‘Türkiye Komünistlerinin Platformu’ kuruluşunu ilan etti

Türkiye Komünistlerinin Platformu, TKP’nin 105. kuruluş yıl dönümünde Mustafa Suphi Vakfı’nda düzenlenen basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti.

Türkiye Komünistlerinin Platformu, Mustafa Suphi Vakfı’nda düzenlediği basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti. Türkiye Komünist Partisinin 105. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen toplantıda açıklamayı Mustafa Suphi Vakfı Başkanı Kemal Atakan okudu.

Platformun çağrıcıları arasında DİSK T. Maden-İş’in eski genel sekreteri ve eski TKP MK eski üyesi Halit Erdem, eski DİSK GYK ve eski Bank-Sen MYK üyesi Turhan Ata, İGD kurucularından ve eski MYK üyesi Mahmut Mengüllüoğlu, Politika Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Armağan Barışgül gibi isimler yer aldı. Ayrıca Türkiye’nin birçok kentinden ve Almanya, Fransa, İsveç, Rusya ve Kanada gibi ülkelerden destek mesajları iletildi.

Fotoğraf: Türkiye Komünistlerinin Platformu

Basın açıklamasında, Platformun bir parti değil, marksizm-leninizm çizgisinde ortak mücadele alanı yaratmayı amaçlayan bir girişim olduğu vurgulandı. Atakan, “Platformu sadece TKP geleneğinden gelen yoldaşlar ile sınırlamadan, TKP geleneğinden gelmesine rağmen bugün farklı değerlendirmeleri olan, marksizm-leninizmi teorik olarak bir dünya görüşü olarak kabul eden dostlarımız, arkadaşlarımız ve yoldaşlarımız ile birlikte yürütmek ve geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Platform, yeni süreç ve demokratikleşme konularında da görüşlerini paylaştı ve önümüzdeki dönemde işçi sınıfı, kadın, gençlik ve demokratik hareketler içinde aktif rol üstleneceğini açıkladı.

“Süreci tüm samimiyetimizle destekliyoruz”

“1920’lerde TKP’nin uğruna kurulduğu ve mücadele ettiği amaçlar bugün yine gündemimizde” diyen Kemal Atakan, yeni sürece dair şunları söyedi:

“Sürdürülmeye çalışılan barış süreci demokratik toplum perspektifi ile birleşirse 102 yıldır süren hatanın düzeltilmesi için ilk ciddi adımlar atılmış olacak. Kuşkusuz ki komünistler açısından bu ideal bir çözüm değildir. Biz daha fazlası için, sosyalizm için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ancak bunu toplumsal ilerleme ve siyasal düzenin demokratikleşmesi açısından bir kazanım olarak değerlendiriyoruz. Onun için de tüm samimiyetimiz ve bilincimiz ile bu süreci destekliyoruz.

Sınıfsal ve ulusal sorunların çözülmesi için varılacak mutabakatın yeni bir Anayasa’ya yansıtılması ve bu uğurda bu süreci ilerletmek için üstümüze düşeni yapmayı bir görev olarak görüyoruz. Sürecin başarıyla sonuçlanması için kendi tarafında cesur ve kararlı adımlar atan Abdullah Öcalan’ın tutukluluk ve çalışma koşullarının sürecin ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz.

‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na değer veriyor, bunun tek başına yeterli olamayacağını, Barış ve Demokrasi mücadelesinin toplumsallaşması için bıkmadan, yorulmadan faaliyet yürütmeyi gündemimize alıyoruz.”

“CHP’ye karşı yürütülen imha operasyonuna karşı çıkıyoruz”

İktidar CHP’ye savaş açtığını söyleyen Atakan, “CHP’ye karşı yürütülen bu imha operasyonuna kesin olarak karşı çıkıyor, CHP ile dayanışmamızı ifade etmek istiyoruz. CHP şimdi DEM Parti ve Türkiye’nin tüm devrimci, sosyalist güçleri ile ortak mücadeleyi güçlendirerek bu provokasyonu boşa çıkarabilir. CHP’nin yoğunlaşacağı böyle bir birliktelik ülkede barış ve demokrasi mücadelesini birkaç adım ileri götürür” dedi.