Berlin’de CSD’yi Savun konferansı yapıldı
8-9 Kasım tarihlerinde Berlin’de CSD Verteidigen’in (CSD’yi Savun) ilk konferansı düzenlendi.
Atılım (Berlin)
CSD Verteidigen, önceki yıl Christopher Street Days’e yönelik artan faşist tehdit karşısında 2025 yılının başında ülke çapında bir girişim olarak kuruldu. 2025 CSD sezonu boyunca, inisiyatif Almanya’da toplam 42 ayrı eylem ve etkinlik gerçekleştirdi. Açık toplantılar, girdiler, toplu varış ve ayrılışlar ve CSD’lere antifaşist katılım organize edildi. Yıl boyunca, 11 şehir ve bölgede aktif CSD Verteidigen grupları vardı ve 9 başka şehirde de tek tek toplantılar ve katılımlar gerçekleştirildi. Konferansa 11 şehir ve bölgeden 50’den fazla kişi katıldı. İki gün boyunca, geçen CSD sezonu ve girişimin çalışmaları değerlendirildi, CSD’lerin siyasi durumu ve faşist tehdit tartışıldı ve gelecek yıl için perspektifler geliştirildi.
Konferans, CSD sezonu ve Almanya’daki CSD’lere yönelik faşist tehdidin siyasi analizini yapmakla başladı. Yüzün üzerinde tehdit veya organize saldırı kaydedildi. Aynı zamanda 245 CSD etkinliği düzenlendi, yani geçen yıla göre yaklaşık 50 daha fazla, bunların çoğu küçük şehirlerde veya ilk kez düzenlendi. CSD’lerin büyük çoğunluğu hâlâ parti havasında ve apolitik bir karakterde olsa da ve faşist saldırılar ve tehditler birçok organizatör tarafından siyasi olarak ele alınmasa da, faşist tehdidin özellikle genç LGBTI+’ların siyasallaşmasına katkıda bulunduğu birçok an da oldu. Özellikle küçük şehirlerde, etkinliklerin karakteri genellikle daha politik ve antifaşist katılım ilgiyle karşılanıyordu.
Konferans, CSD Verteidigen’in sezon boyunca birçok önemli deneyim kazandığını değerlendirdi. Gençler inisiyatife katıldı, birçok bağlantı kuruldu ve CSD’lerde bir çekim merkezi yaratıldı. Artan faşist tehdit, giderek daha fazla gencin politikleşmesi ve aktif olmanın yollarını araması anlamına da geliyor. Ancak konferans, CSD Verteidigen’in mevcut potansiyeli yeterince organize edemediğini değerlendirmek zorunda kaldı. Konferans, siyasi gruplar ve örgütlerle ilgilenen kişilerle kurulan temasların yanı sıra, mümkün olduğunca CSD organizatörleriyle yapılan görüş alışverişinin de çok önemli olduğunu değerlendirdi. Faşistlerle çatışmanın özellikle tehlikeli olduğu bazı durumlarda, örneğin Bautzen’den ortak ayrılışta, büyük cesaret ve dayanışma gösterildi. Bu tür anlarda, polisin korumasına güvenemeyeceğimiz, bu korumayı kendimiz sağlamamız gerektiği de ortaya çıktı. Bazı anlarda, antifaşist hareketin diğer kesimleriyle fikir ayrılıkları da yaşandı. Konferans, siyasi eleştirilerin ciddiye alınması ve bunlardan sonuçlar çıkarılması gerektiğini, ancak siyasi saldırılara veya iftiralara karşı net bir tavır almamız gerektiğini vurguladı.
ÖNÜMÜZDEKİ YIL İÇİN PERSPEKTİFLER
Konferansın ikinci günü, 1938 Kasım pogromlarını anmak için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Faşist hareket bugün de durmak bilmiyor, sürekli olarak örgütlenmeye devam ediyor. Yeni faşist hareketin düşman olarak gördüğü gruplar arasında hem göçmenler hem de LGBTİ+ bireyler yer alıyor. Önümüzdeki yıl CSD’lerin yine faşist hareketin saldırı hedefi olacağını varsayabiliriz. CSD Verteidigen, daha fazla genci CSD’lere mobilize etmek, yeni açık teklifler ve ağlar oluşturmak ve gençler için bir başvuru noktası olmak hedefini benimsemiştir. CSD Verteidigen, kendisini dışarıdan gelen bir koruma grubu olarak değil, CSD’lerin bir parçası olarak görür ve CSD’lerdeki insanları kendilerini korumaya teşvik etmeyi amaçlar. Bunun için CSD organizatörleriyle iletişim ve benzer hedefleri olan diğer antifaşist gruplar veya girişimlerle iletişim ve bilgi alışverişi önemlidir. Ortak görev olarak, önümüzdeki sezon mevcut çalışmaları daha da profesyonelleştirmek hedeflenmektedir. Buna, basın ve sosyal medya çalışmaları gibi daha güçlü ve özgüvenli bir halkla ilişkiler çalışması, çeşitli şehir ve bölgelerde daha fazla yaygınlaşma, daha iyi iletişim kanalları ve bölgesel ağlar ve çok daha fazlası dahildir. Faşistlerin saldırı tehditleri gibi yeni yöntemlerine de siyasi yanıtlar bulmak istiyoruz. Ayrıca, Türkiye veya Macaristan gibi ülkelerde CSD’lere yönelik uluslararası saldırılar, CSD savunucuları tarafından daha güçlü bir şekilde ele alınmalıdır.
Konferans, yeni fikirler, girişimler ve ortak perspektiflerle dolu bir ortamdı. Ortak bir irade ve açık siyasi tartışmaların bizi ileriye götürdüğünü gösterdi. Yeni hedefler belirlemek için öncelikle kendi beklentilerimizi yükseltmemiz gerekiyor. Yeni sezona daha güçlü bir özgüvenle giriyoruz.
Hep birlikte CSD’yi savunalım!























































