı:
“İstersek silerdik, sansürlerdik. Ama yapmadık. Bizim kurumla derdimiz yok; kötülükle var. Bu kötülüğün örgütlenmesine karşı mücadele edeceğiz.”
Şerefli ve onurlu olunmalı.
Almanya ve Avrupa başta olmak üzere, tüm ekibimizle birlikte yıllardır, çalıştığımız yerel ve genel medya kuruluşlarında farklı kesimlerden tehdit ve engellemelere rağmen, ezilenlere, demokratik, sosyalist çevreye destek sunduk ve sunmaya devam edeceğiz. Biz kötülüğün karşısında durmaya devam edeceğiz.
Bu nedenle Avrupa Demokrat, sosyalist yelpazenin sesi olmaya devam ediyor. yeri geldiği zaman bu çevreye de eleştirel dayanışma içerisinde bulunuyoruz. Seçimlerde ve son dönemde “süreç” tartışmalarına böyle yaklaşıyor, farklı düşünenlere gazetemizde yer veriyoruz.
Sansürsüz yayın yaparken, bize uygulanan sansüre ve engellemelere karşı da mücadele ediyoruz, edeceğiz. Türkiye’de 9 kez yasaklanmış olmamıza rağmen, yayın hayatımıza devam ediyoruz. Devletlerin susturamadığı Avrupa Demokrat’ı şu andaki AKM Ulm yönetimi de susturamaz.
“Artık yazmayın” diyenlere de bir sözümüz var
Her gelişmede “bence artık yazmayın” diyerek suskunluğu öğütleyenlere de bir çift sözümüz var: Siz susarak alıştınız, biz yazarak mücadele ettik.
Gerçeği söylemekten vazgeçmek, zulme göz yummaktır. Biz yazmadığımızda değil, yazdığımızda bir şeyler değişiyor. Bugün susanlar, yarın kendi seslerini bile kaybeder.
Kongrede hesap sorulacak
Gazetemiz, olayın sadece bir medya tartışması değil, aynı zamanda toplumsal ve etik bir sorumluluk meselesi olduğunu vurgulayarak çok net bir çağrı yaptı:
“AKM ve Cemevine desteğimiz sürecek. Ama bu adı kirleten, toplumu bölen, iftira ve sansürle gerçeği bastırmaya çalışan yöneticiler kongrede hesap verecek. O koltuklarda oturamayacaklar. Kimse bu kötülüğün arkasına saklanamayacak.”
Gazeteden şu net açıklamada geldi: Eğer saldırılar devam ederse, arkadaşımıza ve gazetemize yönelik karalama sürdüğü takdirde, bu saldırılara öncülük eden yöneticiler hakkında yargı yoluna da başvurmaktan çekinmeyeceğiz. Basın özgürlüğüne ve kişilik haklarına dönük bu tür sistematik saldırılar devam eder, gazetecilere ve kurumumuza yönelik karalama ve hedef göstermeler sürerse, yasal haklarımızı kullanmaktan kaçınmayacağız.
Haberi yapan Hüseyin Şenol değil, gazetemizdir.
Son söz ise hem bireysel hem toplumsal bir sorumluluk çağrısıydı:
“Gerçekler çarpar sizi. Suçlu olan arkadaşımız Şenol değil, bu ayrımcı, kindar ve şeffaflıktan korkan yönetici yaklaşımdır. Duyarlı Alevi toplumu sessiz kalmayacak. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Avrupa Demokrat’ı takip edecek, sahip çıkacak, gönüllü muhabiri olacaktır. Ve elbette kongrede ve öncesinde de hesap soracak.”
AKM Ulm ve Cemevi Yönetimi, bugüne kadar, ne basında ne de çıkan haberleri, ne kendilerini eleştiren kurum açıklamalarına yer vermediler. Biz bugüne kadar, konu hakkındaki açıklamalarına yer verdik. Bundan sonra da konu hakkında gelecek olan haber ve açıklamalar gazetemizde yer alacak.

























































