Makaleler

Published on Ekim 29th, 2022

0

Cumhuriyet tek yanlı Türkçü unutturma kültürüdür | Erdal Boyoğlu


Türk-islam sentezli milliyetçi zihniyetin başlama tarihi TC’dir. Cumhuriyetle birlikte başlayan inkarcılık ve asimilasyon bütün farklılıkları inkar etme sürecedir. Sunni islamı tek din yapan, Bir Türkü Dünyaya Bedel” eden ,” Ne Mutlu Türkün Diyene”, ve Tanrı Türkü Korusun” gibi ırkçı düşüncenin mimarı Kemalist iktidar rejimi olmuştur.

Mustafa Kemal’in tekçi Türkçü düşüncesi hiç irdelenmez, hiç merak edilmez..Neden? Laiklikten dem vurulur ama hiç bir etnik halkın ne dil hakkı ne de dini rituellerini yapma hakkı vardır.  Türk olmayanların bir tek hakkı vardır  oda Türk’e köle olmaktır sözünden dışarı çıkılmamıştır. Cumhuriyetin laik olmayan bu yönü görülmek istenmez. Hep saklanır ve bilinçlerden uzak durulur. Anadolu’nun bin bir çiçek kavimler kapısı olduğu unutulur. Türk milliyetçiliğine sarılanlar cumhuriyetin unutturma kültürü olduğunu inkar ederler. Neden cumhuriyet öncesi verilen sözler ve kararlar hayata geçirilmez diye merak etmezler. Demokratik bir cumhuriyetin neden, niçin kurulmadığının soruları sorulmaz.

Farklılıkların dilleri dinleri, ritüelleri inkar edilir, yasaklanır ve adına laiklik denilir.

Koçgiri, Hakkari,  Ağrı/Zilan , Dersim katliamları yapılır…

Gayrı müslimler sürgüne gönderilir.

SORGULAYAMADIKLARIMIZ!

Meclis; Dualarla ve Kuran okunarak açılır. ilk meclis padişaha olan sadakatini de telgraf çekerek yerine getirir.

23 Nisan 1920 Cuma günü, başların da Mustafa Kemal olmak üzere Büyük Millet Meclisi üyeleri Hacı Bayram Caminde namaz kıldıktan sonra hep birlikte merasimle Meclis binasına gelir orada vatan ve milletin selameti ve bağımsızlığı için dua edilir.

27 Nisan 1920′ de Büyük Millet Meclisi emriyle Mustafa Kemal imzasıyla Padişaha hitaben bir telgraf gönderdi. Telgraf :”İstanbul’un işgali ve bunu takip eden facialar üzerine, saltanat hukukunu, milli bağımsızlığımızı sağlamak amacıyla Ankara’da Büyük Millet Meclisi halinde toplandık… İstanbul mabetleri etrafında düşman askerleri gezdikçe, öz vatan toprakları üstünden yabancı adamların ayakları çekilmedikçe, biz mücadelemize devam etmeğe mecburuz…Kendi hükümetimizin idaresi altında bedbaht ve fakir yaşamak yabancı esareti bahasına nail olacağımız huzur ve saadete bin kere tercih edilir ..”……..”Allah’ın rahmet ve yardımı da halife ve padişah, millet ve vatanı kurtarmak için çalışanların üzerinden eksik olmasın……” (Nimet Arsan; Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Ankara, 1991,s:317-320-322)

“Meclis altmış altı sancaktan seçilen milletvekilleri ile İstanbul’dan gelebilen son Mebuslar Meclisi üyesi olan milletvekillerinden oluşmuştur . İlk oturum 115 milletvekili ile açılmıştır. Milletvekillerinin çoğunluğu, (133) devlet memuru, (101) serbest meslek sahibi, (52) asker, (32) din adamından oluşmuştur. Milletvekillerinin çoğu yüksek tahsillidir. Büyük Millet Meclisine seçilen Milletvekillerinin Sicillerinde geldikleri yerler yazılırken “Lazistan”…”Kürdistan” gibi coğrafi bölge isimleri vardır.

Unutmayalım ki; Diyanet işleri başkanlığını kuran da Kemalist iktidardır..

1921 yılındaki Anayasa da yerel Yönetimlere ilgili kararlar.

Kurtuluş savaşı sürecince Kürtlere verilen sözler doğrultusun da ,10 Şubat 1922 de TBMM gizli oturumun da “Kürdistan Otonomi yasası” kabul edilir. 64 e karsi 373 oyla kabul edilir. alınan kararlardan sadece ki maddesi şöyle.

– TBMM ,Türk milletinin medeniyetin gerekleri doğrultusunda ilerlemesini sağlamak amacıyla,Kürt ulusu için kendi ulusal gelenekleri ile uyum içinde bir Özerk yonetim kurmayı taahhut eder…….

– TBMM, tüm Kürt ulusu tarafından benimsenen ve onurlu bir geçmişe sahip deneyimli bir yöneticiyi ayrıca Genel Vali olarak seçecektir.

Cumhuriyet dönemi ile yüzleşmek istemediğimiz için sorgulamakta istemiyoruz. Oysa Cumhuriyetin unutturma kültürüne birer örnektir bu alıntılar.

Erdal Boyoğlu – 29.10.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑